|
|
|
|
|
|
Parmakla gösterilen genç yetenekler
Onlar şimdiden parmakla gösterilen genç yetenekler... Hepsi de çocukluğundan beri ne istediğini bilen isimler... İlk uzun metraj filmini çok küçük yaşta çeken bir yönetmen, üç yıllık deneyimiyle ödüle doymayan bir reklamcı, sahnede onlarca kişi arasında fark edilen bir oyuncu, şaşırtıcı bir sese sahip bir müzisyen... Hepsi, gelmek istedikleri yer için emek vermiş bu genç isimler; başarı için kendine inanmanın ve bir amaç için mücadele etmenin önemine dikkat çekiyor.
Cem Adrian (müzisyen) Geçen yıl Fazıl Say'ın keşfi olarak tanıştığımız Cem Adrian'ın müzik aşkı çocukluk yıllarına dayanıyor. 1980 doğumlu müzisyen, liseden sonra 6 yıl radyo programcılığı yapmış ve İstanbul'da bir tesadüf, yollarını Fazıl Say ile buluşturmuş. Bu yıl Hamburg'da Fazıl Say ile Bremen Caz Festivali'nde Burhan Öcal ile aynı sahneyi paylaşan Adrian, 2006 için hazırladığı albümünün de prodüktörlüğünü üstlenmiş...
* İşim hayalimdi. İnsanlar beni sadece şarkıcı ya da ses makinesi olarak gördü ama ben müzisyenim. Hayalim bunu göstermekti.
* Yaptığım işte beni farklı kılan; cesaretli ve inançlı olmam. Ben yüzde yüz özgürlüğümü istiyorum ve kimseye boyun eğmiyorum. İçimdeki inanca tutunup yoluma devam ediyorum.
* Kendime güvenirim. Beni en iyi ifade edecek olan yine benim. Kapak fotoğrafı seçiminden şarkılara kadar... Bunu kabul edecek herkesle çalışırım.
* Beni motive eden; işime duyduğum aşk. Motivasyonumu düşürense, müziğe ticaret karıştıran ve bunu bir pazar olarak gören insanlar. Ruh satın alınacak bir şey değildir...
* Dünya çapında bir sanatçı olmak istiyorum. Müziğimin dünyaya açılmasını çok istiyorum ama yaşamak istediğim yer Türkiye.
* Bu işi yapmak isteyen, hayatını müziğe adayan biri, önce para kazanma yolunu amaç belirlerse kendini kaybeder.
* Yaşamımın yüzde 90'ı müzik. Ama içinde aşk da var. Aşk olmazsa müzik de olmaz benim için.
|
|
|
|
|
|
|
|
|