  |
|
'Karagöz ve Hacivat'a resmen ihanet ettiler
25 Uluslararası İstanbul Film Festivali'ni de geride bıraktık. Bu yıl 219 film gösterildi. Gerard Depardieu, Catherine Deneuve, Jeanne Moreau festivali şereflendirdi. Zuhal Olcay jüri başkanlığını yaptı. İngiliz yönetmen Michael Winterbottom filmi 'Uyduruk Bir Öykü' ile 'Altın Lale'yi aldı. Ulusal yarışmada da Reha Erdem'in 'Beş Vakit'i 'En İyi Türk Filmi' ödülünü kaptı. İşte haftanın sohbet konusu... Bakalım Hıncal Uluç festival sonuçlarına ne diyecek? .
* AYŞE: İstanbul Film Festivali'ne gittiniz mi? Ben ilk defa bu sene gitmedim.
* HINCAL: Hayır gitmedim. Bir; festival filmleri çok kötü sinemalarda oynuyor yani film seyretme zevkimi kaybediyorum. İki; çok değişik bir seyircisi var festivallerin zevk alamıyorum. Zaten festivalin iyi filmleri vizyona giriyor.
* Ama bazı güzel bağımsız filmler giremiyor tabii.. Seyirci toplamayacak filmler giremiyor... Benim onlarla alakam yok. Ben entel filmlerden hoşlanmıyorum. Gençler gitsinler, sinema sanatını tanısınlar ucuz ucuz. 2.5 liraya izliyorlar, gençlere hizmettir.
* Peki festivalin ödüllerine
ne diyorsunuz? Yerli ödüllerde Reha Erdem'in filmi 'Beş Vakit' en başarılı film seçildi... Yerli sinemayla ilgili sonuçları izleyebildim sadece, ayıp!
* Hangisi ayıp? 'Babam ve Oğlum'un yardımcı oyuncularına baş oyuncu diye ödül vermişler.
'DEDİKODULAR VARDI'
* Evet, Şerif Sezer 'En İyi Kadın', Fikret Kuşkan da 'En İyi Erkek' oyuncu ödülü aldı... Yan oyunculara baş oyuncu ödülü veriyorlar! 'Karagöz Ve Hacivat Neden Öldürüldü'ye ihanet etmişler resmen. "Zuhal Olcay'ın başkanı olduğu jüri, Haluk'un oynadığı filme ödül vermez" diyorlardı, öyle çıktı sonuç.
* Ama bir dakika... Zuhal Olcay tek başına karar vermiyor ki! Ortada bir jüri var. Ben bir jürinin başkanıysam, o jüriyi etkilerim. Etkilenmeyeceğim diyen bana gelsin.
n Doğru, başkanın etkisi olabilir tabii... Ben öyle oldu demiyorum ama yarışma öncesi bu dedikodular şiddetle vardı. Ve 'Karagöz-Hacivat' gibi Türk sinemasının kilometre taşı, dönüm noktası bir filmi geçtiler. Festival hep böyle... Bir takım şartlanmış insanları jüri seçiyorlar, o jüriler de kendi şartlanmışlıkları içinde seçim yapıyorlar.
BAŞ OYUNCU DEĞİL Kİ!'
* Şartlanmışlık derken ne demek istiyorsunuz? Onlar kendilerini bilirler. Birinci şartlanma mesela; halkın sevdiği filmlere oy vermek ayıptır...
* Doğru! Genelde bizim zevklerimizle jürilerin zevkleri uyuşmaz. Anlaşılacak şey değil. Şerif Sezer harika oynuyor ama on dakika rolü var, baş oyuncu falan değil ki!
* Başrol Hümeyra'nındı... Bunu vermişsen, bu seçimin bana namuslu olduğunu kimse anlatmasın. Başka film yok mu? Başka oyuncu yok mu? Baş oyuncu başka bir şey! Şerif Sezer baş oyuncu olmadığı halde baş oyuncu seçildi,
seçildi, bitti! Usulde yanlış var. Türk sinemasında hakaret. Demek ki, bu sene içinde Türk sinemasında doğru dürüst başrol oyuncu görülmemiş ki, ödül iki tane yardımcı oyuncuya veriliyor.
* Hem de sinemamızın en güzel yıllarından birindeyken... Türk sinemasının en parlak senelerinden biri ve verdikleri ödüllere bak!
* Festivale Fransız yıldız Catherine Deneuve de geldi. Hakkında çıkan yazılarda, Deneuve'ün resim çektirmediğini, onuruna verilen davetlerde pardesüsünü çıkartmadan oturduğunu yazdılar... Charlize Theron kendini beğenmediği için mi saklandı medyadan?
'ÇIKTI ÖDÜLÜNÜ ALDI'
* İyi de Charlize Türkiye'ye tatil için gelmiş, Catherine Deneuve bir festivalin onur konuğu olarak! Kadına özel Fransız konsolosluğunda davet yapılıyor. Alin Taşçıyan'ın haberine göre; poz vermek üzere anlaşılmış bir davet ama kadın yerinden kalkmamış! Catherine Deneuve ödül almaya geldi, çıktı ödülünü aldı. Davetlere katılmaya mecbur değil. Bu bir yapı meselesi. Bir röportaj yapmak istediler yapamadılar, kendi başarısızlıklarını beceriksizliklerini kadının üstüne yıktılar. Basın toplantısındakileri yazmak değil gazetecilik, kaçanı bulup konuşacaksın.
* Röportaj demişken, kadına "Türkiye'nin AB'ye girmesi hakkında ne düşünüyorsun" diye sormuşlar, kızmış... Bu soruyu Türkiye'ye gelen herhangi bir Avrupalı'ya sorabilirsin. Kadın, erkek, 5 yaşında, 95 yaşında... Catherine Deneuve ile senin beş dakikan varsa hazırlıklı gitmen lazım, ona 'Catherine Deneuve soruları' sorman lazım.
AYŞE& HINCAL
|
