kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
  » Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
"Aç tavuk kendini buğday ambarında sanırmış"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2007 yılının Kasım ayında seçimleri yapacaklarını belirterek, ''Aç tavuk kendini buğday ambarında sanırmış, erken seçim diyorlar. Niye erken seçim? Bu millet, bu iktidara 5 yıllığına görev vermiş, (bu işi yapacaksın) demiş'' dedi. Partisinin Atatürk Spor Salonu'nda düzenlenen, İl Divan Toplantısı'na katılan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, erken seçimden söz edildiğini, 2007'nin Kasım ayında seçimlerin yapılacağını söyledi.

Seçime yaklaşık 2 yıl kaldığını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: ''Aç tavuk
biliyorsunuz kendini buğday ambarında sanır. Bazıları diyor ki, 'efendim, erken seçim'. Niye erken seçim? Bu millet bu iktidara 5 yıllığına görev vermiş, 'sen 5 yıl bu işi yapacaksın' demiş. Dolayısıyla icazeti milletten aldık, bir yerlerden değil. Millet bize bir görev verdi. Ne dedi? Dedi ki, 'bak Anayasa'nın amir hükmü gereği 5 yıl çalışacaksınız'. Hiç bir zaman, suimisal, emsal teşkil etmez, diye hukukta bir kaide var. Yani, kötü örnekler, örnek olmaz. Efendim işte, Türkiye'de 4 yıl, 3.5 yılda olur seçimler. Yahu onlar beceremediyse bize ne. Olay bu kadar basit. Yani, şu anda da hedef inşallah 2007'nin Kasımı'nda seçimleri yapmak.''
Erdoğan, AK Parti'nin bu yıl içinde kongrelerini yapacağını, seçilen kadrolarla seçime gidileceğini belirtti. Başbakan Erdoğan, birilerinin ''AKP'' dediğini, ''AK Parti'' diyemediğini bunun da hazımsızlıktan kaynaklandığını savundu.

ÜST BAĞ...

Ak Parti'nin 3 kırmızı çizgisi bulunduğunu anımsatan Erdoğan, bunlardan ilkinin ''etnik milliyetçilik'' olduğunu belirterek, etnik milliyetçiliğe izin vermeyeceklerini söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:
''Her zaman söylüyoruz, bizi birbirimize bağlayan üst bağ nedir? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır. Bitti... Bunu her zaman söylüyorum, birileri anlamak istemiyor. Anlamayan anlamayabilir. Benim söylediğim, Anayasa'nın gerçeğidir, gereğidir. Bunu söylüyorum ve Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığında bütünleştik. 30'a yakın etnik yapı var. Hepsine saygı duyarız, hepsini severiz, ama bizi hepsinin üstünde bağlayan bağ hangisi, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır. Bitti... Olay bu... Bunların içinde dini farklılıklar da olabilir. Öyleyse biz dinsel milliyetçiliğe de karşıyız. Ne demek bu, ülkemizin yüzde 99'u Müslüman. Ama farklı mezheplerde olanlar var, olabilir. Farklı dinde olanlar var, olabilir. Ama bunlar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıysa hepsine biz aynı mesafedeyiz. Olay bu... Hepsinin inancı da bizim güvencemiz altındadır, teminatındadır. Onlara saygı duyarız. Onların arasında da bir ayrıma gidemeyiz. Çünkü biz aynı şeyi dünyada istiyoruz. Eğer benim bugün Almanya'da bir vatandaşım varsa ona da aynı saygının duyulmasını isteriz.''

''TÜRKİYE'DEKİ ÖYLE TİPLER...''

Erdoğan, dün Sedir Adası'nı ziyaret ettiğini, oradaki tarihi güzellikleri gördüğünü belirterek, gerekli talimatları vereceğini ve bu tarihi eserlerin restorasyonunun yapılacağını kaydetti. ''Ama şimdi Türkiye'de öyle tipler var ki, öyle kafalar var ki, bunu yaptığınız zaman 'Türkiye'yi satıyorlar' derler. Var mı böyleleri, var'' diyen Erdoğan, ama kendilerinin bu tuzağa düşmeyeceğini ifade etti.

