kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
  » Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Kırca, albümdeki Erdoğanın çocukluk halini Kasımpaşalı duruşundan tanıdığını söyledi.
Gün ola Köşk'e çıka!
Erdoğan'ın karnesi...
İmam hatipliler ne olacak?
"Ben de simit ve su sattım"
Film yorumları
Karne sürprizi

Sezgimiz ne diyor?

Evet, Erdoğan cumhurbaşkanı olmak istiyor...

Erdoğan'ın karnesi...

Önce herkesin merak ettiği soruya yanıt verelim:
Erdoğan'ın önceki gece katıldığı Siyaset Meydanı'nın "reyting" karnesi "çok iyi" çıktı.
Bir zamanlar her çıktığı programın izlenme "garanti"si olurdu Başbakanın...
Ancak son zamanlarda bu özelliğini yitirmişti.
Belki alışkanlıktan, belki başka nedenlerden...
Önceki gün, "Erdoğanlı Siyaset Meydanı" ise;gecenin o saati için -yeniden- yüksek izlenme oranlarına ulaştı...
Oysa, programın başarısı açısından çok da uygun bir "moment"te ekrana çıktığı söylenemezdi Erdoğan'ın...
Birincisi; Başbakan, "o"na kendini yakın hisseden çevreler tarafından bile, son zamanlarda gereğinden fazla "konuşmak"la eleştiriliyor ve uyarılıyordu.
İkincisi; daha bir gün önce Meclis kürsüsünde neredeyse söylenmedik bir şey bırakmamıştı... "Yeni" ne söyleyebilirdi ki?
Oysa... Programın, bugün gazetelerin manşetlerini ve köşelerini dolduran yankılarına bakıldığında, hiç de öyle olmadığı anlaşılıyor.
Demek ki söylenecek daha çok şey varmış!
Peki bu nasıl oldu?
Yanıtı bizim açımızdan çok açık:
Çünkü, Başbakan çocuklarla konuştu... Çocukların sorularını yanıtladı... Çocuklara açıldı...
Ekranlarda on ikinci yılını dolduran Siyaset Meydanı'nın "özel günler"de hayata geçirdiğimiz bu "format"ı, her zaman aynı sonucu doğurdu.
Artık gelenek haline getirdiğimiz "Türkiye'nin çocukları, Türkiye'nin Başbakanıyla buluşuyor!" başlıklı yıl sonu programını ilk kez gerçekleştirdiğimizde de Sabah'ın ertesi günkü manşeti şöyleydi:
"Çocuklara açıldı!"
Yıllar önce; dokuzuncu Cumhurbaşkanıyla, Türkiye'nin "Bir numaralı ve en güçlü adamı"yken yaptığımız programın sonrasında da , işi "soru sormak" olan gazeteciler ve gazeteler şu başlığı atmıştı:
"Kırk yıldır; 'o'na hiç kimse bunları soramamıştı!"
Mesele burada:
Çocuklar soruyorlar, sorabiliyorlar.
Birincisi çok "saf ve temiz"ler... İkincisi çok "saf ve cesur"lar...
Överken de öyle, döverken de...
İçlerinden geleni, içlerinden geldiği gibi söylüyorlar.
Bu açıdan onların karşısına çıkmak; bir muhalif siyasetçinin, ya da bir gazetecinin karşısına çıkmaktan daha fazla "medeni cesaret" gerektiriyor.
Çünkü, soruyu soranın "art niyeti ve maksadı" gibi "mazeret"lerin ardına sığınma olanağı kalmıyor.
Konu siyaset de, özel hayat da olsa, sorulana cevap vereceksin... O kadar!
Başbakan, ikidir bunu yapıyor işte...
Kişisel izlenimlerimize gelince:
Önce şu başlıktaki "karne" meselesi...
Sözünü ettiğimiz Başbakan'ın "reyting" karnesi değil, o gece orada ortaya çıkan ilk okul karnesi...
Biz, en çok da o bölümünü sevdik programın...
Çünkü, belki de en "sahici" ve en "sıcak" bölümüydü geçen üç saatin..
Karneyi getiren Melek kızımıza sorduk "Başbakanın karnesi nasıl?" diye... Lafı evirip çevirmedi: "İyi değil!" deyiverdi.
İşte o anda "Türkiye'nin Başbakanı"nın tepkisi görülmeye değerdi:
Bugünkü "hatalarını-sevaplarını" savunmada "cömert" olan Başbakan, karneyi bize gösterme konusunda çok "hasis" davrandı.
"Göstermem!" dedi kararlılık ve ciddiyetle..
Birkaç dakika sonra, kendi de güldü bu tavrına...
Ama böyleydi işte... Başbakan da olsak, kırk yıl önceki "Hayat Bilgisi" notlarımızın ortaya çıkması hepimizi tedirgin edebiliyordu.
"Çok insana dair ve çok sahici" bir tavırdı Başbakanın ki...
Cumhurbaşkanlığı meselesine gelince...
Bize ayrılan süreyi; kendisinin ve yakın çevresinin de hoşgörüsüne sığınarak aşmak zorunda kalmıştık... Ne yapalım ki, çocuklarımız konuşmak istiyordu... Programın sonuydu... Duygu ve fizik yorgunluğu besbelliydi Başbakan'ın... Kalkmak üzereydi... Tam zamanıydı... Sorduk:
"Cumhurbaşkanı olmak istiyor musunuz?"
"Çok zor soru soruyorsunuz
... Bunun altından kalkmak zor."
Ve devam etti: "Gün ola, harman ola!"
İzlenimimiz ya da sezgimiz mi?
Evet, olmak istiyor...
Dedik ya... Bizimkisi sezgi sadece...

1 2 3 4 5
 
DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
 Rektör Aşkın'a 76 gün sonra tahliye kararı
 Orhan Pamuk için takipsizlik
 Lagendijk avukatları suçladı
 Oğul Fidan destek istedi
 Vakit gazetesini Yargıtay kurtardı
 Şemdinli'de polis şefi de ifade verdi
 Sarp Kuray'a müebbet
 Emniyet'te büyük teftiş
YILMAZ ÖZDİL
Ya herro ya merro
RTÜK'ün altından böyle bir şey...
ÖMER LÜTFİ METE
TSK'ya sövme özgürlüğü
Kimsenin hapse atılması için avuç...
UMUR TALU
Ne kadar muhasebe...
Bir yıl daha geçti...
FATİH ALTAYLI
Başbakan Cumhurbaşkanı olmak ister
Başbakan Recep...
ERDAL ŞAFAK
Çankaya'ya giden yol
Erdoğan'ın ...
İki ünlüye Chirac'ın 'Da Vinci' torpili
Satış rekoru kıran 'Da Vinci Şifresi' filminde Fransız oyuncular...
Yalancının mumu yatsıya kadar yandı
İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'nin başı beladan bir türlü...
Yıldırım devrimler
Yıldırım devrimler
F.Bahçe Başkanı, 100. yıl başarı planını oluşturdu. Hedef; her sezon...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu