kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Muharrem Sarikaya @ SABAH
 

Köşk'ün Babacan vetosu...

Türkiye adına Avrupa Birliği ile müzakereleri yürütecek başmüzakereci konusunda beklenen oldu ve Ali Babacan dün bu göreve getirildi.
Babacan'ın atanmasıyla, geçmişte yaşanan bazı gelişmeler de gün yüzüne çıktı.
Kamuoyu bugüne kadar Babacan'ın başmüzakereci olarak atanmasına Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün ısrarına rağmen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sıcak bakmadığını biliyordu.
Oysa, dün AKP içinden yayılan haberler, Babacan konusunda "olumlu muhalefet" sergileyen bir ismin daha bulunduğunu gösteriyordu. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer...Aktarıldığına göre, Sezer de Babacan'ın başmüzakereci olmasına başlangıçta sıcak bakmamış. Nedeni de Erdoğan'ın dile getirdiği gibi; "Bir tarafı düzeltirken, diğer tarafı bozmayalım" düşüncesi...

Sezer'in görüşü

AKP'nin etkin ismi, bu konuyu dün biraz detaylandırdı. Anlattığına göre..
Erkan Mumcu'nun istifası ile boşalan Kültür ve Turizm Bakanlığı'na yapılacak atama ile ilgili görüşmede Erdoğan Sezer'e başmüzakereci konusunu da açmış.
Hatta, Babacan'ın başmüzakereci olmasını isteyen Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün, Sezer-Erdoğan görüşmesi devam ederken arka kapıdan Çankaya Köşkü'ne çıkmasının gerisinde yatan nedenlerden biri de bu olmuş.
Babacan'ın ekonominin patronluğunu iyi yaptığı ve devam etmesi gerektiği görüşünde birleşilince bu kez Gül şu üç ismi önermiş:
Devlet Bakanı Beşir Atalay, AKP Genel Başkan yardımcıları Şaban Dişli ve Murat Mercan...

Koç'un öngörüsü

Diplomatlar ve iş çevrelerinin Babacan ısrarı ise sürmüş...
Nitekim, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mustafa Koç'un üç ay önce kamuoyuna yaptığı şu açıklama da bunun teyidi niteliğinde: "Başmüzakerecinin dışarıda saygınlığı olan, uluslararası kimliği olan, iyi müzakere yapan biri olması lazım. Devlet Bakanı Ali Babacan bu görevi yerine getirir. Ekonomiyle beraber o işi de götürebilir..."
Sonuçta Erdoğan, dün Babacan'ı başmüzakereci olarak açıklarken, Devlet Bakanlığı görevini sürdüreceğini de söyledi. Anlaşılıyor ki Sezer'i de bu konuda ikna etti...
Babacan, Hazine'den sorumlu Devlet Bakanlığı göreviyle birlikte başmüzakereci şapkasını da yürütebilir mi?
Konuyla ilgili diplomatik çevrelerin bu konudaki görüşü şöyle: "Başmüzakereci olarak Babacan'ın sadece AB'ye odaklanması lazım. AB konusu, Hazine kağıtlarının ihalesi, IMF heyetleriyle görüşme arasına sıkıştırılamaz..."

Revizyon beklentisi

AKP'de de kabul gören görüş; Babacan'ın başmüzakereci olarak atanması kabinede yapılacak revizyonun da ilk işareti.
Sadece revizyonun değil, bakanlıkların yeniden oluşumunun da göstergesi.
Çünkü, ekonominin tek çatı altında toplanması görüşü AKP yönetiminde öteden beri hakim... Bunun için de Hazine Müsteşarlığı'nın, Maliye Bakanlığı çatısı altına alınması gerektiği kayda geçiriliyordu. Şimdi beklenen, Erdoğan'ın da dün açıkladığı gibi Babacan'ın Devlet Bakanı olarak görevine devam etmesi.
Ancak, Babacan'ın Devlet Bakanlığı'nın sınırlarının, AB ile müzakere başlıkları da göz önüne alınarak, ekonominin bütününün koordinasyonunu kapsaması...
Özetle, AB ile 3 Ekim'de müzakereler başlamadan önce, kabinede revizyon ve ekonominin tek çatı altında toplanmasına dönük beklenti yüksek.
AB müzakere heyetinin nasıl oluşacağına gelince..Heyetin kısa sürede yapılanması öngörülmüyor. Bunun için öncelikle AB Genel Sekreterliği Kanunu'nda düzenlemeye gidilmesi ve yeni bir kanun çıkarılması gerekiyor. Bu kanuni düzenlemede, ABGS ve DPT'nin ortak yapılanmasında kurulacak sekreteryanın oluşması sağlanacak.
Tabii bütün bu süreçte, Fransa'da Anayasa referandumunun nasıl sonuçlanacağını ve Avrupa nehrinin ne yönde akacağını da görmek gerekiyor.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Yen içinde kalmıyor   / 24-05-2005
 Irak'ta sürece dahil olmak..   / 22-05-2005
 Yedi ay önce anlatılan...   / 20-05-2005
 Kim daha demokratik?   / 18-05-2005
 "Ondan bir şey olmaz..."   / 17-05-2005
 Delege lideri getirirken götürür   / 15-05-2005
 "Fastfood entelektüeller"   / 13-05-2005
 DYP'nin yeni vizyonu...   / 11-05-2005
 Bir yılda yüzde 40'lık düşüş...   / 10-05-2005
 Akil adamların bayramı   / 08-05-2005
MUHARREM SARIKAYA
Köşk'ün Babacan vetosu...
Türkiye adına Avrupa Birliği...
YAVUZ DONAT
Bir kavuk devrilirken...
Sosyal demokratların kalesi...
İstanbul'da futbol karnavalı başladı
Şampiyonlar Ligi finalini izlemek üzere İstanbul'a gelen binlerce AC...
'Ne olur bizi öldürmeyin'
Dehşetin tanığı Hanifi Koca kayalıklardan atılan üç çocuğun 'Ne olur...
Derin devlet diye bir şey yoktur
Derin devlet diye bir şey yoktur
MHP Lideri Bahçeli derin devlet tartışmalarının eski siyasetçilerin...
Ağzından yel alsın Mr. Huntington!
Ağzından yel alsın Mr. Huntington!
'Medeniyetler Çatışması' isimli kitabıyla tartışma yaratan ABD'li...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu