| |
|
|
Ucuz hocanın yahnisi
Birçok futbol kulübü teknik direktöre verdiği paraya acıyor. Bir açıdan haksız değiller: Yıldız futbolcu için milyon dolarlar harcıyorsun... Ancak bunun önemli bir bölümünü tribüne seyirci çekerek, forma satarak, reklamdan pay alarak, sonra da o futbolcuyu satarak çıkarıyor; hatta kar ediyorsun. Teknik direktör ise öyle değil. Kimse hoca için maça gelmiyor. Onun adına forma basılmıyor. Hocaya verdiğin para 'nakit' olarak geri dönmüyor. Bence yanlış hesap! Başarı için elbette kaliteli futbolculara sahip olmak gerekiyor. İyi de onları kime emanet ediyorsun? Selim Soydan'ın sandığı gibi eğer kaliteli futbolcu biricik kriter olsaydı; İspanyol Real Madrid veya İngiliz Manchester United her yıl kupa kaldırırdı. Çünkü en pahalı, en kaliteli futbolculara onlar sahip. Muhteşem oyunculardan kurulu Brezilya'yı da gördük, elenip gittiler. Benzetme yaparsak: Hoca bir aşçıdır. İyi aşçı, kaliteli malzemeden olağanüstü yemekler yapar. Kötü aşçı yemeğin altını yakar. Ama iyi aşçı, sıradan malzemeden de lezzetli yemekler pişirebilir. Bunu en iyi orkestra müzisyenleri bilir. Yetenekli şef, sıradan çalgıcılardan oluşan bir orkestranın, şahane nameler çıkarmasını sağlar. Beceriksiz şef ise kaliteli müzisyenlerin bozuk sesler çıkarmasına yol açar.
|