kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
  » Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Çözüm olmadan Rumları tanımayacağız
Bostancı Kapısı'nın açılması için mayın keşif çalışması başlatıldı
AB Komisyonundan Kıbrıslı Türkler için özel birim
Rum Kesiminden, AB ile Yeşil hat konusunda anlaşması
Sabancı: Avrupa Parlamentosu sözlerini yerine getirmeli

Çözüm olmadan Rumları tanımayacağız

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Türkiye'nin Kıbrıs Rum kesimini tanımadığını ve adada nihai çözüm sağlanana dek de tanımayacağını söyledi.

Çin ziyaretinin Şanghay ayağındaki temasları sırasında, AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu direktörü Leopold Maurer'in, Kıbrıs'taki temasları ardından yaptığı açıklamaları değerlendiren Gül, ''Gümrük Birliği anlaşmasının Rum kesimini de kapsayacak şekilde
genişletilmesini öngören protokolün Türkiye tarafından imzalanması konusunda tek hassasiyetin, Rum kesimini tanıma anlamına gelmemesi olduğunu'' vurguladı.

Gül, ''Bildiğiniz gibi biz 3 Ekim'de müzakerelere başlayacağız. O zamana kadar vaktimiz var, gerekli çalışmaları yapıyoruz. Burada bizim birinci önem verdiğimiz nokta şudur: Kıbrıs Rum kesimini tanımıyoruz biz ve nihai çözüm olana kadar da tanımayacağız. Bu protokolün bizden daha önce kayıtsız şartsız imzalanması istenmişti, ama biz bunu reddettik. Onun için Brüksel'de bazı problemler çıkmıştı. Daha sonra bizim o şartlarımızı AB kabul etti. Daha sonra yapılan açıklamalarda da herhangi bir tanımanın söz konusu olmadığı söylendi. Şimdi biz kendi tedbirlerimizi alarak, herhangi bir şekilde dolaylı olarak da bu protokol imzalandıktan sonra bir tanımanın söz konusu olduğunu göstermeyecek bir şekilde, Kıbrıs Rum kesimini nihai bir çözüm olana kadar tanımayacağımızı teminat altına alarak, bu protokolü günü geldiğinde imzalayarak yolumuza devam edeceğiz'' dedi.

Abdullah Gül, Leopold Maurer'in protokol başlayana dek bazı adımların atılmasından söz ettiğini de anımsatarak, ''Bu adımlar AB'nin atması gereken adımlardır. Avrupa Komisyonu'nun Kıbrıslı Türklerin ambargolardan ve izolasyondan kurtarılmaları için hazırladığı ve teklif ettiği iki tane tüzük vardır. Dolayısıyla atılması gereken adımlar bu adımlardır. Bunlar AB'nin masasında durmaktadır ve Rum blokajıyla karşı karşıyadır. Umut ediyoruz ki, koskoca Avrupa Birliği Kıbrıs Türklerine verdiği sözleri tutabilecek konuma gelecektir. Eğer Avrupa Birliği referandumdan önce verdiği sözleri unutursa veya yapamaz duruma geçerse Kıbrıs Türkleri ve bizim nezdimizde çok büyük kredi kaybedecektir. O açıdan AB temsilcisinin atılabilecek adımlardan bahsetmesini de memnunlukla karşılarım'' diye konuştu.

Gül, ''Protokol, AB'nin bu adımları atması ardından mı imzalanır demek istiyorsunuz'' sorusunu da şöyle yanıtladı: ''Hayır, önce ya da sonra demek istemiyorum. Bizim protokol konusunda gösterdiğimiz tek hassasiyet, bunun farklı anlamlara çekilmemesi ve çekilebilecekse de bunun yollarının önceden tıkanması ve bizim tarafımızdan bunun tedbirlerinin alınmasıdır. Bu bizim en tabii hakkımızdır. Zaten böyle bir mutabakatla Brüksel doruğu neticelenmiştir. Bütün uluslararası sözleşmelerden doğan haklarımızı günü geldiğinde kullanarak yolumuza devam edeceğiz. Ama bunun yanında nihai bir çözümün olması, Türkiye'nin birinci tercihidir. Bu konuda da Rumların adım atmasını bekliyoruz, çünkü Türk tarafı ve Türkiye Cumhuriyeti üzerine düşenleri fazlasıyla yapmıştır. Bütün dünya bunu takdir etmiştir. Fırsatı kaçıranlar Rumlar olmuştur. Dolayısıyla atılacak bir adım varsa bunu Rumlardan bekliyoruz.''

KIBRIS KONUSU, ÇİN'E DE ANLATILDI

Türkiye'nin, şimdiye kadar başta Kıbrıs olmak üzere, birçok uluslararası sorununu sadece ABD ve AB ülkelerine anlatmakla yetindiğini anımsatan Gül, ''İlk defa hükümetimiz Rusya'ya bu konuları geniş bir şekilde anlattı. Şimdi de Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi olan Çin'e bu konuları anlatmanın yararlı olacağı görüşündeyiz. Kıbrıs'ın başından bugüne geçirdiği tüm safhaları Çin Başbakanı ve Dışişleri Bakanı'na anlattık. Çok faydalı oldu. Umut ediyorum ki, Rusya'da gördüğümüz değişiklikler Çin'de de olacaktır. Çünkü Çin dış
politikasında adalete, eşitliğe ve ezilenlere sahip çıkmaktadır. Bu Çin'in dış politikadaki ilkelerinden birisidir'' dedi.

Gül, eskiden Rum kesiminin Bağlantısızlar Hareketi içinde yer aldığını ve bu platformda Çin ile yakın bağları olduğunu anımsatarak, ''Ama şu anda şartlar, Kıbrıs'ta çok değişmiş vaziyette. Şu anda izolasyonlarla haksız yaptırımlarla karşı karşıya kalan Kıbrıs Türk kesimidir, Kıbrıs Türk Devletidir. Dolayısıyla Çin'in Kıbrıs'a daha çok ilgi göstereceğini umut ediyoruz ve bunu da kendilerine çok açık bir şekilde anlattık. Ümit ediyorum ki, önümüzdeki dönem içinde birçok değişiklikler olacaktır. Kıbrıslı Türkler, Çin'e gelip kendi davalarını daha net bir şekilde anlatacaklardır. Bu temasların başlayacağına inanıyorum. Bununla ilgili bazı olumlu sinyalleri almış vaziyetteyim'' diye konuştu.

Gül, Türkiye'nin Şanghay İşbirliği Örgütü'ne katılma arzusunu geçen yıl Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin'e, bu ziyarette de kendisinin Çin Başbakanı'na ilettiğini belirterek, Türkiye'nin siyasi yönü ağır basan bu örgütte yer almasının Rusya ve Çin ile siyasi istişarelerini güçlendireceğini kaydetti.

RICE ZİYARETİ VE IRAK

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, ABD Dışişleri Bakanı Condoleeza Rice'ın Türkiye ziyaretine büyük önem verdiklerini ve ilk ziyaret edeceği ülkeler arasında Türkiye'nin de yer almasını takdirle karşıladıklarını belirtti.

Gül, kendisinin Irak konusunda yaptığı bazı uyarıların Amerika ile sıkıntı yaratıp yaratmayacağına ilişkin soruyu şöyle cevaplandırırdı: ''Irak konusunda benim daha önceki açıklamalarımda dikkat çektiğim şey, bazı etnik grupların dikkatsiz davranışlarıyla ilgilidir. Irak'ta biri ulusal planda diğeri vilayetlerde iki seçim yapılmıştır. Ulusal planda yapılan seçim çok başarılı bir seçim olmuştur. Şimdi 275 seçilmiş kişi Irak anayasasını hazırlayacaktır. Tabii ki problemler vardır, bunu herkes bilmektedir, ama gelişmeler iyi istikamettedir. Bu seçimler ardından ortaya çıkacak anayasa, Irak'ın birliğini ve
bütünlüğünü teminat altına alacak bir anayasa olacaktır. Bizim de Türkiye olarak tezimiz, tüm bu konularda Irak halkının karar vermesidir. Kerkük'ün statüsüne ilişkin konuda da tüm Irak halkının karar vermesi gerekmektedir. Şimdi anayasa hazırlanırken, bu konu da
ele alınacaktır. Ayrıca yapılacak başka seçimler de vardır. Bu süreç gelişirken, seçimlerde görülen aksaklıklar da giderilir. Bununla şunu kastediyorum: Seçimlere çeşitli vesilelerle katılmayan siyasi grupların bu sürece katılmaları temin edilir. Şu anda en çok önem
verilmesi gereken konu budur. Ayrıca Irak'ta bütün gruplar, bugüne kadar sürekli kendi bölgeleriyle daha çok ilgilendiler. Bundan sonra artık herkesin Irak'ın bütünlüğüyle ilgilenmesi gerekir. Iraklılık kimliğinin çok daha fazla ön plana çıkarılması gerekir. Iraklıların artık hepsinin yönünü çok daha fazla Bağdat'a çevirmesi gerekir.''

İRAN'A SALDIRI VE İNCİRLİK


Abdullah Gül, ABD'nin İran'a saldırı amacıyla İncirlik üssünü kullanmak isteyebileceği yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine, ''Şu anda ne böyle bir talep söz konusudur, ne böyle bir şey söz konusudur. İran'la ilgili nükleer meselenin barışçı yollardan çözümü
Türkiye'nin tercihidir. Bu konuda AB'nin üç önemli ülkesinin, İngiltere, Almanya ve Fransa'nın attığı önemli adımlar vardır. Türkiye bu adımları desteklemektedir. İnancımız o ki, bu konular iyi diyaloglarla çözülebilecek niteliktedir. Şüphesiz ki Türkiye, bütün bölgenin kitle imha silahlarından arınmasına destek vermektedir, bu Türkiye'nin politikasıdır'' dedi.

(AA)

1 2 3 4 5
 
DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
 Haluk Kırcı İstanbul'a getirildi
 Paşam sizi köşküme götürmeye geldim
 Latife Hanım'ın belgeleri gizli kalacak
 Felakete adım adım
 Ülke genelinde yoğun kar alarmı
 Flamingo nesli tehdit altında
 Hekim seçme hakkı geliyor
 Liselilere sınav müjdesi
 Okullar reklam alacak
 Ajanda haritaları karıştırdı
 Görmeyen ressamın sırrına Harvard el attı
 Dünya Bankası'ndan carettalara 50 bin Euro
 Milli atletin hazin sonu
 'Haliç Tüneli' yıkılıyor
 İstanbul'a yakışmıyordu'
 Sokakta yaşayanlar toplatılacak
 Haydi çocuklar Bilgi Evleri'ne
ERDAL ŞAFAK
Çin'in takıntısı
Pekin...
UMUR TALU
Tarihin boruları
"Baş aşağı tarih", boyun...
ERGUN BABAHAN
Medya ve Turkcell
Merkez SABAH, medya gücünü kullanarak...
ÖMER LÜTFİ METE
Okul binalarına kişilik
Milli Eğitim Bakanlığı yeni okul...
'Şerif' Bush'un ibresi yine İran ve Suriye
ABD Başkanı, ulusa sesleniş konuşmasını 'özgürlüğü ve demokrasiyi...
Başbakan soba kurbanı oldu
Gürcistan'ın halk devrimiyle göreve gelen Başbakanı Zurab Jvaniya,...
Hagi'ye sansür
Hagi'ye sansür
Her maç öncesi basın toplantısı yapan Hagi, yönetimle yaşadığı...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu