Yeni yıl siyaseti...
Yılın ilk günü Ankara'da siyasetin geleceğine ışık tutmak gerekirse... Geçen yılı gergin kapatan siyasetin, bu yıl daha da ısınacağı, hükümet üyelerinin dahi kabul ettiği bir gerçek. İktidar partisini bu yıl nelerin beklediğinden başlarsak: Daha önce de vurguladığımız gibi, bugünden itibaren zamanında yapılacak olsa dahi, "Seneye seçim var" söyleminin dönemi başladı. Bakanından milletvekiline, bürokratından, muhtarına kadar herkes bu gerçeği görerek hareket tarzını belirleyecek. Eski bir siyasetçinin vurguladığı gibi: "Üç yıl boyunca elleri karnının üzerinde, iş yaptırmak için dolaşan muhtar, bundan sonra elleri cebinde karşınıza gelir..." Bu da her iktidarın, seçim dönemine girerken yaşadığı sıkıntıların ortaya çıkmasına neden olacak.
Kabine revizyonu İktidar partisini yakın gelecekte bekleyen diğer gelişmelere gelirsek... Kabine değişikliği beklentisine bakanlar da girmiş... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Muğla Akyaka'daki tatili sırasında kabine değişikliğine karar vereceği, bırakın AK Parti'yi, Başbakanlık koridorlarında dahi konuşulur olmuş. Kimin görevden alınacağı, kimlerin hangi bakanlığa kaydırılacağına ilişkin öngörüler sıralanmaya başlanmış. Yakın gelecekte bekleyen diğer sıkıntı ise önceki gün Güneydoğu'dan 56 belediye başkanının Roj TV'nin kapatılmaması için Danimarka Başbakanı'na gönderdiği mektup. AK Parti'deki sıkıntıya gelirsek: Kısa süre önce Başbakan Erdoğan, Roj TV'den bir muhabir girdiği gerekçesiyle Danimarka Başbakanı ile ortak basın toplantısını iptal etmişti. Şimdi aralarında Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı'nın da bulunduğu 56 belediye başkanı hakkında nasıl bir işlem yapılacağı sorusuna yanıt bulunamıyor.
Kongre süreci AK Parti'de yaşanacak bir diğer gelişme ise bu yılın ekim ayında yapılacak büyük kongre süreci. Belirlenen takvime göre, belde kongrelerini tamamlayan AK Parti'de, yarından itibaren ilçe kongreleri dönemi başlayacak. Parti yönetimi kongrelere ilişkin bir de karar almış. Daha önce 400'den aşağı kayıtlı üyesi bulunan yerlerde, herkes delege olarak kabul edilip kongreye gidilmiyor, onların arasından üst kongre delegelerinin seçimi yapılıyordu. Kararla, bu uygulamaya son verilmiş. Üye sayısının 400'den fazla yazılması zorunluluğu getirilmiş ve kongre ile üst delegelerin belirlenmesi kararı alınmış. Bu da ister istemez, her iktidar partisinde yaşanan sorunları hortlatıp, parti içi mücadeleyi tetikleyecek. Nitekim bir haftadır iktidar kulisi ilçe başkanı olmak isteyenlerle dolup taşıyor. Dış politikadaki gelişmeler açısından da bu yıl önemli gelişmelere gebe. Bu yılın ikinci yarısında Kıbrıs ve AB sürecine ilişkin gelişmelerin ne sonuç getireceği ise bilinmiyor. Partide "Milliyetçi bir çıkış yapıp seçime gider miyiz?" sorusu sıkça dillendiriliyor.
Muhalefetin ajandası Muhalefetteki beklenti ve uğraş da zaten seçim yönünde. Bu süreçte, geçmişte de defalarca denenen merkez sağın iki partisi Anavatan ve DYP'yi birleştirme çabaları da yeniden hız kazanmış. Bu olmasa bile iki partinin seçim ittifakı yapmasının yöntemi aranmaya başlamış. Buna karşın DYP lideri Mehmet Ağar ve Anavatan lideri Erkan Mumcu birleşmeye çok sıcak bakmıyor; seçim ittifakına ise şimdilik sessiz kalıyor. Merkez soldaki beklentiye gelince; Her ne kadar DİSK'in girişimiyle başlayan yeni arayışların hız kazanacağı kabul edilse de kısa vadede bir oluşum gözükmüyor. Özetle siyaset bugünden itibaren havalarla birlikte ısınacak. Nice mutlu yıllara...
|