Bir devrin sonu mu?
Cumartesi sabahı 08.30'da başlayan yoğun kar yağışı İstanbul'u bir anda beyaz bir örtü gibi kaplamıştı. Trafik ağır ağır akıyordu. G.Saray'ın mabedi lisesinde çok önemli bir oylama yapılacaktı. Peki erteleme olur muydu? Olmadı. Soğuk hava ve kar yağışı 858 kişiyi korkutmamış olacak ki, hepsi saat 10.00'da Tevfik Fikret Salonu'nda yerlerini aldı. Salona giremeyenler için de dışarıya büyük ekran televizyonlar kuruldu. Gelenlerin çoğu Canaydın'a tepkiliydi ve peşin peşin "Hayır vereceğiz" diyorlardı. "Neden hayır?" diye sorduğumda aldığım cevaplar ortaktı: "Bu yönetim 4 yıldır hiçbir sözü tutmadı. Hep başarısız oldu. Riva'ya karşı değiliz ama Canaydın'a güvenmiyoruz. O sadece 60 milyon dolarlık teminatını kurtarmak istiyor." Canaydın kongreye zaten 1-0 yenik başladı. Genel Kurul'u yönetecek Divan Başkanlığı için Canaydın, Oğuz İmregün'ü önermesine rağmen muhalefetin baskısı ve isteğiyle o koltuğa Anıl Büyükeroğlu oturdu. Kürsüde söz alan Duygun Yarsuvat, Mükerrem Taşçıoğlu, Oğuz İmregün, yönetimi dut ağacı gibi salladı. Sadece Doğan Hasol, Işın Çelebi ve Adnan Polat yönetime destek çıktı. Canaydın, "Bu, benim için güven oylaması olmayacak" dese de salondaki hava ve ortam seçim heyecanı ve gerginliğindeydi. Büyük çoğunluk oylamaya karşıydı ve komisyon kurulmasından yanaydı. Bu konuda ağır topların da imza attığı bir önerge Divan'a verildi. Oylama yapılsaydı G.Saray kesin bölünecek belki de istenmeyen olaylar yaşanacaktı. Eski başkanlardan Selahattin Beyazıt yılların verdiği tecrübeyle ortamın ısındığını ve kongrenin çıkmaza girdiğini hissedip kürsüye çıktı ve "Büyükler 'Riva projesini komisyon incelesin' diyorsa buna karşı çıkmanın manasını anlamıyorum. Yönetimin, haysiyet, şeref ve itibarlarına azami hassasiyet göstermeyi amaçlıyoruz" şeklinde uzlaşmacı bir tavır koydu. Ve bir anda salonda büyük bir alkış koptu. Başkan Canaydın çok güvendiği ve saygı duyduğu Beyazıt'ın bu sözleri karşısında geri adım atıp komisyon kurulması fikrine katıldı. Kürsüde konuşurken ağlamamak için kendini zor tutuyor, kelimeler boğazına takılıyordu. Acaba 24 Aralık 2005 G.Saray tarihine Özhan Canaydın döneminin kapandığı tarih olarak geçer mi? Seçime 3 ay varken böyle bir düşünceyi "Erken yorum" olarak görebilirsiniz. Ancak rüzgar tüm hızıyla bu yönde esiyor. Bazı üyeler de Riva'nın komisyona devredilmesini "Canaydın kibarca uğurlandı" olarak vurguluyor. Sonuçta Riva için "Evet" çıkmadı. Genel kurul izin vermeyince Canaydın parasını kurtaramadı. Ancaaaak unutulmasın ki; marttaki seçim Canaydın'ın sırtında duran borç yüküyle yapılacak.
|