Çoban ve Mal sahibi

Benim kendimi kuzuya benzettiğim ve "Acaba daha benim gibi kuzu kuzu hareket eden kaç at sahibi var?" diye sorduğum yazıya at sahibi dostların yaklaşımları hemen hemen benim gibi oldu. Bana telefonla ulaşanlar ile uzun uzun konuştuk. "Sen öncülük yap, kuzuluktan kurtulalım" diyenleri ile de bayağı tartıştık. Hatta atıştık. Kendilerine bundan senelerce evvel o günün atçılığında sözü geçen sekiz on dostla birlikte İzmir'deki girişimimizin son üç dakikada yine Atsahipleri tarafından hemde gizlice önlendiğini sabırla anlattım. Çoban birşey yapmadan bizim kuzu kuzu hareket etmekten başka çaremiz olmadığını, bizim kuzulardan tek farkımızın çobanımızı kendimizin seçme imkanının olduğunu söyledim. Bir kısmı Çobanın kim olduğunu anlamamış. Bana sordu. Türkiye Yarışatı Yetiştiricileri ve Sahipleri Derneği'nin benim çobanım olduğunu, diğer at sahiplerinin tabii kuzu kuzu olduklarını kabul edenlerden bahsediyorum çobanının da büyük bir ihtimalle bu Dernek olduğunu hatırlattım.
"Pekiyi malsahibin kim?" diye sordular. "Kim olacak Tarım Bakanlığının sözcülüğü ile büyüklerimiz..." cevabını verdim. Tekrar ediyorum bu sadece benim fikrim. Başka at sahiplerini bağlamaz. Her kuzu kendi bacağından asılır.
Bugün Adana'dayız. Senenin son şanslarını iyi kullanırız inşallah... Bahtınız açık, şansınız bol olsun.