Arşimed'in Şifresi!

Da Vinci Şifresi'nin pabucunu dama atacak!
Neden?
Çünkü yüzde yüz gerçek!
Bizim için çok daha ilginç!
Neden?
Çünkü şifre İstanbul'da çözülüyor!
1998'in Ekim ayında New York, Christie's müzayede evinde, parşömen kağıtlar üzerine yazılmış, yıpranmış bir metin, 2 milyon dolara ismini gizleyen bir alıcıya açık arttırmayla satılıyor.
Bin yıllık metin, sonradan ortaya çıktığına göre, paha biçilmez.
Çünkü antik çağın en büyük matematikçisi Arşimed'in günümüze ulaşmış en eski yazılarını içeriyor!
174 sayfalık, dünya tarihi ve matematiği açısından son derece önemli metin, o yıllardaki ismiyle Konstantinopolis'de, yani İstanbul'da kaleme alınmış! Ve söylenenlere göre, eğer zamanında keşfedilseymiş, dünya, şu anda ikiyüz yıl ileride olacakmış! Arşimed'den bugüne, dünya medeniyetini değiştirebilecek bu parşömenler, uzun, karışık bir yolculuk geçirmişler.

M.Ö. 287-212
M.Ö. 212 yılındaki ölümünden önce Arşimed, en önemli teorem ve denklemlerini papirüs üzerine, Yunanca kaleme alır. Bunların arasında "Mekanik Teoremlerin Metodu Üzerine", "Dairenin Hesaplanması Üzerine", "Yüzen Cisimler Üzerine", "Küre ve Silindir Üzerine", "Spiraller Üzerine", "Denge Üzerine" gibi, bugünkü fizik ve matematiğin ana kural ve teoremlerini, temellerini atan anlatan eserleri vardır.

M.Ö. 212-M.S. 1000
Arşimed'in yazılarının orijinalleri kaybolmuştur. Neyse ki bilinmeyen şahıslar bu teoremlerin bir kısmını yine papirüslerin üzerine kopyalamışlardır.

SIRLAR İSTANBUL'DA BİRLEŞİYOR

M.S. 1000 civarı
O zamanki ismiyle Konstantinopolis'de bir yazıcı, Arşimed'in bütün yazılarını, hesaplamalar ve çizimler ile birlikte parşömene el yazısıyla kopya eder ve bunu bir kitap haline getirir.

M.S.1200 civarı
Hıristiyan bir rahip, mürekkebi silinmeye yüz tutmuş Arşimed'in yazılarının üzerine el yazısıyla dualar yazar ve ve kitabı bir dua kitabı haline getirir! Sayfalar artık bir "palimsest"tir. Yani eski yazıları silindiği için üzerine yeni bir tekst yazılmış parşömen.

MS.1200-1906
Yüzyıllarca rahibin kitabı dini çalışmalar için kullanılır. Bir süre sonra yine İstanbul'daki Mar Saba Manastırı'nda saklanmaya başlanır. Yıllarca, örneğin 1204'teki 4. Haçlı Seferi gibi savaş ve yağmalara karşı durur.

1906
Danimarkalı filolojist Johan Ludvig Heiberg kayıp teksti İstanbul'daki Mukaddes Mezar Kilisesi'nin kütüphanesinde bulur ve "yazının altındaki yazının" Arşimed'e ait bilgiler olduğunu keşfeder.

1907-1930
Kitap kaybolur. Büyük ihtimalle çalındığı söylenir. Bu dönemde bir sahteci, büyük ihtimalle yazıların altındaki gizli Arşimed metinlerini bilmeden ve dini kitabın fiyatını yükseltmak amacıyla, bazı dini ortaçağ portrelerini altın varak olarak bu kitabın dört sayfasına resmeder!

KİTAP İSTANBUL'DAN GİDİYOR!

1930
Amatör olarak antika koleksiyonu yapan bir Fransız aile, İstanbul seyahatleri sırasında kitabı bir antikacıdan satın alırlar. Dünyanın kaderini değiştirebilecek kitap, yıllarca bu ailenin evinde durur!

1971
Nigel Wilson Oxford Üniversitesi'nin bir profesörü, Cambridge Üniversitesi'nde, eski bir metinden alınmış bir sayfa bulur ve inceler. Danimarka'lı Heiberg'in 65 yıl önce çektiği fotoğrafların ışığında, bunun Arşimed'in "palimsest"inin bir sayfası olduğuna kanaat getirir. Wilson'a göre, 1846'da Alman hoca Teschendorf, efsane kitabı manastırın kütüphanesinde görüp, bu sayfayı, inceleme için yırtıp almıştır!

1991
Arşimed kitabının Fransız sahipleri Paris'deki Christie's Müzayede Evi'nin yetkilileriyle gizlice temasa geçerler. Metnin Arşimed'in kayıp parşömenleri olduğu ortaya çıkar, ve metinlere 800.000 ile 1.2 milyon dolar değer biçilir.

1998'den bugüne
Parşömenler 2 milyon dolara ismini gizleyen bir meraklıya satılır. Meraklı hemen eseri Baltimore'daki Walters Art Müzesi'ne verir. Şu anda hala birtakım uzmanlar, dualar ve sonradan yapılmış resimlerin altında kalan Arşimed yazılarını, özel teknik ve kimyasallarla gün ışığına çıkarmakta.

BELKİ MARS'A GİTMİŞTİK!
Şimdiye kadar ortaya çıkan gerçekler şu: Arşimed bu kitapta sonsuzluk kavramını matematik boyuta taşıyor. Arşimed M.Ö. 212'de "Calculus"ün çok ileri bir aşamasında ve bu gerçek sözkonusu dökümanın çözülmesiyle anlaşılıyor.
Arşimed modern anlamda Calculus'ü o tarihte bulmuş! Deniyor ki: " Belge kaybolmasaydı ve Rönesans matematikçilerinin eline geçseydi, sadece matematik değil, matematik dilde düşünen bütün bilimler, fizik vs, çok daha yüksek bir matematik dil ve yöntemini yüzyıllar önce kullanmaya başlayacaktı! Ve dolayısıyle, sayfalarının üzerine dua yazılan kitap, önce bulunsaydı, insanlık, şu anda birkaç yüzyıl ileride olabilirdi.
Yani M.S. 1000 ile 1930 arasında İstanbul'da bulunan bu sayfalar, daha önce keşfedilip okunmuş olsaydı...
Belki de Mars'a çoktan gitmiştik.