kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Teknoloji
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ali Poyrazoglu @ SABAH
 

Oyuncak sarışın kız

Çocuklar kendilerine alınan oyuncaklarla oynarlar. Hayal kurarlar... Oyuncakların yapıldığı malzeme çocuk için çok önemli değildir. Oyuncak malzemelerinin ilerde yaşamını nasıl etkileyeceğinin bilincinde değildir çocuk... Oyuncağın malzemesi ona sunulacak olan yaşam biçiminin ham maddesidir. O malzemenin yaşamını nasıl etkileyeceğinin bilincinde değildir çocuk; uyarılmaz da... Büyükler de çocuk bilincinin varlığından bile haberdar değildir... Çoğu kez... Aslında çocuğun hakları, bilinci, düşünme özgürlüğü de pek umurlarında değildir. Yazılıp bozulabilecek doğal malzemelerden üretilmiş oyuncaklar yerine plastik bir yaşama hazırlanmaları için plastikten kızla, erkekler, atlar, arabalar, tanklar, tüfekler yığılır önlerine hep. Büyükler oyuncaklar aracılığıyla istedikleri yaşam biçimine kurarlar çocukları. Çocuklar kurulabilecek, sırtındaki anahtar çevrilerek hareket etmesi sağlanacak oyuncaklardır onlar için. Baktılar yay boşalıyor, yeniden kurarlar. Oyuncaklar, büyükler dünyasının küçültülmüş, çektirilmiş bir halini sunarlar ve o hale kurarlar hep çocukları... Anneler babalar, plastik evler, arabalar... Bebeklerin değiştirilebilen plastik giysileri... Tabancalar, toplar tüfekler... Uçaklar, trenler, roketler, helikopterler... Bilgisayar savaş oyunları... Kaçmalar, kovalamacalar... Asmalar kesmeler... Büyükler dünyasının küçültülmüş bir haliyle oynayıp, geleceğe hazırlanmaları istenir... "Uyusunda büyüsün ninni Herkesleri öldürsün ninni... Hep o yensin ninni Savaşları kazansın ninni..." Oyuncaklarıyla geleceğe kurulur çocuk bilinci ve de bilinçüstü hem de altı, sağı solu, önü arkası... Büyükler dünyasının küçükler dünyasına saldırı, oyuncak top ateşleriyle başlar. Çocuğun hayal gücü topla tüfekle, uçakla helikopterle, süper ve de mega süper kahramanlarla işgal edilir. Kontrol altına alınır. Hayalgücü ele geçirilip hapse tıkılır. Oyuncakla ehlileştirilip düzene uygun kafalar yaratmak için kullanılır oyuncaklar. Oyuncakların önerdiği yaşam biçimine, uygun adım marş ilerlemeleri için sırtlarındaki anahtar çevrilir, yay kurulur...

SİSTEM HEP DENETLER
Sistem, yay boşaldığında onu yeniden kuracak bin bir yöntemle donanmıştır. Çocuğun bir dünya yaratması başıbozukluk demektir. Başıbozukluk sunulan oyuncaklarla sıkı denetim altına alınır. O ancak sunulan dünyayı kullanabilir ama değiştiremez. Malın sahibidir ama yaratmaz. Yaratıcı düşünce oyuncaklarla elinden alınır. Akıl başa gelmeye başlayınca içimizdeki çocuk, "Kurtar beni, kurtar kendini" diye fısıldamaya başlar... İş işten geçmiştir. Ama çocuk susmaz... Devamlı fısıldar çocuk... Fısıltıları çocuğa yapılan bu büyük haksızlığa niçin ortak olduğumuzu sorar sürekli... Niçin suç ortağı olduğumuzu sorar... "Niye, niye, niye, niye? Niye sen de katılıyorsun bu suça?" Fazla kafamızı karıştırmasın diye kesiveririz sesini... Oyuncaklarla bize önerilen dünyaya uyum sağlayacak yaşa gelmişizdir. İşimiz, değiştirmek sorgulamak değil, kabul etmek, uyum sağlamaktır. Oynadığımız oyuncakların gerçek boyutlardaki halleri elimizin altındadır... Gerçek anne, gerçek baba, gerçek top tüfek, tabanca, bomba... Gerçek futbol topu, gerçek araba, motosiklet... Oyuncaklar büyümüş bizi kendi dünyalarının içine almışlardır artık... Biz de onlardan biriyizdir... Çocukluktan beri hazırlandığımız dünyanın bir parçası olmuşuzdur artık... Rüyamız gerçekleşmiş birer oyuncak olmuşuzdur. Bize daha çocukken önerilen bir dünyayla bütünleşmekten, uyum sağlamaktan daha büyük bir mutluluk olabilir mi!!! İçinizdeki sesi kesilmiş, hayal gücü işgal edilmiş çocuğun sesini kısmayın. Ona kulak verin. Gırtlağını sıkıp, boğmaya çalışmayın.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Oyuncak sarışın kız   / 24-09-2005
 Leydi Bıdık İstanbul'da   / 17-09-2005
 Özerk Ayvalık'ın kültür mirası   / 10-09-2005
 Siz olsaydınız ne yapardınız?   / 03-09-2005
 Zihnimizin müzesi   / 27-08-2005
 Kardelenler açıyor   / 20-08-2005
 Kurulu düzen hapishanesinden firar   / 13-08-2005
 Hep aşk yüzünden   / 06-08-2005
 Düş gücü ustaları merhaba...   / 30-07-2005
 Barbarları bekleyenler   / 23-07-2005
    Cumartesi Yazarlar
  » Güncel
    Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
BALÇİÇEK PAMİR
Yalan söylüyorum, alınma
Derin bir nefes alıp bir süre...
ALİ POYRAZOĞLU
Tiyatro mucizesi...
Her sabah oturup sorarım kendime "ne...
FİLİZ AKIN
Herkesin okulu özeldir
Ankara Koleji hazırlık bölümüne...
SUNAY AKIN
Adımızdan da önce
Birisi karşınıza çıkar da, "Atın kim?"...
AYŞE BRAV
Namus abideleri
Erkeklerin kadınları aldattığı hikayeler...
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ
İğneden korkulur mu?
"Yaramazlık yaparsan sana iğne...
Kebap deyince akan sular duruyor
Gazeteci-yazar Hıncal Uluç tam bir kebap tutkunu. Kebaba düşkünlüğü, eti ancak...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.