Kebablar başta ve sonda

Biliyorsunuz geçen hafta sonu Adana'da idim. Adana gerçekten kebab konusunda rakipsiz... Tabii Adana'da kaldığımız iki akşam da anayasa olarak kebabladık. İlk durak jokey Tekin Kolcuoğlu'nun ağabeylerinin, baba yadigarı Kolcuoğlu Kebab salonu idi. Sevgili Yusuf kendi elleri ile bir metrelik koydu önümüze... İster inanın ister inanmayın etraftan utanmasam, bir metre kebab daha isterdim. (Dört kişi idik o akşam) ... Kebabı yiyeceğiniz yer çok da kolay... Hilton Otelinin hemen karşısı... İkinci akşam ise sevgili atsahibi kardeşim, Beşiktaş Dostu Oktay Serici'nin davetlisi olarak Seyhan Otelinin Ocakbaşı'ndaydık. Beşiktaş-G.Saray maçını dev ekrandan orada izledik. Epey kalabalıktık. Maçtan evvel yediğimiz mezeler nefisti. Kebablar da mutlaka enfesti ama ben pek tadına varamadım. Ya garson kardeşlerimin Beşiktaş'lı olmamasından ya da malum maçtaki kötü bile denmiyecek futbolsuzluktan... Tabii bu yorumum Beşiktaş açısından... Nitekim tatlı faslına geçilmeden özür dileyip kalktım ve gittim yattım. Masanın en keyiflileri kadim dostum YKK ve TJK üyesi Behçet Homurlu ve TJK TV deki patronum Reşat Köstem'di. Behçet'i sevgili kardelim oğlu Onur Ali Homurlu'ya havale ettim. Beşiktaş Dostlarının bir üyesi olan Onur intikamımı alır. Reşat'a ise herhalde bu sene bir şey yapamıyacağım. Kebab'tan açıldığına göre bugünün teklerini de en iyi kebab yenecek koşularda arayalım dedim, başta ve sondaki iki koşudan iki at, yani AMED FIRTINASI ile GLADYATÖR'ü seçtim. İyi şanslar...