Tarım Bakanlığı Gıda Güvenliği Komisyonu raporuna göre, AB kapısından dönen ilaçlı sebze-meyve iç pazarda tüketiliyor Komisyon, "Bu durum devletin itibarını zedeliyor, en önemlisi halk sağlığını tehlikeye atıyor" diyor.
AB'nin 'ilaçlı' diye almadığı sebzeyi afiyetle tüketiyoruz
"Herkes 1 liraya üzüm satarken, siz 30 kuruşa bulursanız bu bir fırsat değil, risktir." Bu sözler, büyük bir süpermarket zincirinin sebzemeyve satın alma müdürüne ait. "Tarım ilacı kalıntısı nedeniyle geçtiğimiz yıl Avrupa kapısından dönen üzümler ne oldu?" diye sorduğumuzda aldığımız karşılık bu. TÜBİTAK Uzmanı Özge Arun da aynı paralelde bir uyarı yapıyor: "Kuruyemişçide kilosu 7 milyona satılan fındığı seyyar satıcıda 3-4 milyona görünce, aflatoksin yüzünden Avrupa kapısından dönen fındığı aklınıza getirin ve uzak durun." Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın 2004 yılının sonunda düzenlediği 2. Tarım Şurası'nda oluşturulan Gıda Güvenliği Komisyonu raporu ise, bu konuda yaşananları çok çarpıcı ifadelerle dile getiriyor: "Türkiye'de güvenli olmayan gıdaların imhası ve piyasadan geri çekilmesine ilişkin sorunlar veya yurtdışından güvenli olmadığı gerekçesiyle iade edilen ürünlerin zaman zaman iç piyasada tüketime sunulması, devletin itibarını ve güvenilirliğini zedeliyor, ticaret ve rekabet koşullarını olumsuz yönde etkiliyor ve her şeyden önce halk sağlığını tehlikeye sokuyor."
KALINTI ANALİZLERİ Tarım Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mustafa Erten'e soruyoruz bu uyarıyı. Erten, bakanlığın tıpkı hayvancılıkta olduğu gibi bitkisel ürünlerde de kalıntı izleme programlarını yürürlüğe koyduğunu söylüyor ve ekliyor: "Merak etmeyin, 2005'te iç piyasada tüketilen ürünlerde de, tarladan sofraya izlenebilirliği başardığımız bir yıl olacak. Kalıntı izleme programlarını yoğunlaştırdık. Üretim bölgelerinde analizlere devam ediliyor. Özellikle Mersin, Antalya ve İzmir bölgesi büyüteç altında." Peki kalıntı bulguları sonucu gümrükten dönen ürünler iç piyasada imha ediliyor mu? Mustafa Erten, "Yurtdışına giden bazı ürünlerde ülkelere göre farklı kriterler var. AB kriterleri ile ABD kriterleri farklı. Bazı ürünler geri geldiğinde fabrikaya kadar gelmesine izin veriliyor. Ancak iç piyasaya sürülmesi ile ilgili olarak mevzuatımıza uygunluk aranıyor" diyor.
HORMON VAR Geçtiğimiz günlerde Tarım Bakanlığı Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü'nün (KKGM) web sitesinde yayınlanan açıklama da ilginçti. KKGM; "Domates, patlıcan ve kabakta zaman zaman bir kısım üreticiler tarafından hormon kullanılıyor ama hormonlar kalıntı bırakmıyor" diyor. Hormon kullanımının kabul edilmesi en azından tüketiciyi doğru bilgilendirme açısından iyi bir gelişme. Ama iç piyasada tüketilen sebze meyvenin analizi yapılmadığı için kalıntı olmadığını iddia etmek dayanaksız bir açıklama olmaktan öteye gitmiyor. Yani "Hormon kalıntı bırakmıyor" diyebilmek için ilk önce çiftçinin bu konuda bilinçli olduğunu kabul etmek, yani AB normlarına uygun bir hormon kullanımından söz etmek ve hasat ile ilaçlama arasındaki sürenin, bitkinin bunu bünyesinden atmasına yeterli olduğunu iddia etmek gerek.