Başbakan Erdoğan, üçüncü kırmızı çizgilerinin, ''bölgesel milliyetçilik'' olduğunu belirterek, bölgeler arasındaki farklılığı gidermek için çaba sarf ettiklerini kaydetti. Erdoğan, Batı'yı ihya ederken, Doğu'yu ihmal etmeyeceklerini söyledi.

''HERSEK İNANDIĞI GİBİ YAŞAMALI''

Türkiye'nin her tarafının modern olacağını, Atatürk'ün ifade ettiği muasır medeniyet seviyesine ulaşılacağını kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:
''Bu üç kırmızı çizgiden hareketle, diyorum ki: Benim hanım kardeşlerim, başı açık, başı örtülü, el ele verirler, omuz omuza verirler. Birbirlerinin hak ve özgürlüğünü sonuna kadar savunurlar. Onların arasında bir kıskançlık yoktur. Onlar dayanışma içindedirler. Çünkü biz bu ülkede birbirimizle dayanışma içinde olacağız. Birileri fitne sokmaya çalışırlar, hiç duymayacağız, biz işimize bakacağız.

Başı açık olur, başı örtülüsü de olur. Herkes inandığı gibi yaşamalı. Hepimizin eksikleri vardır. Benim de eksiğim var, başkasının da eksiği var. 5 parmak bir mi, değil, ama hepsi parmak. Birbirimizle kaynaşa kaynaşa, anlata anlata ne yapacağız, inşallah bunları da gidereceğiz. Ama dayanışma içerisinde, kırmadan, dökmeden gidereceğiz. Birliğimizi, beraberliğimizi zedelemek isteyenler olabilir. Örselemek isteyenler olabilir. Bunlara pirim vermeyeceğiz. Aramıza virüs sokmaya çalışanlar olabilir. Bunlara da izin vermeyeceğiz. Unutmayın, bütün haklarınızı sonuna kadar savunan bir iktidar iş başındadır, bunu böyle bilin.''

"LAF ÜRETMEYE VAKTİMİZ YOK"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğuna inanarak bu yolda olduklarını belirterek, ''Fakat, egemenlik hakkını kendinde bulma gayreti içerisinde olanlar olabilir. Bu bizi ilgilendirmiyor'' dedi.

Erdoğan, 3 Kasım 2002'de yola çıktıklarını ve halka bazı sözler verdiklerini anımsattı. Bu sözleri tutmak için geceli gündüzlü çalıştıklarını anlatan Erdoğan, kendilerinden önce siyasette hep ''karalama ve çirkef'' anlayışının olduğunu savundu.

Kendilerinin ''o minderde oynamadığını, laf üretmeye vakitleri bulunmadığını, iş üretmek için çalıştıklarını'' söyleyen Erdoğan, aradaki farkın da bu olduğunu dile getirdi. Eğitim, sağlık, adalet ve emniyet alanlarında önemli atılım yapma vaatlerini de anımsatan Erdoğan, bu alandaki icraatları anlattı. Bu yılın üçüncü ayına kadar bilişim teknolojisi sınıfının olmadığı okul kalmayacağını kaydeden Erdoğan, çünkü ülkede, ''ben okuyamadım'' diyen gözü yaşlı çocuk görmek istemediklerini söyledi. ''Haydi Kızlar Okula Kampanyası'' hakkında da bilgi veren Erdoğan, salondakilerin ''kıskananlar çatlasın'' tezahüratları üzerine, ''Bizleri hala kıskanıyorlar. Yahu sen ne yaptın?'' dedi.

''DERDİMİZ ÜZÜMLE...''

AK Parti iktidarının 3 yılda 70 bin derslik yaptığını belirten Erdoğan, muhalefeti ima ederek, ''Yahu sen ne yaptın, onu söyle?'' diye sordu. Erdoğan, şöyle devam etti: ''Bu derslikleri devlet, millet el ele yaptık. 59 binini devletin kesesinden, diğerlerini de hayırseverlerimizle yaptık. 'Yüzde Yüz Eğitime Destek Kampanyası' ile yaptık. 'At denize balık bilmezse halik bilir' biz bunu yapıyoruz. Bizim derdimiz, bağcıyla değil, derdimiz üzümle, üzümle... Bu millet üzüm yesin üzüm, bağcıyla uğraşmayı bırak. Bize diyorlar ki, 'siz halkın arasına çıkamazsınız'. Yahu halkın arasından hiç çıkmadık ki. Dün Gökçe köyündeydik. Biz yılbaşını orada kutladık. Gökçe Köyü'nde kahvede sohbetimizi yaptık, ondan sonra da çat kapı evleri dolaştık. Evden eve çat kapı girdik, sürpriz yaptık.''

''AK PARTİ İKTİDARI FARKI...''

''Başbakanım hortumları kes'' diyen bir partilinin bu sözleri üzerine Erdoğan, ''Hortumları zaten kesiyoruz, pek bir şey kalmadı. onlar gidiyor'' dedi.

Hortumlar kesilmeseydi, öğrencilerin sıralarında ücretsiz kitapların olmayacağını, bilgisayar sınıflarının açılamayacağını belirten Erdoğan, göreve geldikten sonra öğrencilere verilen burs oranlarının da her geçen yıl artırıldığını bildirdi. İktidara geldiklerinde 45 milyon olan yükseköğrenim kredisinin bugün 130 milyona çıkarıldığını anlatan Erdoğan, AK Parti iktidarı farkının bu olduğunu ifade etti.

Bunları da yeterli görmediklerini, daha iyi olacağını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

''Ben artık bunları milletimizin bilmesini, milletimin bu gerçekleri yakından takibini özellikle istiyorum. Cevap verilmesi gereken yerlere cevabı milletim verecek. Bakınız, buradan bir şey söyleyeceğim; 2006'nın başında bir şey söyleyeceğim, bu sözlere dikkat edin: Biz, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğuna inanarak bu yoldayız. Fakat, egemenlik hakkını kendinde bulma gayreti içerisinde olanlar olabilir. Bu bizi ilgilendirmiyor. Bizi millet ilgilendiriyor. Millet ne diyor, biz buna bakarız. Millet getirir, yeri geldiği zaman da götürür. Bundan önce olduğu gibi. Ha bir de milletimize layık değilsek, ilk seçimde millet bizi de götürür. Olay bu kadar basit. Ama milletimize layıksak kimse boşu boşuna uğraşmasın. O zaman da millet bize 'yola devam' der. Böyle, birilerinin attığı kuru iftiralarla kusura bakmayın, millet bunları yutmuyor. Millet neyin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Bu ülkede 3 Kasım 2002'de yaprak kıpırdamıyordu yaprak. Öyle bir Türkiye aldık biz. O günden bu güne nereye geldiğimiz ortada.''

''ANKARA'DAN NARA ATMAKLA OLMAZ''

Erdoğan, 3 yılda çok şeyin değiştiğini, ülkeye gelen turist sayısının ortada olduğunu anlatarak, 6-7 milyon turistin konuşulduğu günlerden, 20 milyonun üzerine çıkıldığını söyledi. Antalya'nın turizm anlamında İstanbul'u ''solladığını'' dile getiren Başbakan Erdoğan, geçen yıl 7 milyon 300 bin turistin Antalya'ya geldiğine işaret etti.

''Ama Antalya'da yapılanları göremeyenler var'' diyen Erdoğan, 19 yıl Antalya, Alanya yolunun yapılamadığını, bunu kendilerinin başardığını söyledi. Antalya-Kundu yoluyla da bizzat kendisinin ilgilendiğini belirten Erdoğan, ''Ankara'dan nara atmakla bu işlerin olmadığını'' söyledi. Başbakan Erdoğan, daha sonra Muğla'da yapılan ve yapılacak yatırımlar hakkında da bilgi verdi.

''MODERN HIRSIZ''

Erdoğan, ekonomideki olumlu gelişmeleri rakamlarla örneklediği konuşmasında, kendilerinden önce sıkışıldığında hep Merkez Bankası'na para bastırıldığını bunun için ''enflasyonun da canavar dönüştüğünü'' söyledi. Enflasyon nedeniyle milletin zarar gördüğünü ve cebinden bedel ödediğini kaydeden Erdoğan, ''Bunlar modern hırsız. Şimdi sıkılmadan konuşuyorlar. Şimdi her şey millet için'' dedi. Erdoğan, şunları ifade etti: ''Biz devraldığımızda enflasyon yüzde 34'tü, şimdi yüzde 7.5. 34 nire, 7.5 nire... Hep zam zam, ne yapıyorlardı? Para basıyorlardı. Her basılan para benim halkımın helalinden, alın terinden çalınıyordu. Bunlar var ya bunlar modern hırsız. Bunu yaptılar yıllarca ve şimdi sıkılmadan konuşuyorlar. Ama bu dönemde böyle bir şey yok. Bunlar kesildi. Şimdi her şey millet için. Türk milleti siyasi onurunu yakaladı.''

''DEDİKODULAR''

Başbakan Erdoğan, Avrupa Birliği (AB) sürecini de değerlendirdiği konuşmasında, bazı ''dedikodular'' yapıldığını belirtti. Kendilerinin kriter neyse onu görüştüklerini, kimsenin de verilemeyecek bir şeyi kendilerinden isteyemeyeceğini bildiren, Erdoğan, ''Bu ülkenin değerlerinden taviz vermeyiz. Kimsenin endişesi olmasın'' dedi.
AB'nin, bir ''Medeniyetler Buluşması'' olduğuna işaret eden Erdoğan, AB'ye Müslüman bir ülkenin katılması gerektiğini, bu sayede medeniyetler ittifakının teşekkül etmiş olacağını söyledi. Konuşmasında, özelleştirme ihalelerine de değinen Erdoğan, iddiaların hepsinin yalan olduğunu, her şeyin medyanın önünde, şeffaf gerçekleştiğini belirtti.

''Başbakan şunla bunla görüştü'' denildiğini, Başbakan'ın herkesle görüşebileceğini ifade eden Erdoğan, fazla parayı kim veriyorsa özelleştirilen yerlerin onlara verildiğini kaydetti. Düşünce özgürlüğünün önündeki engellerin de büyük ölçüde kaldırıldığını anlatan Erdoğan, daha fazla özgürlük için çalıştıklarını sözlerine ekledi.

Erdoğan, Muğla'nın çeşitli ilçe ve beldelerinden farklı siyasi partilerden AK Parti'ye katılan, aralarında bazı belediye başkanlarının da bulunduğu kişilere, parti rozetini taktı. Erdoğan'a partililer, yöresel bazı hediyeler sundular.

(AA)

1 2 3 4 5
 
DİĞER SİYASET HABERLERİ
 Bayrak çalan Rum vekil tutuklandı
 Bayrak hırsızı hakim karşısında
 TBMM'de bu hafta
 Sezer'in kimlik tanımı
 Erdoğan'dan yeni yıl müjdeleri
 Arınç: Rotamız güçlü bir Türkiye
MUHARREM SARIKAYA
Yeni yıl siyaseti...
Yılın ilk günü Ankara'da siyasetin...
YAVUZ DONAT
2006 zor geçecek
Yeni yılın ilk gününde bir şeyin altını...
MAHMUT ÖVÜR
Sokakta 'hipnoz bozuluyor'
Anavatan Partisi Genel...
Öğrencinin bıçak merakı ürkütüyor
Polis gençler arasında yaygınlaşan "kama", "sustalı", "kelebek" ve...
Oğlu için 1 ayda beş kilo verecek
Cengiz Sağır, oğluna karaciğerinden parça verebilmek için zamanla...
İmamlar doğum kontrolü hakkında vaaz verecek
İmamlar doğum kontrolü hakkında vaaz verecek
Birleşmiş Milletler yetkilileri, imamların cemaate, aile planlaması,...
Üniversitelerle 'fon' kavgası
Üniversitelerle 'fon' kavgası
Üniversiteler, Başbakan'ın "Üniversiteler proje üretmediği için AB...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu