Nefes kesen uzatma

Geneli zevkli, son 10 dakikası müthiş heyecana sahne olan bir derbiydi. İki takım da maça kontrollü başladı. Beşiktaş ev sahibi olmak ve mutlak kazanmak mecburiyetinden hırslı ve istekliydi. Ancak orta sahadaki organizasyon sıkıntısı ve forvetlerle bağlantı kurulamaması top kayıplarına neden oluyordu. F.Bahçe sakin ve ayağa oynayarak ilk bölümde oyuna hükmeden taraftı. İlk dakikadan itibaren bu geceye damgasını vuracağını hissettiren Anelka müthiş bir sprint sonucu çaprazdan çok güzel bir gol atarak F.Bahçe'ye kritik anda skor avantajı getirdi.
Beşiktaş ise zaten moralsiz olduğundan tam bir şoka girdi. Ama F.Bahçe bu avantajlı ortamı üretkenlikle değerlendiremedi. Halbuki Anelka attığı klas golün dışında markajcısı İ. Toraman'ı fizik üstünlüğüyle boğuyordu. Ancak Alex'in alışılmış hareketsizliği, Tuncay'ın verimsiz performansı, Appiah'ın sakatlığı dolayısıyla tedirgin oynaması ofansif gücü olumsuz etkiledi. Oysaki karşı alandaki genişlik böyle bir deplasman derbisi için aransa bulunamayacak bir ortamdı. Üstelik devrenin son bölümünde de Beşiktaş oyuna hükmetti ve bazı ciddi tehlikeler yarattı.
İkinci yarıda Beşiktaş büyük bir hırsla oyunu tamamen karşı alana yığdı. F.Bahçe alan savunmasıyla rakibinin ataklarını karşılamaya çalışıyor, bunda başarılı oluyor ama baskıdan kurtulamıyordu. Çünkü Anelka yalnız kalıyor, Alex fizik yetersizlikten hiçbir şey yapmıyor, giden toplar duvar gibi geri dönüyordu. Daum, kulübede yine uykudaydı. Nihayet en doğru kararı geç de olsa verdi. Alex'i çıkarıp Nobre'yi aldı. Bundan sonra F.Bahçe oyunu dengeledi hatta yorulan rakibi karşısında üstünlük sağlamaya başladı. Bu arada gecenin yıldızı Anelka'nın yarattığı penaltıyla büyük avantaj ele geçti. Penaltı kaçtı. Dört dakikalık uzatma ise nefes kesti. Kleberson'un mükemmel frikik golüyle Beşiktaş büyük bir sevinç içine girdi ancak o ana kadar çok koşmasına rağmen ofansif katkıda yeterli olmayan Tuncay, tek başına şahsi becerisiyle çok zor ve çok kritik gole imza atarak takımına çok önemli üç puanı getirdi. Volkan ise çok iyiydi.
Beşiktaş moralsiz çıktığı maçta bilhassa ikinci devre sahaya yüreğini yansıttı. Maçı çevirmek için elinden gelen her şeyi yaptı, Ama geçen haftaki yazımda da belirttiğim gibi Beşiktaş'ın en büyük sıkıntısı forvette. Ne Youla, ne Ahmet Dursun ne Ailton hiçbir olumlu katkı sağlayamıyorlar. Ayrıca orta saha arkadaşlarını da ofansif olarak devreye sokacak varyasyonlar gerçekleştiremiyorlar.
Daum'u anlamak mümkün değil. İkinci yarıyı kulübede seyretti. Nasıl hiç aklına gelmez o kadar risk alan rakip karşısında Tuncay'ı Anelka'nın yanına sürüp de geniş alanda sprintlerle pozisyona sokmak?