kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
  » Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Temizdi, titizdi ve çok şıktı
Gizli gizli roman okurdu
Temizdi, titizdi ve çok şıktı
Fesli Fethullah
Alvarlı Efe

Temizdi, titizdi ve çok şıktı

Gülen çocukluğundan itibaren giyimine kuşamına özen göstermişti. Hiç ütüsüz pantolon veya boyasız ayakkabı giymedi!.

Bu dönemde Fethullah Gülen'in bir başka özelliği daha ortaya çıkmıştı: Titizdi, temizdi ve şıktı! Giyimine çok dikkat eden bir gençti. Gerektiğinde aç kalıyordu ama kıyafetinden taviz vermiyordu. Ütüsüz pantolon ve boyasız ayakkabıyla asla gezmiyordu. Bazen ütü bulamadığı oluyordu. O zaman pantolonunu yatağının altına dikkatlice sererek kırışmasını engelliyordu. Aynı Said Nursi'nin başına geldiği gibi, Fethullah Gülen'i de çekemeyen talebeler vardı. Bu rahatsızlığın temelinde bazen kıskançlık gibi kişisel ilişkiler olurdu. Ancak 'ideolojik' ya da 'kültürel' diyebileceğimiz çatışmalar da göze çarpıyordu. Fethullah Gülen'in titizliğini ve şıklığını diğer talebelerden yadırgayanlar oluyordu. Nasıl olur da medreseyle, eğitimle böylesine ilgili, dindar bir Müslüman; giyimine kuşamına bu kadar önem verir? Günün birinde bir talebe ona şöyle demişti: "Arkadaş sen biraz takva olsana." Yani Fethullah'tan dini yasaklara uymasını istiyordu. Bu söz Fethullah Gülen'in zihninde yıllarca dönüp durdu: Ütülü pantolon niye İslam'a aykırı olsun? Niye? Niye? Yıllar geçiyordu. Fethullah yaşı büyüdükçe, aklı erdikçe başka tür kitaplara merak sarmıştı. Mesela felsefi eserler bunlar arasındaydı. Artık başka şeyler yapması gerekiyordu. Özellikle babası böyle düşünüyordu. Aslında Erzurum'dan ayrılmasına annesi karşıydı. Ama sonunda babanın görüşü hakim oldu. Ve 1959 yılında Fethullah, Ankara üzerinden Edirne'ye gitmek üzere yola koyuldu. Niye Edirne? Çünkü uzaktan akrabası (annesinin dedesinin erkek kardeşinin torunu) olan Hüseyin Top Hoca orada imam ve vaizdi. 'Dışa açılması', 'dünyayı görmesi', 'halka din hizmeti sunmanın inceliklerini öğrenmesi' için onun yanına gitmesi uygun görülmüştü. Peki bu seyahati genç Fethullah niye arzuluyordu? Çünkü hocası Osman Bektaş onu diğer talebelerinden üstün tutuyordu. Bu da kıskançlığa neden oluyordu. Fethullah da o ortamdan kurtulmak, "Evliya Çelebi gibi Erzurum'u bırakıp başka diyarlarda gezmek" istiyordu. Aslında o Şam'ı, Bağdat'ı, Mısır'ı görmek, El Ezher Üniversitesi'nde okumak, Arapça'sını geliştirmek, Kuran eğitimi almak amacındaydı. Ama şimdi Edirne ile yetinmek zorundaydı!

1 2 3 4 5
 
DİĞER GÜNÜN İÇİNDEN HABERLERİ
 Hâlâ tazminat bekliyorlar
 Ayazağa'da TIR katliamı: 3 Ölü
 Sanata operasyon!
 Üniversiteli genç halı sahada öldü
 Olsa öğretmene üç milyar maaş veririm
 Uçakta uğultu korku yarattı
 Tarihi sadakat dersi
 Her hediyenin bir mesajı var
REFİK DURBAŞ
Kapanan kütüphaneler
Görevli memur eksikliği sebebiyle...
REHA MUHTAR
Birini seviyorsan
Hıncal Abi'nin, yaşamındaki...
Yabancı farkı
Yabancı farkı
F.Bahçe'nin yabancıları ilk yarıda 31 gol attı, 16 asist yaptı.
İstanbulspor Derbisi
İstanbulspor Derbisi
Satışa çıkarılan sarı-siyahlılara talip olanlar Beşiktaş ve...
DTH partisi geliyor
Kapatılan DEP'in eski milletvekilleri Leyla Zana, Hatip Dicle, Orhan...
Alo SABAH İstanbul
Hadımköy'e el atılmalı!
HADIMKÖY Alkent 2000 önünde her...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu