|
 |
 |
 |
 |
|
İslamifobiya insanlık suçu
Medeniyetler İttifakı Projesi'nin ilk toplantısını Zapatero ile açan Erdoğan, "Antisemitizm nasıl insanlık suçuysa İslamifobiya da insanlık suçudur" dedi.
Birleşmiş Milletler Kofi Annan'ın görevlendirdiği Başbakan Tayyip Erdoğan ve İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero'nun önderliğini yürüttüğü Medeniyetler İttifakı Girişimi toplantısı, İspanya'nın Palma de Mallorca kentinde başladı. Son toplantısı Türkiye'de yapılması kararlaştırılan projenin ilk adımında, şiddetin her türlüsünü lanetlemekle yetinilmemesi, somut adımlar atılması çağrısı yapıldı. Toplantıyı Zapatero ile birlikte açan Erdoğan, "Tohumu sevgi olanın meyvesi nefret olamaz. Bizler, adına dünya denilen insanlık tarlasını farklı lezzetler ve farklı renklerimizle zenginleştiren ağaçlar gibiyiz" dedi. Sorunun nereden kaynaklandığını ve insanların birbirlerini "öteki'' veya "karşıt'' olarak görmesine yol açan etkenlerin neler olduğunu tespit etmek gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şu iki sorunun cevaplanması gerektiğini söyledi: Din ve kültür farklılıkları; birbirinden kopuk, birbirleriyle çatışan, birbirini dışlayan medeniyetlerin varlığını mı gösterir? Yoksa bu farklılıklar; evrensel değerler tablosunu zenginleştiren ortak insanlık medeniyetinin tamamlayıcı unsurları mıdır?
AYRIŞMA VE DIŞLAMA
Hiçbir din ya da kültürün teröre gerekçe olamayacağını vurgulayan Erdoğan, "Yüksek Düzeyli Grubun hazırlayacağı raporun sadece entelektüel bir çalışma olmaması büyük önem taşımaktadır'' dedi. Erdoğan, sübjektif medeniyet yorumlarına dayanan bu ayrışma riski ve dışlama refleksine karşı ortak mücadele dinamiğinin, etkin bir sivil toplum hareketiyle desteklenmesi gerektiğini belirtti, sivil toplum örgütlerinin de katkı göstereceğini umduğunu söyledi. Zapatero da "Bu projede İspanya ve Türkiye'nin eşbaşkanlığı üstlenmesi çok önemlidir. Farklı din ve kültüre sahip olan bu 2 ülke dünyada karşılıklı anlayış ve işbirliğinin gelişmesi için çalışacaktır. Akdeniz aslında bir sınır olmaktan çok bir ufuk olmuştur" dedi. İki lider daha sonra ortak basın toplantısı düzenlediler ve gazetecilerin sorularını yanıtladılar. Erdoğan, "Bazı Arap ülkeleri işgal güçlerine direniş göstermekle terörü birbirinden ayırmak istiyorlar. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna, şu karşılığı verdi:
TERÖRE 'DİNCİ' SIFAT
"Bunu aşabilmek için de burada birinci derecede BM'nin görev üstlenmesi gerekiyor. BM öne çıkmış olsa, otoriteyi tamamen ele almış olsa, inanıyorum ki orada bir defa işgal gücü kavramı ortadan kalkacaktır. Çünkü BM bir barış gücü olarak oraya gidecek, o zaman direniş kuvvetleri ortaya çıkamayacaktır. Ama iyileşme süreci başlamıştır." 'İslami terör' nitelemesinde yanlışlık olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Terörün önüne İslam kelimesi koyduğunuz zaman bu tüm Müslümanları üzer. İnanıyorum ki, Hıristiyan kelimesinin önüne terörü koyduğunuz zaman bu tüm Hıristiyanları üzer. Aynı şekilde, Musevi kelimesinin önüne terörü koyduğunuz zaman bu tüm Musevileri üzer. Nasıl bir antisemitizmi, bir insanlık suçu olarak görüyorsak, İslamifobiya'yı da bir insanlık suçu olarak görüyoruz. Teröre 'dinci' bir sıfat yakıştırılabilir. Her dinin mensuplarının teröre bulaştığını görüyoruz. Ama, 'İslami terör, Musevi terör, Hıristiyan terör' dediğiniz zaman bunu birbirinden ayırmamız lazım ki, o dinin inançlarını incitmeyelim.'' Mallorca adasında başlayan toplantının açılışından sonra Erdoğan ve Zapatero, aynı uçakla Barcelona'ya geçerek Avrupa Birliği ile Akdeniz ülkeleri arasında diyalog ve işbirliğini geliştirmeyi hedefleyen 'Euromed'in 10. yıl zirvesine katıldılar. Zirvede Türkiye'yi Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ediyor.
FİKRET AYDEMİR
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
