kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
  » Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
'Tabandan gelen tek lider benim'
'Sevgi ve paylaşma' günlerini özlüyor
İETT'yi ilk ziyaretimde çok duygulandım
'İstanbul efendileri' yetişsin
Yarın

'Tabandan gelen tek lider benim'


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İETT'te çalıştığı günleri hiç unutamıyor: "Orası hem ufkumu genişletti hem de siyasete hazırladı" diyor.

İETT'deki takım kaptanlığınızı, başbakanlığa giden yolun açılışı sayabilir miyiz?.. Önderlik, takıma kaptanlık etmek?
İl gençlik kolları, ilçe yönetim, il yönetim kurulu başkanlığı... Dikkat ederseniz bu merdivenleri teker teker çıkıp gelen bir siyasi lider yok... Biz bu noktaya, dokuna dokuna geldik. Gelenlerin hepsi, bakıyorsunuz yukarıdan geliyor. Hemen partisini kuruyor veya bir yerlerden transfer oluyor... Yani bu şekilde genel başkan oluyor. Bilemiyorum Deniz Bey'in geçmişinde 'gençlik kolu' var mı? Belki gençlik hareketlerinin içinde bulunmuştur. Ama ben parti gençlik kollarından buraya geldim, böyle bir geçmişim var.

BİRBİRİMİZİ TANIRDIK

* Sosyal aktivitelerde, mahallede, yani Kasımpaşa'da da öncülük vasfınız öne çıkıyor..
Tüm sosyal aktivitelerin içinde bulunurdum. O zamanlar semtte birbirimizi tanıyorduk. Bir yardımlaşma ve paylaşım söz konusuydu. Maalesef şimdi bunları görememenin hüznünü yaşıyoruz. Bunu yeniden kazanmamız, özellikle Türk toplumunun muhafazakârlığı açısından zannediyorum ki çok önemli. Bakın Batı bu noktada bana göre çok ciddi kayıpta. Asfalt sokakların bulunmadığı günlerde oynarken çamura bulandığınız zamanlarda, yani kirlendiğimizde karşı komşu alır sizi yıkar, temizler, sonra tekrar sokağa bırakırdı. Benim annem karşı komşumuzun çocuğunu alır, yıkar ve temizlerdi.. Böyle bir dayanışma, sevgi, hakikaten sonsuz denilecek noktadaydı.

* Bir de hoşgörü boyutunu sormak istiyoruz... Konuştuğumuz birçok insan arasında farklı siyasal eğilimler hâkimdi. Fakat hepsi, İETT içinde kendini rahatça ifade şansını bulmuş. Bu nasıl oluyordu?

İSTANBUL'A YAKIŞMIYOR
Karşılıklı saygı çok daha farklıydı İETT'de... 12 Eylül'e yaklaşan Türkiye'de sokak hadiseleri aşırı derecedeydi. Fakat İETT camiası içinde de o zaman sendikacılık çok ciddi boyutlardaydı. Şu andaki sendikal hareketlerde ise olgunluk var. Dünyadaki sendikacılık anlayışı farklı şekilde gelişiyor. O zaman sendikacılık anlayışı yok. Ben inanıyorum ki, o dönemi yaşayanlar bile şimdi, "Ya biz o zamanlar ne yapıyorduk" sorusunu kendilerine soruyordur. O dönemde halkın arasında da İstanbul'un kendine has bir özelliği bulunuyordu. Bu 'İstanbul efendiliği' olayıydı.

* İETT'ye 'torpil' geçtiniz mi?
İETT'ye torpil geçmenin en önemli sınavı, 500 Mercedes otobüs almamdı... Eski otobüsleri İETT'ye yakıştıramıyordum doğrusu. Hepsi dökülüyor, arkadan simsiyah mazot dumanları çıkarıyordu. "Bir an önce bizim çevre dostu otobüslere geçmemiz lazım" dedim. Bunun yanında İETT'ye yönelik yaygın bir servis anlayışını getirdik. Halkımızın duraklara, istasyonlara süratle ulaşabilmesini sağladık ki, bu atölye ve garajların yapımı İstanbul'da bizim dönemimizde çok yaygın oldu. Şimdi o dönemdeki genel müdürüm yine görevde. Öyle zannediyorum İETT şimdi çok daha farklı yatırımların içine girmeye hazırlanıyor. Çünkü çok eskiyen, hizmette hakikaten sıkıntı yaratan otobüsler var. Bunlar İstanbul'a yakışmıyor, bunları İstanbul'dan bir an önce çıkarmak gerekir.

GELECEĞE HAZIRLANDIM

* Dönüp baktığınızda o günlerin size katkısı nedir?
Spor noktasındaki çalışmamı orada devam ettirdim... Siyasette beni bir yerde orası finanse etti; aldığım maaşla az da olsa... Hayatı bir defa orada kazanarak yaşadım. Bu bana bir ufuk kazandırdı. Bir de oradaki çalışmayla, mesela o kantin çalışmalarıyla, 'halkımla nasıl bir kurum çalışması yapılabilir,' sorusunun cevabını bulma imkanımız oldu. Tabii bir de geleceğe orada hazırlandım. İki çocuğum orada çalıştığım süreçte büyüdü. Oradan kazandığımla, ekmeği temin ettim. Ondan sonraki üçüncü ve dördüncü çocuklarım da özel sektörde olduğum döneme rastladı.
DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
 Barroso: Türkiye'ye evet deme zamanı
 AP, Türkiye raporunu oylayacak
 Gül: Türkiye üzerine düşeni yaptı
 Anketlere göre Türkiye üyeliği hakediyor
 'AB Türkiye'yle güçlenecek'
 Zirvede Türkiye ağırlığı
 45 yıl aradan sonra
 AB-Türkiye ilişkilerinde önemli tarihler
 Kopenhag kriterleri 11 yaşında
 En büyük destek İspanyollardan
 Tam üyelik için net tarih bekleniyor
 Türkiye'nin AB'ye muhtemel etkileri
 AB yeniden yapılanıyor
 Savcılığın itirazı reddedildi
 FB'li Serkan'ın ehliyeti sahte çıktı
 AB'ye son mesaj
 ABD'den 3 sitem ve Kuzey Irak sözü
 Meclis AB bildirisi yayınlayamadı
 Meclis kürsüsünde bir molla
 'Ticarette dini isim kullanmak yanlıştır'
ERDAL ŞAFAK
Yaslı gittik şen geldik
Çok uzaklardan...
UMUR TALU
Yanlış anlama!
Bazen, "yanlış anlama" olmasın...
ASLI AYDINTAŞBAŞ
Başbakan'ın ruh hali
Son günlerde Ankara'da en merak...
Kaptan Erdoğan AB defansına çalım atıyor
Guardian gazetesi Başbakan'ın futbolcu geçmişi ve siyasi kariyerini...
Komşu için en popüler Türk lider Erdoğan
17 Aralık günü için Türkiye'nin yanı sıra Yunanistan'da da...
İtalyan stili
İtalyan stili
Beşiktaş'ın İtalya tecrübeli iki yıldızı Okan ve Pancu, Parma'yı...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu