Bir kilogram şampuan fiyatına 10 kilogram satarak büyüyen İpek'in Yönetim Kurulu Başkanı Necati Yazıcı, "Çokuluslu markalar biz varız diye fiyat artışını frenliyor. En önemli misyonumuz bu" diyor.
1980'lerin başında, kozmetik marketlerinde kocaman, süssüz ambalajlarda, gerçekten 'komik' denecek fiyatlarla satılan İpek Şampuan'ı kullanmak için biraz tereddüt edilir, "Bu kadar ucuzsa vardır bir nedeni..." denirdi. 1981'de yeni mezun iki mühendis, Necati Akyazıcı ve Hasan Bulut tarafından kurulan Canan Kozmetik, aslında o denli ucuza satarken, pek çok insanın sabundan şampuana geçişini de sağladı, yani pazarı büyüttü. 80'leri hatırlayın, şampuanlar korka korka kullanılır, saçlar iki kez sabunlandıktan sonra son elde şampuana geçilirdi. Aradan geçen yıllarda ekonomik ürünlerle şampuanda yüzde 15, saç kreminde yüzde 30 pazar payına ulaşan şirket son dönemde Kıraç'ta kurduğu yeni fabrikasıyla teknolojisini yeniledi, ambalajlarını değiştirdi, yeni ürünler eklendi ve ürüne karşı algılama değişti. Necati Akyazıcı ile Kıraç'taki fabrikayı dolaştık, "Herkes yabancı isimler peşinde koşarken şirkete ve ürüne kızlarımızın ismini verdik" diyen Akyazıcı'ya aslında tüm tüketicilerin aklındaki soruları yönelttik...
* En büyük rekabet hangi segmentte? Ürünlerde değil, asıl rekabet global pazarda. Pazarda çok büyük uluslararası oyuncular ve bizim gibi lokal oyuncular var. Bizlerin misyonu kişisel bakım ürünlerindeki temel ihtiyaçları fiyat-kalite dengesini koruyarak karşılamak. Ekonomik segmentte üretim yapanların başarısı diğer çokuluslu firmaların dünya ölçeğindeki büyük hacimleriyle daha pahalı satma şansını azaltıyor. Geniş halk kitlelerine bir fayda sağlıyor bu. 2001 krizinden sonra ekonomik ürünlerin pazarı ilk başta genişledi. Dört yıl içinde reel olarak şampuan birim fiyatı, global markalarda yüzde 30'a yakın ucuzladı. Bu, bizim halka sağladığımız dolaylı bir fayda. Özellikle krizde hesap yapma daha çok artıyor. Şampuan ile Türkiye'de yüzde 15 pazar payımız var. Saç kreminde ise yüzde 30.