|
|
Büyükşehir'de muhalefetin 'isyanı'
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde muhalefet görevi yürüten CHP ile yerel iktidar AK Parti arasında 28 Mart seçimlerden bu yana sanki adı konmamış bir barış anlaşması vardı. Zaman zaman bu konuyu gündeme getirdiğimizde CHP Grup Başkanı Kemal Akar, şöyle diyordu: "Biz yapıcı muhalefetten yanayız. İstanbul'un derin sorunları var ve bu sorunlara ortak çözümler üretilmeli. Bu nedenle biz, Başkan Topbaş'a sıcak baktık. Eleştiri görevimizi yaptık ama dikkatli davrandığımız da doğru." Bu yaklaşımla 10 ay geride kaldı. Gelinen noktada iktidarla muhalefet arasında sürdürülen uyumlu görüntü çatırdamaya başladı. Ve kılıçlar çekildi. Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'la CHP Grubu ve CHP'li belediyeler arasında ipler koptu. Peki ne oldu da bu noktaya gelindi? CHP muhalefet görevini yapmadığını mı farketti, yoksa AK Partililer'in CHP'yi önemsemediği mi ortaya çıktı? İşin doğrusu, sonuçta her iki durumun da katkısı var. İlk farklı sesler sahil şeridinde başlayan yıkımlar sırasında yükseldi. CHP'lilere göre atılan adım doğruydu ama ilçe belediyelerine haber verilmemesi hataydı. İnsanlar mağdur edilmeden de bu yapılabilirdi." CHP Grup Başkanı Kemal Akar, 'yıkımlar bunun son noktası' diyor ve ekliyor: "Aslında biz başından beri karşılıklı diyaloglarla ilişkilerin yürütülmesini istedik. Ancak gördüğümüz şu; başta Kadir Topbaş olmak üzere Büyükşehir Belediye yönetimi taleplerimizi hep arka plana itti. Şimdi bakın, Büyükşehir bizim Beşiktaş Belediye binamızı boşaltmak istiyor. Bu konuda zamana ihtiyacımız var. Ama onlar konuşmak yerine yazışmalarla işi bitirmenin peşinde." Kemal Akar, çifte standarda dikkat çekiyor ve şunları söylüyor: "Beşiktaş Belediyesi'nin talepleri aylardır gerçekleşmiyorsa ve öte yanda AK Partili ilçe belediyelerin her isteği anında yerine geliyorsa bunda objektif bir kıstas, adil bir yaklaşım yoktur." Muhalefet anlayışlarının artık değişeceğini belirten Akar sözlerini şöyle noktalıyor: "Şu anda bizim grup odamızın askısı bile yok. Gecekondu gibi bir yer tahsis edildi. Bu gidişle Büyükşehir'in önüne 'çadır' kurup öyle çalışacağız. Yerel demokrasi, katılımcı demokrasi bu mudur?"
|