 |  |
 |
|
Ağca'dan mektup ve yanıt
Geçtiğimiz haftalarda "Mağden ve Ağca" başlıklı bir yazı yazmıştım.
Bu yazıma Mehmet Ali Ağca'dan bir yanıt geldi.
İlginç buldum. Sizlerle paylaşmak istiyorum:
"1. Vicdani retçiler konusunda Perihan Mağden yanlış düşünüyor. Çünkü bir yanda vatanı bölmek isteyen PKK ihanet çetesi var. Diğer yanda gizli veya açıkça toprak talebinde bulunan Ermenistan, Suriye, Yunanistan. Yani sürekli tehdit altındayız. Bu durumda asker kaçaklarını savunmak, teşvik etmek kabul edilemez. Genç ve sağlıklı her Türk vatandaşı askerlik vazifesini yapmak zorundadır. Yoksa vatana ihanet etmiş olur.
2. Perihan Mağden'i linç etme teşebbüsü asla kabul edilemez. Bu tip olaylar demokratik protesto hakkını aşan yanlış davranışlardır. Mesela Orhan Pamuk Taşnak katillerinin iftiralarını sahiplenerek Türk milletine ihanet etti. Buna rağmen Orhan Pamuk'a verilmesi gereken tek cevap kitaplarını Taksim Meydanı'nda çöpe atmak olmalıydı. Rezil linç kültürü Türkiye'ye sadece zarar verir.
Sayın Altaylı, Türk milliyetçilerini ortalıkta dolaşan bir avuç lümpen ile karıştırmayın. Gerçek vatansever, çalışan, vazifesini yapan, kanunlara saygı gösteren, vergisini ödeyen insan demektir.
3. Cahil adamlar çete kurmuş fakir fukaranın gittiği BİM marketlerini bombalamayı planlıyor. Neymiş BİM, PKK'yı finanse ediyormuş ki, tamamen yalan. PKK'yı Kıbrıs Rum ve Yunan İstihbaratı finanse ediyor........
4. 'Katil Ağca' diyorsun. Bu doğru değil. Çünkü ben, masum ve mağdurum. Zaten Oral Çelik geçenlerde İpekçi suikastının sorumlusu olduğunu itiraf etti ki, Yalçın Özbey de onun suç ortağıdır.
5. Sayın Altaylı 'Türkiye'ye kim zarar verdi, Perihan Mağden mi, yoksa Mehmet Ali Aca mı?' diye soruyorsun. Sana yazmamın sebebi bu soruya cevap vermek için. İşte cevap: Tek yanlı görüşe bakılırsa, 'Papa Suikastı' Türkiye'nin itibarını zedeledi denilebilir. Fakat gerçek öyle değil. Papa ayağıma kadar geldi, benimle kucaklaştı.
'Ağca ile görüşmemi Tanrı istedi' dedi. 'Ağca benim özel kardeşimdir' dedi. Şayet boynuma haç taksaydım, Vatikan'ın zirvesinde özgür, güçlü, zengin bir lider olarak yaşıyor olacaktım. Cenaze namazı kılmayı bilmiyorum. Fatiha Suresi'ni de bilmiyorum ama Mesih İsa Tanrı olmadığı için boynuma haç takmadım. Esasında Hıristiyan olmadan 1984 Aralık ayında serbest kalacaktım ki, ihanet çetesi
MOSSAD araya girdi ve benim aleyhimde Vatikan ve İtalyan Devleti nezdinde korkunç bir iftira kampanyası başlatıp benim özgürlüğümü engelledi.
'Papa Suikastı' ne zaman Türkiye'ye zarar verdi? Sadece Susurluk Çetesi ortaya çıktığı zaman. Lümpen Tansu Çiller, Abdullah Çatlı'yı milli kahraman ilan edince, Türk Devleti'ne en büyük zararı verdi. Dahası Çatlı'nın Emniyet'in zirvesi ve MİT ile resmi bağlantıları ortaya çıkınca felaket başladı. Dahası bazı üst düzey MİT yetkilileri 'Abdullah Çatlı ve Oral Çelik grubunu Asala'ya karşı kullandık' diye itiraf edince, 'Papa Suikastı' Türk Devleti'nin üzerine kaldı maalesef. Abdullah Çatlı ve Oral Çelik benim en yakın iki arkadaşım. O zamana kadar Çatlı ve Çelik'i iki ülkücü çapulcu olarak gören İtalya, Susurluk olayından sonra Çatlı ve Çelik'i Türk Devleti'nin özel ajanları olarak görmeye başladı. 'Papa Suikastı'nı Ermenilere ve Asala'ya karşı yürütülen savaşın ilk ve en büyük eylemi olarak gördüler. Durum böyle iken Türkiye'ye zarar veren kim? 'Papa Suikastı' Vatikan'ın ve Avrupa'nın derin devletinin hafızasında Türkiye'nin operasyonu olarak yer almış durumda."
Ağca'nın ilginç mektubunun ikinci bölümünü de salı günü yazacağım.
|
