kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
  » Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Yıldızların gururla parladığı gece...
Büyülü sesiyle okudu

İki devden müthiş düet

Yıldız Kenter için öğrencilerinin düzenlediği gecede büyük heyecan yaşandı. Sezen Aksu ve Kenter ilk kez yan yana gelip şarkı söyledi: "Şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler..." Ünlü tiyatrocular bu düeti ağlayarak izledi.

Yıldızların gururla parladığı gece...

Yıldız Kenter için öğrencilerinin düzenlediği muhteşem geceyi, Sezen Aksu taçlandırdı. Yıldız Hoca ile Sezen'i birlikte "Kaybolan Yıllar"ı okurken izleyenler, gözyaşlarına hâkim olamadı.

Demet Akbağ'ın gözünde çocuk telaşları gördüm içeri adım atar atmaz. Sırf o mu?.. Tiyatro toprağına fidan fidan dikilip, on yıllar içinde heybetli çınarlara dönüşmüş Müjdat Gezen'i, Mustafa Alabora'yı, Erdal Özyağcılar'ı, Savaş Dinçel'i, sankim de teneffüse çıkmış ilk mektep afacanları gibi, kıpır kıpırken yakaladım. Betül Arım, Sanem Çelik, Yasemin Alkaya ve daha her yaştan her kuşaktan bin dolu tiyatro sevdalısı rahle-i tedrisinden geçtikleri sanatın o dev anasının, Yıldız Kenter üstadın çok özel gecesinde ne kadar da çocuktular vay vaylaaar...

HERKES ORADAYDI
Göğüslerinde takılı parlak yıldız rozetinin sözlük anlamı; "Göynümüzün, kalbimizin tam üstünesin Yıldız Hocam" manasınaydı besbelli. Taksim Sanat Evi'nin gün görmüş kuytuları, bu tepeden tırnağa duygu akışının sel sularıyla tozunu atmış, daha bir can can şavkıyordu. Bir başka köşenin gönül ortaklarına savurdum bakışlarımı. Zeynep Oral'a, Hakkı Devrim'e, İclal'e, Nebil'e, Selim İleri'ye rastladı gözlerim heyooo... Vefanın, kadirbilirliğin, saygının tutkunun dile gelebilemezKARANFİL ELDEN ELE... Demet Akbağ ve Erdal Özyağcılar portresini hediye ederlerken, ben çoban armağanı bir karanfil sundum.irilikteki kolektif coşkusu mutlak hakimiydi gecenin. O hepimizin kalbinde çiçek çiçek açan değerli isimler ve yüzler, kendilerine oyunculuğun elifbasından başlayıp, enine sonuna dek belleten bir ustanın kutsandığı bir sanatsal ayinin fertleriydi baştan başa...

ŞAŞIRTICI GECİKME
Ve bu muhteşem gecenin; her çağdan öğrencisinin Yıldız hocalarına saygı sunduğu gecenin erişilmez başına bir taç gibi yerleşti Sezen Aksu... Duymuş, içinden fırtına kopmuş ve; "şarkılarımla selamlarım Yıldız Hanım'ın bu muhteşem gecesini ben" deyip koşmuş oracığa. Meğer ki iki sihirbaz isim de, uzaktan uzağa, derinden derine hayranlık beslermiş birbirine ama; kader kesiştirmemiş, rastlaştırmamış, yüz yüze, yan yana olamamışlar evveli geceye kadar... Aslına bakarsanız yazacak o kadar güzellik var ki o geceden. Ama çok özel, çok rafine, çok hassas birkaç saattir orada yaşanan. Kameralara, fotoğraf makinelerine uzak olsun istenmiş, saygıda kusur edilemez bu düşünceye. O yüzden gazeteci gibi değil de; bu imece sevdaya göztanıklığı eden, onu da eşe dosta ahbaba böbürlenerek, gururlanarak anlatan bir küçümen kaynak gibisinden olmayı tercih ediyorum bu defalık. Yazımın orasına burasına birkaç masum fotoğraf iliştirmeyi ise, tarihi bir gecenin, geleceğe kalan mütevazı bir belgesi olsun diye ihmal edemiyorum. Gerisi mi?.. Dedim ya; gerisini paylaşsak milyonların yüreğine su serpilir, herkesler iftihar eder orada olup bitenlerle ama, saklı hazinenin sırrını faş etmek olur ve büyüler bozulur, bağışlayın olmaz mı?

YILLAR SONRA KUCAKLAŞTILAR
Birbirlerinin önünde sanatlarına ve duyarlı insanlıklarına hürmeten eğilen, diz çöken bu müstesna ikilinin keyifli, kahkahalı, maceralı sohbetlerini ise, gecenin giz torbasında saklamayı yeğliyorum, kusuruma bakılmasın. Gecenin iddiasız ve asil yürekli mimarlarını, Yıldız Hoca yavrularını kırmamak adına tek söyleyebileceğim; Sezen ve Yıldız Hanım bir mikrofonu bölüşüp harika bir düet yaptı. Kaybolan Yıllar'ı müthiş bir uyumla okuyup, sabi heveskârdan saçı sakalı ağarmış yığınla sanat savaşçısına, herkesi fena ağlattılar.

1 2 3 4 5
 
DİĞER GÜNÜN İÇİNDEN HABERLERİ
 Hem aldatıldım hem dolandırıldım
 İstasyonda cinayet
 Az daha linç edilecekti
 Hırsızı viski içerken buldu!
 Kadıköy'de iş müjdesi
 50 milyona bir can
 Dikkat!.. İstanbul'da bu yollar onarımda
 Alo SABAH İstanbul
REHA MUHTAR
Oha oluyorum yani!..
Sevgili İlkay, "Yeter...
ALTAN TANRIKULU
Güldürebilmek
Bir arkadaşımla yemeğe çıkmıştık..
MEHMET BARLAS
Adam seçmek karpuz seçmekten tabii ki daha...
MAHMUT ÖVÜR
Tarihi yarımadada tarihi adım
İstanbul'da hâlâ eski...
REFİK DURBAŞ
Monokülerler de sürücü olabilir
Bir gözü...
SAVAŞ AY
Seks mağazası görüp afallayan kaçak Türkler'den Afrika'nın...
HINCAL ULUÇ
"Sizi ben de kurtaramam!.."
Adnan Menderes'in...
EMRE AKÖZ
Kazanan-kaybeden
Pazartesi günü Sabah'ta yayınlanan...
Dedektif Yanal
Dedektif Yanal
Ersun Yanal, hâlâ arayışta. 2006 elemelerinde ilk 6 maçta 540...
Ay-Yıldızı bırakmam
Ay-Yıldızı bırakmam
Hakan Şükür, "Milli Takım'ı asla bırakmam. 'Bıraktım' diye açıklama...
Meclis yeniden şekilleniyor
CHP'den 5, AKP'den bir vekil istifa etti. CHP'den daha önce ayrılan...
Topçu'dan Demirel'li savunma
Karadeniz Otoyolu ihalesindeki usulsüzlük iddiaları nedeniyle Yüce...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu