| |
|
|
İki "Kırık" kapanış!..
HAFTA sonu İstanbul Müzik Festivali ve Beşiktaş Kültür Merkezi Açıkhava günlerini kapadık. İkisinin de benim için göreceli hayal kırıklığı olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Festivalin kapanışı Monte Carlo Balesi'nin Külkedisi idi.. Sergey Prokofiyef'in enfes müziğine laf yok. Ama Jean-Christophe Maillot'nun modern anlayışı bana göre değil. Bir kez daha anladım ki, ben klasikçiyim.. İkinci perdede beni de mest eden pas de deux dışında temsilin beni sardığını söyleyemem.. İşin ilginç yanı.. Klasik baleci dostlarımla konuştum çıkarken.. Onlar da yeterince modern olmayışının hayal kırıklığı içindeler.. Yani, Maillot, İsa'ya da, Musa'ya yaramamış.. Kime yaramış.. Yasemin'in küçük kızı İrem, bu Külkedisi masalının çok değişik versiyonundan fazlası ile hoşlanmış. Emma Chaplin daha sahneye adım atarken hayal kırıklığına uğrattı beni.. Kışın geldiğinde sergilediği şov aynen.. Oysa ben bu defa gürül gürül bir Emma Konseri bekliyordum.. O yer yer sıkıcı, hatta bunaltıcı şov yerine.. Gene iki sürüngen yorumlu modern dansla en az popüler şarkılarını söyledi Emma.. Oysa Açıkhava beni şaşırtacak kadar tıklım tıklımdı.. Emma'nın bunca meraklısı varken konser cılız, hatır için alkışlarla tek bisle bitti. O bis adeta "Bir daha çağırmayın" parçası idi.. İkinci bis için cılız alkış bile gelmedi.. Koca Emma sessizlik içinde kaçtı sahneden.. Oysa ben, küçük değişikliklerle yıkardım, Açıkhava'yı kapanış gecesi.. Cats müzikalinin emsalsiz şarkısı Memories'le tüm seyirciyi vokalist yapıp konseri bitirir, alkışlar dakikalar sürerken, Don't Cry For Me Argentina ile bis yapıp bütün seyirciyi ayağa kaldırır, ardından, aslında bir tenor aryası olduğu halde, Emma'nın muhteşem söylediği Nessun Dorma'yla da bitirirdim geceyi.. "Vinçero!." "Zafer" diye haykırarak, yumruğumu havaya dikerek öyle bir giderdim ki, ardımdan yarım saat tribünler boşalmazdı.
Konserleri düzenleyenler, bizim seyirciyi de dikkate alarak, repertuar tavsiyeleri yapmalılar. Bu yapılmadığı için, pek çok olası zafer, sessizliğe dönüşüyor.
|