Alaton'dan Garih'e: Bizi O'nsuzluğa terk etmeyecek
İnanın bana, iş dünyasında Sakıp Sabancı'sız ve Üzeyir Garih' siz toplantı izlemek keyif vermiyor. Sabancı'ya veda edeli 2 yıl olmuş. Zaman ne hızlı. Ne zaman TÜSİAD toplantılarına ya da Sabancı Holding'e yolum düşse, aklıma hep Sakıp Sabancı'yla yaptığım sohbetler geliyor. Dün Mehmet Barlas'ın 'Sakıp Sabancı öncü girişimlerin simge ismiydi' başlıklı yazısını okurken, gözümün önüne kürsüdeki Sabancı geldi. Sakıp Bey, Sabancı Center'daki konferans salonunda sahnenin olduğu bölümde, sürekli hareket ederek konuşma yapmaya bayılırdı. Son zamanlarda hangi toplantıya gitsek, bir Sakıp Sabancı şovu izlerdik. Öyle bir üslubu vardı ki o anda başka bir şeyle ilgilenmeniz mümkün olmazdı. Kendi adıma ben Üzeyir Garih'i de büyük bir zevkle dinlerdim. Anlattıklarından müthiş dersler çıkarırdım. Birkaç gün önce İshak Alaton'dan bir mektup aldım ve o an Garih'siz iş dünyasının beş yıl geçirmiş olduğunun farkına vardım.
Alaton'un mektubu Alaton, "Sevgili kızım Şelale' diye başladığı mektubunda cümlesine, "Üzeyir Garih ile yarım asırlık ortak yolculuğumuz, 2001 yılında maalesef noktalandı. İş arkadaşlığımız, hayat boyunca bana büyük mutluluk ve heyecan veren bir yolculuk oldu' diye devam ediyordu. Alaton, can yoldaşı Garih'in beşinci ölüm yıldönümü vesilesi ile anma pulları hazırladıklarını ve gelecek nesillerin de bu değerli işadamını hatırlaması için çaba sarfettiklerini anlatıyordu. Bugün duayen işadamı Alaton'un mektubundan şu satırları sizlerle paylaşmak istedim: "Aslında bu geçen son beş yıl içinde ben hiç O'nsuz olmadım. Yılların deneyimiyle beraber geliştirdiğimiz dürüst, şeffaf, paylaşımcı ve cesur felsefemiz, bugün attığımız her adımda hala bize ışık tutuyor. Biz birbirimizle dayanışma içinde sağlam adımlarla büyüdük ve altı bin kişilik aile olduk. Bu dünya üzerindeki varlığımızın er ya da geç bir gün noktalanması kaçınılmaz. İnsanların çoğunun yaşamadan öldüklerine inanırım. Ama bazı nadir insanlar, öldükten sonra da yaşamaya, aramızda olmaya, bize yol göstermeye devam ederler. Garih, yarattığı eserleri ve yaratıcı projeleriyle hep yaşayacak ve bizi hiç O'nsuzluğa terk etmeyecek." Anma pulundaki, Garih'in zamanın çoğunu geçirdiği çalışma odasında çekilmiş fotoğrafına bakıyorum. Tebessüm eden yüzünde, Alaton'un dile getirdiği ama iş dünyasında hemen herkesin hemfikir olduğu "hoşgörü, sevgi, saygı ve sadakat" in izlerini görüyorum.
|