kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 

Kayıp yılların küllerini kime gönderelim ki?

Mitolojideki kendini yakan ve küllerinden yeniden doğan efsanevi kuş "Phoenix "in öyküsünü Atatürk Havalimanı yangını ile yine hatırlamak durumundayız.
Haberlerden okumuşsunuzdur.
Havalimanındaki kargo terminali yangınında Amerikan Express'in Türkiye'den nakit para transferini gerçekleştiren Erktrans'ın, İngiliz Sigorta şirketi " Lloyd's of London "a gönderilmek üzere kargo şirketine teslim ettiği 15 milyon doların da kül olduğu iddia ediliyor. Şimdi İngiltere'den gelecek sigorta ekspertizlerinin, yanan dolarların küllerini bulmaları için bekleniyormuş. Çünkü şirket, sigorta aracılığıyla muhtemel kayıp dolarlarını geri alamazsa bile, Federal Reserve Board'a (FED) başvurduğunda dolarlarını yenileyebilecekmiş...
Bu haber doğru olmayabilir. Ancak özünde doğruluk var. Çünkü yakın geçmişte benzeri bir durum Ankara'da yanan Modern Çarşı'da yaşanmış. 2003'teki yangında çarşı esnafından Atilla İmirlioğlu, yangında hasar gören ve bankaların kabul etmediği 3 bin 400 dolarını paketleyip, ABD'nin merkez bankası "FED "e göndermiş ve parası gıcır gıcır banknotlar halinde kendisine iade edilmiş...
Yani 15 milyon doların da kendi küllerinden yeniden doğması bekleniyor şu sırada.

KUŞ
MİSALİ
Hatırlarsınız 1991 seçimleri sonunda bir kez daha iktidara gelen Süleyman Demirel için de bazıları "Kendi küllerinden doğan kuş" benzetmesini yaparlardı. Bazı tarihçiler de Osmanlı'nın küllerinden doğan Türkiye Cumhuriyeti'nin öyküsünü Phoenix'inkine benzetmezler mi?
Kendi küllerinden yeniden doğan Phoenix, çevrecilere göre "Geri dönüşüm "ün, maneviyatçılara göre de "Ölümsüzlük "ün simgesidir.
Biz de bugün Phoenix'i "Pişmanlıklar "ın simgesi olarak kullansak hata mı yapmış oluruz? Çünkü yanmaktan bir şeyler beklemek, edebiyatımıza bile yerleşmiştir. Örneğin Nazım Hikmet "Ben yanmasam,/ Sen yanmasan,/ Biz yanmasak,/ Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa" demez mi şiirinde...
Acaba bizim geçmiş yıllarımızı kavgalarıyla, uzlaşmasızlıklarıyla ve çözümsüzlükleri ile yakıp ziyan edenler ve bunların küllerini bitmez tükenmez "Kayıp Yıllarımız " stokuna atanlar, bu külleri de FED'e gönderebilseler karşılığında neler almazdık ki?
Bugün hasta yatağında doğum gününü kutladığımız Bülent Ecevit, 1974'teki Kıbrıs Zaferini bir "Seçim Zaferi" ne dönüştürmek için istifa etmek yerine, Kıbrıs'a kalıcı ve adil bir çözüm için çaba harcasaydı, ne 1970'leri yakıp kül eden siyasi ve ekonomik kriz, ne diplomatik izolasyonumuz, ne de bunları izleyen 12 Eylül 1980 askeri müdahalesi olurdu. Bugün Türkiye de Yunanistan'la birlikte "Avrupa Birliği Üyesi " statüsünde bulunurdu.
1991'de yeniden Başbakan olan Süleyman Demirel, 12 Eylül'ün rövanşını aldığını zannederek Cumhurbaşkanı Özal'ı yok saymaya çalışmasaydı ve geçmişte olduğu gibi Özal-Demirel işbirliğinden doğacak sinerji Türk ekonomisine yansıyabilseydi, ne 1994 ekonomik krizi, ne 28 Şubat 1997 post-modern askeri darbesi, ne de bunu izleyen ekonomik ve siyasi bunalımlar olurdu.

KAYIP
YILLAR
"Güneydoğu Sorunu" içindeki "Kürt Realitesi "ni 1990'lara kadar yok sayıp, bu sorunu sadece "Bölücü Terör "e endeksleyerek de geçen yılları çözümsüzlüğün ateşine atmadık mı?
Bugün hala "Eğitim Sorunu "nu da türbana endeksleyerek ve YÖK'ü devletin bir erki gibi görerek, orta eğitimi "Dershaneler Açmazı" na terk etmiyor muyuz?
Cumhurbaşkanı Sezer bir telefon mesafesindeki Başbakan Erdoğan ile "Danışma ve uyarma" mekanizması oluşturmak yerine sadece vetosunu kullanarak, hem ekonomideki hem de siyasetteki gerginliklerin tırmanmasına katkıda bulunmuyor mu? Örneğin Ulaştırma Bakanlığı'na Müsteşar olabilecek bir kişi neden TRT Genel Müdürü olamaz? Kuruluşundan bu yana TRT, 11 ay süre ile hiç başsız kaldı mı geçmişte? Susurluk'tan Kayıp Silahlar'a, Şemdinli'ye ve son olarak da Danıştay Saldırısı'na uzanan olaylar ve kuşkulu ilişkiler dizisini "Acaba ne oluyor" diye tribünden izlemek yerine çözebilseydik, siyasi ve idari yaşamımız daha sağlıklı olmaz mıydı? Ziyan edip yaktığımız yıllarımızın küllerini kime gönderip, karşılığında yok edilmiş ümitlerimizin, boşa harcanmış emeklerimizin ve kayıp kuşaklarımızın karşılığını alabiliriz ki?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Hayatta en hakiki mürşit ilim değil midir?   / 27-05-2006
 Acaba A'dan Z'ye herşeyi yanlış mı algılıyoruz?   / 26-05-2006
 Erdoğan ağzıyla kuş tutmayı da denemeli midir?   / 25-05-2006
 Siyaseti yine "ideolojik yol ayrılığı" mı çarptı?   / 24-05-2006
 Ahlaki sorumluluğumuz   / 23-05-2006
 Bunalımdan çıkışın tek yolu aklın yoludur   / 22-05-2006
 Büyük balık küçük balığı yutar demişler...   / 21-05-2006
 Dön baba dönelim, hacılara gidelim...   / 20-05-2006
 Aynı filmi defalarca görmek kaderimiz mi?   / 19-05-2006
 Kim korkar erken genel seçimden?   / 18-05-2006
YILMAZ ÖZDİL
Elçi yuhlanır mı?
Genelgeyi kıçından...
ERGUN BABAHAN
CHP ile nereye kadar?
Cuma günü Türkiye'nin bugün...
UMUR TALU
Sev ama vurma!
Sevgi ile şiddet ne kadar "kanka"...
FATİH ALTAYLI
Fırça
Başbakan Erdoğan'ın, Berlin'deki Büyükelçimiz...
ERDAL ŞAFAK
Dönüm noktası
"Bugün burada yeni bir...
MEHMET BARLAS
Kayıp yılların küllerini kime gönderelim...
Yanardağdan kaçıp depreme yakalandılar
Endonezya'nın Cava adası, önceki gece 6.2 şiddetindeki depremle...
'Soğukkanlı cinayet'
Geçtiğimiz kasım ayında yaşanan olayla ilgili soruşturma bu hafta...
Dönüyorum!
Dönüyorum!
F.Bahçe'de istifadan vazgeçmesi için baskı yapılan başkan Yıldırım,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu