kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
  » Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
ÇOCUKLARIN YANI BAŞINDA... AKSAya birkaç yüz metre mesafedeki çocuk parkında neşe içinde oynayan çocuklar, o bölge için ortaya atılan ürpertici iddialardan habersiz...
Birisi hatalı ama kim?
Göçük altında kalanlara uzanamadık
Sultan Teyze çareyi gurbette arıyor

Vicdanınız rahat mı

Yalovalılar, AKSA'dan sızan zehir yüzünden yıllardır kanserle boğuşuyor. Fabrika sahibi ise İstanbul'da gününü gün ediyor.

Tarih 17 Ağustos 1999... 7.4 şiddetindeki korkunç deprem binlerce ocağı söndürdü. O kara gecenin üzerinden neredeyse 6 yıl geçti. Ancak, Yalovalılar için deprem hâlâ sürüyor... Çünkü, AKSA'dan sızan zehirli kimyasallar yüzünden kanser vakaları artıyor...

188 VATANDAŞ DAVACI
Ölenler; yıllardır süren tedavi için servetini dökenler var. Fabrikaya yakın evlerin değeri 6'da 1'ine kadar geriledi. Yine de alıcı çıkmıyor. Bugüne kadar 188 vatandaş AKSA'dan davacı oldu. Pek çoğunun avukatı olan Ayşe Aydemir, Savaş Ay'a konuştu:

HAKLI İSYAN
"İnsanların vücutlarında çıkan yaraların, kanserli hastaların tek sorumlusu sızıntıdır. Mücadelemizi sürdüreceğiz." Aydemir isyanını böyle dile getirdi... AKSA'nın sahibi Ali Dinçkök ise, her zamanki gibi derin sessizliğe büründü...

Sağlığı için geldi sağlığını kaybetti
Sultan Yücepur, emekli... Yalova'da, kirli havadan, stresten uzakta ikinci baharını yaşamayı umuyordu. Olmadı. AKSA'da meydana gelen kimyasal sızıntıdan sonra vücudunda çıkan yaralar yüzünden hastanelerin müdavimi oldu.


Birisi hatalı ama kim?

Yazmayan gazete, görüntülemeyen televizyon kalmadı bu doğa kıyımını. Sonra güya önlemler alındı... Ama gittim baktım ki değişen bir şey yok; aynı tas aynı hamam aynı tank.

Başlarken...
Marmara depreminden en çok etkilenen sanayi kuruluşlarından biri de Yalova-Topçular arasında kurulu bulunan AKSA Akrilik Kimya ve Sanayi tesisi oldu. O korkunç deprem, sadece bu dev tesisi değil bütün bir çevreyi ve o çevrede yaşayan canlıları da olumsuz etkiledi. 17 Ağustos depreminde AKSA tanklarından 6 bin ton zehirli "akrilonitril" maddesi çevreye sızdı. AKSA, deprem sonrası, belki de bu çapta bir felakete karşı hazırlıklı olmadığından, çevredeki halka nakil aracı, gaz maskesi, siyanürün panzehiri olan antidot malzemesi ulaştıramadı. Pek çoklarının iddiasına göre de, sızıntıya karşı gerekli tedbirlerin zamanında alınamaması hayvanların telef olmasına, bağ bahçenin çürümesine yol açtı.. Olaydan sonra, Tabipler Odası'nın raporlarına yansıdığı kadarıyla ise, "Pek çok ağır hastalığın ortaya çıkmasına neden oldu."


Şimdi AKSA olan yer 1968'e kadar 'ARSA'ydı. Yalova'ya 15 km kadar ötede, sahille öpüşen, bataklık, sazlık bir bölgeydi oralar. SonraAÇILDIĞINDA HER YER SAZLIKTI... AKSA 1968 yılında hizmete girdiğinde etrafı sahile bitişik, bataklık ve sazlık bir alandı. o tarihte, 1968'de yani ünlü Dinçkök ailesinin amiral gemisi olan Akkök Şirketler Grubu'na bağlı olarak, AKSA adıyla kuruldu oraya. Kayıtlara Akrilik Kimya Sanayi Anonim Şirketi olarak geçti bu dev tesis. Böylesi istikbal vaden bir tesisin hem fay hattı hem de bataklık arazi üzerine yapılanmasında beis görmedi kimsecikler. Sonra 1971 yılında üretim başladı ve fabrika, yılda 5000 ton kapasite ile 'Bismillah' dedi. Bugün yıllık üretim 250.000 ton... Övünme payı çıkaranların deyişiyle; "dünyanın tek çatı altındaki en büyük entegre akrilik elyaf üreticisi." Bugün Türkiye dahil 5 kıtada 50'den fazla ülkede 300'e yakın yerli ve yabancı sanayi kuruluşu ile müşteri ilişkisi var. Yalova'da kurulu 450 dönümlük alan üzerindeki bu devasa işletmenin merkezi ise İstanbul'- da bulunuyor.

ALTI BİN TON AKRİNİL
Gelin saatleri o 'talihsiz' güne ayarlıyalım şimdi de... 17 Ağustos 1999 tarihinde gece 03.00'eVE BİR GÜN İNSANLAR GELDİ... 1969da imara açılan AKSA çevresindeki topraklara konutlar, siteler yapıldı. Bu adeta sorunların başlangıcıydı... yani. Marmara Depremi kod adlı ejderha vuruyor bölgeyi can evinden. Hüznü ve faciaları harmanlamak gereksiz. Olayın bizi ilgilendiren bölümü ise mutlaka irdelenmeli. Çünkü o meşum gece, AKSA da başının üstüne yiyor darbeyi. Aksa'nın zehirli gaz bulunan tanklarında oluşan çatlamalar sonucu, raporlarla tespit edildiği üzere çevreye 6 bin 500 ton "akrilonitril" sızıyor. Vücutta siyanüre dönüşen, kanserojen ve parlayıcı olarak bilinen maddeden tonlarcası, toprağa, suya ve havaya karışarak canlıların yaşamına ait her şeyi zehirliyor. AKSA yönetimi, 'deprem anında bazı tedbirlerin alınamadığını' açıklıkla kabul ediyor. Ancak ölümlerin sorumlusu olmadıkları iddiasını da ekliyor.

'GİTSİNLER BURADAN!..'
İddialar sıkı... Aradan geçen altı yılda kansere yakalanan ve hayvanlar ile bitkileri zarar gören Yalovalılar, AKSA aleyhine tam 188 dava açtılar. Yargı süreci sürerken, AKSA ile ilgili tartışmalar bir kez daha Türkiye'nin gündemine geldi. Bunun sebebi de, AKSA'ye metrelerle ölçülecekKURUYANLARIN YERİNE YENİ AĞAÇ... Sızıntı sonrası kurumuş bir ağaçla, aynı bölgeye sonradan dikilen meyve ağaçlarının görüntüsü çok şey anlatıyor. mesafedeki ağaçlardan toplanan meyvelerin Yalova'dan Türkiye'ye dağıtımının yapılması. AKSA'nın hemen yanında bulunan Altınkum Sitesi'nde oturan sakinler hem insan hem hayvan hem bitki olarak zayiat vermişler çok miktarda. Onların iddiasına göre, bunun sebebi oluşan sızıntı. Evlerinin değer kaybetmesini de buna bağlayıp ekliyorlar, "Bizlerde kalıcı hasarlar var. Gece gündüz tuhaf bir havayı teneffüs ediyoruz. Sızıntı devam ediyor sanki." Deprem bölgesinde böyle bir sanayi kuruluşunun yer almasına tepki gösterip kızgınlık alemetleri yayıyorlar kameralarımıza. 'Aynı bölgede niye ev kurdunuz?' diye sorsam kıyamet kopacak, susuyorum. Site sakinleri, tesisin bölgeden taşınmasını istiyorlar. Takdir yargının..

RAPOR NE DİYOR?

17 AĞUSTOS depremiyle AKSA'da yaşanan 'akrilonitril' maddesi sızıntısına ilişkin, Tabipler Odası'nın hazırladığı rapor yaşanan sıkıntıların boyutunu ortaya koymak adına son derece önemli. Rapora göre, sızıntı insanlarda kanser dahil olmak üzere, pek çok kalıcı ve ağır hastalığın ortaya çıkmasına neden oldu.

Gürkan Teoman


1 2 3 4 5
 
DİĞER GÜNÜN İÇİNDEN HABERLERİ
 Bingöllüler rahat yüzü göremedi
 Karne hediyesine doyamadı
 ..Ve Pera Müzesi kapılarını açtı
 İçki ruhsatı vermeyen müdürü rehin aldılar
 Maganda kurşun saçtı: 5 yaralı
 Balık Pazarı'nda 'tepkisiz' yıkım
 İstanbul'dan bir 'prens' geçti
 Camiden yardım paralarını çaldılar
 Yönetmen Ulusoy hayatını kaybetti
 5 çocuk boğuldu
 13 yaşındaki kız 'asker kaçağı'
 'Masal' yine rakipsiz
 Uyuşturucuya Reina'dan savaş
 Alo SABAH İstanbul
MEHMET BARLAS
Şarapçılar bir anda neden meyve suyuna döner...
İLKER SARIER
"Atma" değer
Biz Türkler'in katma değer yaratmaktaki...
REFİK DURBAŞ
Yazılarını hayatından çıkarıyor
Bugün, izninizle dolaylı...
SAVAŞ AY
Salaklığım, mahallede şehir efsanesi olmuş!..
Kapıcı...
SAİT GÜRSOY
ÖSS'deki oturma düzeni
Bu yılki ÖSS'de oturma düzeni,...
Sevindirin bizi
Sevindirin bizi
Türkiye, 2006 Dünya Kupası elemeleri 2.Grup'ta bugün...
Terim ile 2010'a
Terim ile 2010'a
Federasyon'un Kazakistan maçının sonucu ne olursa olsun Türkiye'ye...
Dinçer'in 'prof'luğu zorda
YÖK "intihal" suçunun iki yıllık zamanaşımı süresini kaldırdı.
Altın günü gibi
AKP Meclis Grubu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu