kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ayse Brav @ SABAH
 

Yuvanızı değil, aşkı koruyun

Hani büyüklerin "Bizim zamanımızda" diye başlayan cümleleri vardır. Geçenlerde oğluma "Biz gençken" li bir cümle kurdum ve birdenbire yaşlılık hissiyle göçtüm. Ya, nasılmış Ayşe hanım, sen "Vay be dinozorlar" diye anneye babaya takıl, bu hallere düşersin. İşte ben de size gene "Bizim gençliğimizde" diye başlayan bir cümle kuracağım; cidden benim evlendiğim zamanlarda falan, yani 80 sonları 90 başları (bunu da yazdım ki beni o kadar da dino zannetmeyin) evlilik kurumu bu denli göçmemişti. Şimdi sokakta rastladığın eski bir arkadaşına "Kocan nasıl?" diye sormak adeta gaf haline geldi. Aldığın cevapların nerdeyse yüzde 70-80'i "Duymadın mı biz boşandık" şeklinde. Ben "Şimdi efendim evlilikler, şu yüzden gitmiyor, bu yüzden gidiyor" geyiklerini yapmayacağım.

ÖLDÜREN CAZİBE
Benim bu haftaki konum yuva yıkan kadın konsepti. Yıllardır, çocukluğumuzdan beri, Suzan Avcılar'la falan, yani Türk filmleriyle beraber, hep bu kavram aşılanmıştır. İnsanların mutlu, sağlıklı yuvaları vardır ve günün birinde ufukta sarışın kötü kadın belirir ve o canım yuva yıkılır. Herkesin gözünde o kadın kötü bir canavardır. Öyle ki kadın araba altında falan kalsa millet sinemada ıslıklar, alkışlarla falan coşar. İşte ben şimdi bunu konuşmak istiyorum. Bu konu geçen hafta gündemi çok meşgul eden dedikodudan çıktı tabii ki. Yani meşhur Mermerci vakası. Bakın, sayın evlilikzede ve kocazede hanımlar lütfen gerçekle yüzleşin. Sizin yuvanızı yıkan hiçbir zaman başka bir kadın olmaz. Ayrıca kadına ne, söz konusu yuva onun değil ki; biri yuvaya sahip çıkacaksa o da yuvanın diğer sahibi kocanız olmalı...

YUVA ONUN DEĞİL Kİ
Elalemin kadını niye sizin yuvanıza sahip çıksın, kocalarını suçlamak yerine diğer kadını suçlamak bütün bu aldatılan kadınların işine gelir. Çünkü gerçekle yüzleşmek zordur. Yani kocalarını yakalayın. Kadınlar adamın yüzüne bağırırken bile "Ben sana sorucam" diye değil de "Ben o aşifteye sorucam" diye kükrerler. Çünkü "Ben sana sorucam" ın sonu "Senden ayrılıcam" dır. Ve bizim memleketimizdeki kadınların çoğunda öyle bir arka yoktur. Çünkü o zoru seçmektir. Haysiyetli yoldur ama zordur. Şimdi, kocanın ismiyle, nüfuzuyla yaşamak varken niye zor yolu seçsin ki. Ve bu yüzden dışarıdaki kadın tukakadır, evdeki koca ise cici... Ama bir tukaka gider, diğeri gelir. Çünkü sizin evde aşk bitmiş, atı alan Üsküdar'ı geçmiştir. Yani sizinki evlilik değil, bir anlaşmadır. Adam dışarıda her tip hovardalığı yapar, başkalarına "Aşkım hayatım" der ara sıra da gelir sizi memnun eder, siz de buna razısınızdır. Ben bu olayda Elif'i tamamen tenzih ediyorum. Çünkü hem Elif yukarıda çizdiğim kadın tipinden çok uzak, haysiyetli ve inanılmaz sağlam bir karakterdir hem de maalesef Elif'in başına gelen olayda kadın dışarıdan bir yabancı değil, tanıdığı, ahbaplık ettiği bir kadın. İşte olay burada biraz renk değiştiriyor çünkü etik olarak arkadaşlık ettiğiniz, ahbaplık ettiğiniz insanların kocalarına, sevgililerine genelde pek öyle bakmazsınız. Ama bu olayda bile bence suçun büyüğü erkektedir çünkü yine de sahip çıkılacak bir yuva varsa o erkeğin yuvasıdır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Her şey çocuğun gözü önünde yaşanmamalı   / 22-04-2006
 Hayranlık uyandıran bir aşk hikayesi   / 15-04-2006
 Dayak operasyonlarından fuhuş operasyonlarına   / 08-04-2006
 Kısa ve eğlenceli bir magazin turu   / 01-04-2006
 Adamlardan çekmemizin sebebi başka kadınlar   / 18-03-2006
 Ya kızınız oğlunuz olursa...   / 11-03-2006
 Kadınların bilmediği bir erkek lisanı   / 04-03-2006
 Bizde ünlüler hep tribüne oynar   / 25-02-2006
 Ne mutlu aşık olduğu insanla sevişene   / 18-02-2006
 Ülkemden absürt insan manzaraları   / 11-02-2006
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
PROF. DR. ERDEM YEŞİLADA
Sahte hastalıklar, sahte sorunlar
Geçenlerde gazetelerde...
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ
Aileler artık ruh sağlığı konusunda daha...
AYŞE BRAV
Yuvanızı değil, aşkı koruyun
Hani büyüklerin "Bizim...
Masal kentin sinemacıları
Masal kentin sinemacıları
Son yıllarda sinema sanatının doğal platosu haline gelen Mardin'de...
Bir soygunun üç farklı yüzü
Bir soygunun üç farklı yüzü
Çok iyi kotarılmış bir Spike Lee filmi olan "İçerideki Adam", parlak...
Ölmeden önce tatmanız gereken 50 lezzet
BBC'nin 'Ölmeden Önce Görülmesi Gereken Yerler', 'Yapılması Gereken...
'Mehmet, çoktan beni aştı'
Beyaz Gelincik'teki hırçın Mustafa rolüyle genç kızların kalbini hoplatan...
15 yıl sonra ilk kişisel sergi
Türk resim sanatının en önemli isimlerinden Selçuk Togul'un yeni sergisi...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.