kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Reha Muhtar @ SABAH
 

Ayşe Nazlı'yla çektirdiğim resim...

Güldal telefonda Ayşe Nazlı'yla resmimi çekmek istediklerini söylediğinde, bilmiyordum genç kızların yarısının evden dışarı çıkartılmadığını...
Kös kös oturtulup koca beklediğini...
Okula gidemediğini... Kısmetini beklediğini...
Ne zaman ki OECD raporu yayınlandı o zaman öğrendim, 15 yaşından 19 yaşına kadar olan Türk genç kızlarının yüzde 45'i ne okula gitmekte, ne de bir işte çalışmaktadır...
Evde oturmaktadır...
Anneye çay yapmakta, mahalledeki kız arkadaşıyla sokak arasında kıkırdaşmaktadır...
Muhtemeldir ki, sanatçı takımından birine platonik olarak abayı yakmakta, mahalle arasında ona benzer delikanlıyla da arada bir kaynatmaktadır...
Mutlaka birileriyle bir şeyler yapmaktadır.
Çünkü bilirim ki boşluk, çokluk doğurur...
Sabahtan akşama kadar, annenin nazını çekmeyecek genç kız, ya çevresinde ya da beyninde sonsuz sayıda hülyalara dalacaktır...
İşsizlik ve okulsuzluk, televizyonda görülen görüntülerle arsız hülyalara yelken açacaktır...


Okula gitmeyen, hiçbir işe gönderilmeyen 15-19 yaş arası genç kız, kendisinden hiç istenmeyeni olacaktır...
Evde oturdukça gözü dışarıdaki renkli dünyaya kayacaktır...
Çay kahve yapma dışında kendini göstereceği alan bulamadıkça, kanı kaynayacak, kendini hiç istenmeyen şekillerde göstermeye çalışacaktır...
Dışarıdaki hayatı görmektedir... Yaşanan aşkları, müzik eşliğinde sunulan seksi ilişkileri, saçlara yapılan röfleleri, giyilen mini mini etekleri, ciks gençleri gördükçe, hayal ötesi hayatların hemen içine dalmak isteyecektir...
Punduna getirip, bir yerlerden biraz zengin sayılabilecek bir sevgili edinecektir...
Annenin olmadığı saatlerde, babanın eve geç geldiği günlerde, dışarıdaki arsız hayat ona sonsuz derecede cezbedici, her şeyi teslim edecek kadar kışkırtıcı görünecektir...
Fırsatını bulduğunda kaçacaktır...
Her kaçışı bir sonrakinin başlangıcı olacaktır...
Hayat bu kaçışların her birinde, anne ve babanın sağladığı hayatın çok ötesinde bir hayal gibi görünecektir...


Güzellik yarışmalarına katılacaktır...
Onun yaşındaki kızların, yüzlerce spotluk çılgın ışıklar altındaki görüntülerine özenecektir...
O kameraların, onu o güzellikte alabilmesi için, hayatını feda edebileceğini düşünecektir...
Oysa o anda yaşadığı hayat, Sindirella'nın üvey annesinin evinde yaşadığı ıstırap verici hayat gibi görünecektir...
Güzel ayakkabısını gece saat 24.00'ü geçmeden bulacak bir Prens'in onun hayatını bütünüyle değiştirmeyeceğini de tahmin edecektir...
Sonra şanslı (!) olanlar evlenecek, çoluk çocuğa karışacak ve uzun yıllar sonra kocası başka güller koklayıp, onu ihmal edene kadar kendini avutacaktır...
O kadar şanslı olmayanlar ise, şanslarını hemen arayacaktır...
Küçük hediyeler, zaman içinde güzel hediyelere dönüştürülmeye çalışılacak, genç ve diri bedenler seks ve parayı beraberce
arayacaktır...
Bir süre bunu bulması mümkün olacaktır.
Bu sırada, cep telefonları yenilenecek... Diesel veya Mudo'dan jean alınacak, Converse'ler takılacak ait olmadıkları dünyalarda ciks ciks gezilecektir...
Parayla yaşanan gençlik aşkları ya da seksleri gidebildiği kadar gidecek,
sonrasında felaket gelecektir...
Güldal telefonda, Ayşe Nazlı'yla fotoğrafın kız çocuklarının okutulması kampanyası Kardelen için Hülya dergisi tarafından istendiğini söyledi.
İlkokula bile gönderilmeyen 1 milyon kız çocuğu için...
Ayşe Nazlı'yı kucağıma aldığımda onun için umutlu, hayat için umutsuzdum...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Sek konyaklar ve sek evlilikler...   / 28-05-2006
 Ünlü babaların çocukları...   / 27-05-2006
 Fazla naz haz getirmez   / 26-05-2006
 Kaya ve diğerleri...   / 25-05-2006
 Aziz Yıldırım gitmeyecek!   / 24-05-2006
 Atatürk'ün Cumhurbaşkanı   / 23-05-2006
 Hülya Avşar'lı üniversite...   / 09-05-2006
 Kabze diye biri   / 08-05-2006
 "Pırlanta taşımı kendim aldım"   / 07-05-2006
 İzmir'in kızları...   / 06-05-2006
REHA MUHTAR
Ayşe Nazlı'yla çektirdiğim resim...
Güldal telefonda...
EMRE AKÖZ
Papa aslında ne dedi?
Habere göre Papa, bir milyon...
HINCAL ULUÇ
Yaşamdan ne de güzel Dakikalar!..
Yaşamdan Dakikalar'ın...
Gravesen Geliyor
Gravesen Geliyor
G.Saray'ın çok istediği Real Madrid'in ön liberosu, sarı-kırmızılı...
Üç yıldızla döndü
Üç yıldızla döndü
Yurtdışında 10 gün geçiren ve Fenerbahçe'nin 100. Yıl kadrosu için...
Baykal, Özal'ın izinde
Baykal'ın merkez sağa açılma stratejinin arkasında, Turgut Özal'ın...
İrtemçelik nabız yokluyor
Başbakan Tayyip Erdoğan'ı n geçen hafta türban ve pasaport genelgesi...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu