kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
  » Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Abdüllatif Şener Başbakanlık koridorunda böyle poz verdi.
Hayatımda 'Adil Düzen'ci olmadım
Kürtleri kucaklayıcı arayış vardı, milliyetçiliğe gelindi
Parti içi kıskançlıklar beni yormaz
MGK'da verilen yolsuzluk dosyası
Eşimi başı açık diye seçtim ama kendisi kapandı
Harem selamlıktan hoşlanmıyorum

Hayatımda 'Adil Düzen'ci olmadım


Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, "Hayatımda hiçbir zaman Adil Düzen'ci olmadım, sadece sustum, Refah'ı eleştirmedim" diyor ve ekliyor: "AKP'nin yanlışlarını söylüyorum çünkü burada benim kurduğum bir parti var, müsaade edin de eleştireyim.".

Refahyol döneminde de kabinedeydiniz. Hakkınızdaki haberleri okuyunca, şunu anladım. O gün bugündür söyleminizde hiçbir değişiklik olmamış.
-Yani bravo. Çok şükür beni anlayan birine rastladım. Kutluyorum sizi. Ne ikram edeyim size?

Düşüncelere açığım

Kutlamayın. Hoşunuza gidecek bir
soru sormayacağım. O gün aleyhinizde konuşanlar, sizi "Adil Düzen"ci olarak suçlayan kesimler, ne oldu da bugün sizi alkışlıyor? Yani ne yaptınız da askere, Cumhurbaşkanı'na, laik kesime ve muhalefete kendinizi bu kadar çok sevdirdiniz? Kötünün içinde iyisi misiniz?
-Yani şunu tespit edebilir miyiz. Değişen ben değilim sadece beni gözlemleyenler değişti. Ben öğrencilik yıllarımdan beri hep farklı ve yeni düşüncelere açık olmuşumdur. 5 kez teorik düşüncelerden ötürü mide kanaması geçirdim. Arayış içindeydim.

"Bugün demokratik düşünüyorsunuz ama zamanında Adil Düzen'ciydiniz" diyen çıkmıyor mu peki? Siz Erbakan'ın ekibindeydiniz, onun bakanıydınız.
-Çıkıyor tabii. Onu da şöyle anlatayım. Ben eskiden de hiç Adil Düzen'den bahsetmezdim. Hatta üniversitedeyim, milletvekilliğine hazırlanıyorum. O zaman bir araştırma kurulunun organizasyonunda Adil Düzen hakkında konuşma yapmam istenmişti. O konuşmada Adil Düzen eleştirisi yaptım.

Neyini eleştirdiniz?
-Bunun bir toplum mühendisliği olduğunu anlattım. Bu da doğru değil Türkiye için. Hayatımda hiçbir zaman "Adil Düzen"ci olmadım, Adil Düzen nutukları atmadım. Hayatımı o kurallara göre belirlemedim. Kimseyi ona yönlendirmedim.

İyi de Adil Düzen'i savunan bir partinin en önemli adamlarından biriydiniz. Madem bu kadar karşıydınız o zaman, bugün AKP'yi eleştirdiğiniz gibi niye onları da eleştirmediniz?
-Adil Düzen partinin programında vardı. Ben sustum sadece. O konuyu görmemezlikten geldim. Susmanın zor tarafı var ama yapacağım başka bir şey yoktu. O partiyi ben kurmamıştım.

Hep farklılıkları sevdim diyorsunuz. AKP'de de farklı çıkışlarınızla, parti eleştirilerinizle ön plana çıkıyorsunuz. Bağlı olduğunuz topluluktan bu kadar farklı olmak zor değil mi? Yalnızlık getirmez mi?
-Getirir tabii. Zor olmasına zor. Zorluğunu şöyle yaşıyorum. Herkesin az çalışarak elde ettiğini ben çok çalışarak elde ettim. Hayatta hiçbir zaman kendime zaman ayıramadım. Hayatımı istediğim gibi düzenlediğimi, yaşayabildiğimi söyleyemem. İnsanların çok az enerji vererek elde ettiklerini ben hayatımı vererek elde edebildim.

Neden? Farklı sesler susturulmaya mmı çalışılır?
-Tabii. Destek görmezsiniz. Yeri gelir bazen birinin küçük bir iteklemeye ihtiyaç duyarsınız, ama o hiçbir zaman gelmez. İlkesel olarak yalpa yaparak kolayı seçmedim.

Bir misafir gibiydim

Demin "Adil Düzen'i eleştirmedim, sustum" dediniz. Bugün partinizi zora sokacak açıklamalar yapıyorsunuz. Neden susmuyorsunuz?

-Doğru, onu da iyi görmüşsünüz. Siyasete girmeyi hiç planlamadığım bir safhada, benim kurmadığım, düşüncelerini benim oluşturmadığım, programını benim yazmadığım bir partideydim. Programı zaten çok önceden belirlenmişti. Bir misafir gibi girmiştim.

Sonra bir parçası oldunuz ama... Hatta ev sahibi bile diyebilirim.
-
Evet doğru. Orada kamuoyu önünde partiyi eleştirmek hakkım değildi. Ama burada benim kurduğum bir parti var. Benim kurduğum bir partide müsaade edin de eleştirmek hakkım olsun. Bu parti şöyle olmalı, bunlar yapılmalı, bunlar yanlış, deme hakkım olsun. Hakkımın var olduğuna inanıyorum.

1 2 3 4 5
 
DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
 Öcalan'ın yakalanınca söyledikleri bizi şok etti
 K.Irak'ta Kürt yönetimleri birleşiyor
 Sinop'ta gergin AK Parti kongresi
 'Sayın Öcalan' sözüne kitap okuma cezası
 Düzeltme Ve Özür
ALİ KIRCA
M.K. Atatürk Köprüsü
Bu öneriyi bu köşeye bugün ikinci...
ERGUN BABAHAN
İfade özgürlüğü ve AİHM
Türkiye Cumhuriyeti tarihi yasa...
MEHMET BARLAS
Günah mı çıkartalım yoksa özeleştiri mi yapalım?
İnsanın...
UMUR TALU
Takım aşkı
Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş...
ERDAL ŞAFAK
Kürt boru hattı
Sünniler ile Şiiler...
MEHMET ALTAN
Talihsiz çapraz
Türkiye'de çok büyük bir kitle kendine...
Abbas'ı suikastten İsrail kurtardı
Sunday Times: Hamas'ın askeri kanadı, Filistin Devlet Başkanı ile...
Bakan Straw 'iktidar çekişmesi'nin kurbanı
Yerel seçimde partisi yenilgiye uğrayan İngiltere Başbakanı, "Görevi...
17'ye 1 kaldı: 4-2
17'ye 1 kaldı: 4-2
F.Bahçe, seyircisiz maçta Erciyes'i devirdi. G.Saray da son dakika...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu