Bakan Ali Babacan, ulusal programa uluslararası arenadan destek almak için IMF ile anlaştıklarını belirterek, Türkiye'nin IMF'den ihtiyacı kadar borçlanacağını söyledi.
'Türkiye, ilelebet IMF borcunu taşıyamaz'
Devlet Bakanı Ali Babacan, yeni yıl arifesinde SABAH'a ekonominin "yol haritasını" çizdi. Babacan; IMF ile ilişkiler, doların durumu, vergi indirimi, KİT zamları, kredi kartları, kamu bankaları, YTL'li hayat, özelleştirme, istihdam ve AB süreci konusunda şu mesajları verdi:
* Stand-by'ın sırrı: 1.1.2007'de AB'ye tam üyelikleri garanti olan Romanya ve Bulgaristan bile IMF ile İhtiyati Stand-by yaptı. Buna iyi bakmak lazım. Bize, "IMF ile niye anlaştınız?" diye soruluyor. İstedik ki programımızın arkasında uluslararası destek olsun. "Bunlar, doğru politikalar" desinler. Teknik, finansal, mali destekle faizleri 2-3 puan aşağıya çekiyorsak, bunu yapmaya değer gördük.
* Niyet mektubu: IMF İcra Direktörleri Kurulu'nun toplanması için Gelir İdaresi Tasarısı'nın yürürlüğe girmesi, sosyal güvenlik ve finansal hizmetler tasarılarının ise Meclis'e sunulması yeterli. Niyet Mektubu üzerinde çalışılıyor. Ne zaman biterse o zaman gönderilecek.
* Neden 10 milyar dolar: IMF ile yeniden anlaşırken Hazine'nin borç ödeme oranının belli bir rakamın üstüne çıkmaması, Merkez Bankası rezervleri üzerinde baskı oluşmaması, likidite sıkışıklığı yaşanmaması temel kriterlerimiz oldu. Örneğin, kredi kullanmasaydık, 20 milyar dolar borcu ödemek için hazine, borçlanacaktı. O zaman sanayicimizin, çiftçimizin, kredi limitlerini öldürecek şekilde borçlanmak gerekecekti. 20 milyar dolar kredi kullansak, 20 milyar dolar sırtımızda kalacaktı. Türkiye, ilelebet IMF borcunu taşıyamaz.
* Teşvik krizi çıkar mı: Teşvikler konusunda IMF ile bir problem beklemiyoruz. Herkesi yüzde 100 mutlu eden bir teşvik yok. Neticede bu, kul yapısı. Teşviklerin amacı yatırım, istihdam ve bölgelerarası kalkınmışlık farklarının giderilmesi. 36 ili kapsayan ilk paket oldukça iyi sonuçlar verdi. Epeyce başvuru var.
* Ne olacak bu doların hali: 17 Aralık'tan bu yana belli bir döviz girişi oldu. Bu, beklediğimiz bir durum. Türkiye'ye döviz girişi olacak. Yani net döviz girişi yaşayacağız. Bu tür kur hareketleri Türkiye'ye özgü değil. AB'nin son 10 üyesinde de belli miktarda sermaye girişi ve milli parada değerlenme gözlenmiş. Bizi ilgilendiren taraf, döviz girişinin hangi hızla olacağı ve nasıl yönetileceği. Bugün kur kademe kademe kendisini ayarlamasa daha hızlı düşüş yaşanırdı. Serbest kur rejimi, otomatik stabilizatör.
* Kredi kartı uyarısı: Rahmetli dedem, veresiye alan müşterilere şöyle derdi: "İtimadı lütuf sanıp borca sarılma. Bir gün istenecek sakın darılma." BDDK, kredi kartı alacakları ile taksitli satışların banka bilançolarındaki yeri ve sermaye bağlantısı konusunda düzenleme yaptı. Burada dünya uygulamalarının biraz gerisindeydik. Kredi kartlarında geniş davranma imkanı vardı. Herkes ayağını yorganına göre uzatacak. IMF'de Türkiye ile çalışan terfi eder TÜRKİYE, esen bir rüzgar. IMF'de Türkiye ile çalışan terfi ediyor. İlk örnek IMF eski Başkanı idi. Şimdi Alman Cumhurbaşkanı oldu. Rıza Moghadam ise Avrupa Bölümü'nde çalışacak. Türkiye ile ilgisi devam edecek. IMF Türkiye Masası'nda bir kadro boşaldığında çok aday çıkıyor. Örneğin, Moghadam'ın yerine Türkiye Masası Şefliği için 4 aday var. Başarı öyküsünün içinde olmak istiyorlar.
