kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Türkiye'de malın Karadeniz'de gemin Romanya'da karın
ŞAKA - TRT ve BTV
Biz önce kendimize bakalım

Türkiye'de malın Karadeniz'de gemin Romanya'da karın

Süleyman Demirel olmak da, onun yakını olmak da kolay değil... Adı son 40 yılın tüm siyasi ekonomik gelişmeleri üzerinde ağırlıkla var olan bir devlet adamının, kendisinin ve ailesinin hayatı kolaylıklarla da zorluklarla da doludur.
Hatırlarsınız. Cumhurbaşkanıyken, yeğeni Murat Demirel'in nasıl değerli bir girişimci olduğunu Azerbaycan devlet yetkililerine yazılı olarak sunması, ne tür tepkilere sebep olmuştu.
Şimdi de Murat Demirel'in Egebank'ı yüzünden Şevket Demirel'in şirketlerine el koyulması dolayısıyla, Süleyman Demirel yine kamuoyunun ilgi odağında. Bu el koymaların yasallığını tartışırken "Hukuk herkese lazımdır" gibi, evrensel doğruları vurgulayan açıklamalar yapıyor.
Oysa yine hatırlarsınız. 2000 yılının şubat ayında, kamuya ait silah alımlarının Batman'da nerelere aktarıldığı üzerine başlayan tartışmalar üzerine, o zaman Cumhurbaşkanı olan Demirel "Devlet bazen rutin dışı işler de yapar" diyerek konuyu noktalamıştı.
Şimdi Demirel'in istese de istemese de taraf olduğu Egebank'a ilişkin gelişmelerin, hukuka uygun mu yoksa "Rutin Dışı" mı olduğunun anlaşılması, sadece Demirel ailesinin sorunu olmamalıdır. "Türkiye'de malın, Karadeniz'de gemin, Romanya'da karın olmasın" şeklinde tarihten bugüne aktarılan özdeyiş hâlâ geçerli ve mülkiyet hakkı istenildiği zaman büyük sinekler tarafından delinebilen örümcek ağı kadar zayıf bir olgu ise, bu sade Demireller'in meselesi değildir.
Şevket Demirel'in şirketlerine el koyulmadan önce, geçen hafta Güngör Uras'ın konuya ilişkin Milliyet'te yazdıklarını yine hatırlatmak istiyorum.
* Devletin el koyduğu 21 bankadan biri olan Sümerbank'ın eski sahibi Garipoğlu borçlarını ödemek için Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na "Borcumu ödeyeceğim" diyerek imza verip protokol yaptığı için mahkeme onu 27 yıl 3 ay 15 gün hapse mahkum etti. Şimdi "Borcum borçtur, ödeyeceğim" diyerek protokol imzalayanlar hapse girme korkusu ile yaşıyor. Bugüne kadar protokol yapmayanlar, "İyi ki borcumuzu ödeyeceğiz diye imza atmamışız. Bundan sonra kimse bize imza attıramaz" diyor.
* Hayyam Garipoğlu 27 yıl 3 ay 15 gün hapishanede kalacak. Hapishanede ne iş yapacak da bunun kazancı ile TMSF'ye 350 milyon dolar borcunu ödeyecek? Bu karar örnek alınarak acaba daha önce borç ödemek için TMSF ile protokol yapanlar da teker teker hapse mi girecek?
-Eğer bankayı batıranların suçu var ise, hepsinin suçunun aynı olması gerekir. Eğer ceza görecekler ise hepsinin aynı cezayı görmesi gerekir. Eğer zarar belli yollardan tahsil edilecek ise, zararın hepsinden aynı şekilde tahsil edilmesi gerekir.
* (1) Bazılarına "Bankasını batırdı ama o iyi adam" diye dokunulmuyor.
(2) Bazılarının hayatı sönmüş iken, bazılarına yeni bankalar kurduruluyor.
(3) Bazılarının malları haraç mezat sattırılırken, bazıları eski yaşamlarını sürüyor.
(4) Bazıları mahkemeye verilirken, bazıları dava dışı kalıyor.
(5) Bazılarının mahkemesi falan kanuna göre, bazılarının ki filan kanuna göre yapılıyor. Bu nedenle bazıları mahkemeden kurtulurken, bazıları hapse giriyor.
(6) Bazılarının ödenmesi imkansız borç ödeme planları protokole bağlanırken, ödeme gücü olanlar ile protokol yapılamıyor.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Hakan Şükür kimlere gol atamaz?   / 29-06-2005
 Eleştirilmeyi hangi iktidar sever ki?   / 28-06-2005
 Dünyada iman, ahirette mekan modeli mi?   / 27-06-2005
 Fransa'nın köylülüğünü Kadıköy'den yorumlamak   / 26-06-2005
 Başörtüsü, Kopenhag Kriterleri'ni örtmemeli   / 25-06-2005
 Avrupa değişti diye biz değişmeyelim mi?   / 24-06-2005
 Her konu magazin ve dedikodu alanına girmeli mi?   / 23-06-2005
 Çalışkan ve dost Recep Bilginer de yok artık   / 22-06-2005
 Servis sektörü artık çağ değişiminin öncüsü...   / 21-06-2005
 İnsanlar neden Bodrum'a tutkundur ki?   / 20-06-2005
REHA MUHTAR
Yazlık sinema
Bu İstanbul'da birileri, durup...
MEHMET BARLAS
Türkiye'de malın Karadeniz'de gemin Romanya'da...
SAVAŞ AY
Egosantrik-Dandik yazar aforizmaları
Bu huyuma...
HINCAL ULUÇ
Fatih Terim'den ilk beklentiler..
Levent Bıçakçı'yı...
8 Milyon $'lık yıldız
8 Milyon $'lık yıldız
G.Saray'ın istediği Arjantinli İnsua'nın şartları: Kulübü...
Fatih de gitmeli
Fatih de gitmeli
Shakhtar Donetsk'e transfer olduğunu resmen açıklayan Tolga, "Hem ben...
Bakan'dan halka 'Tepki ver' çağrısı
Hakimlerin katipler kadar bile hukuk bilmediğini söyleyerek YÖK'e...
Çakıcı davasında Yalçınkaya'ya beraat
MİT-Çakıcı-Yargıtay tartışmalarında adı geçtiği için Yargıtay...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu