 |  |
 |
|
Asıl yalancı kim?
Geçenlerde Kalite Derneği (KalDer) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu ile birlikteydik. Bir ara laf, Thomas Friedman'ın son kitabı 'Dünya Düzdür'e geldi.
Friedman, ' küreselleşme' adını verdiğimiz süreci, 'yerinde' izleyen nadir gazetecilerden. Dünyanın dört bir yanını dolaşarak, olayın nasıl işlediğini ortaya koyuyor.
Bunu önce ' Küreselleşmenin Geleceği' adlı kitabında yapmıştı. Ardından da ' Dünya Düzdür: 21'inci Yüzyılın Kısa Tarihi'ni çıkardı.
Kitap hakkında sürüyle özet okumuş, burada da değinmiştim. Türkiye'ye İngilizce'si geldiğinde, 'nasıl olsa yakında çevrilecek' diyerek almamıştım.
Çetin Nuhoğlu kitabın Türkçe'sini okuduğunu söylediğinde beynimden vurulmuşa döndüm! Hatta Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener ile kitap hakkında konuşmuşlar.
Atladığım için kendime kızdım. Neyse... Hemen gidip aldım (Boyner Yay.) ve okumaya başladım. Friedman yeni bir dünyanın kuruluşunu anlatıyor. Artık bütün işler parçalara bölünüyor ve nerede ucuza yapılabilecekse, iletişim sistemleriyle oraya aktarılıyor. Sonra tekrar bir araya getiriliyor.
Çarpıcı bir örnek: ABD'li birçok doktor hastalarıyla yaptığı konuşmaları dijital olarak kaydediyor. Ayrıca hastalarla ilgili yorumlar yapıyor. Bu kayıtları bilgisayara yüklüyor; akşam hastaneden çıkarken de, e-postayla Hindistan'a gönderiyor.
Bu ses dosyaları, İngilizce'yi ve tıp jargonunu bilen Hintli gençler tarafından yazıya aktarılıyor. Doktor sabah ofisine geldiğinde her şey hazır oluyor.
Bu iş için ABD'li gençlere beş ödeniyorsa, Hintli gençlere bir ödeniyor.
Sonuç: Hintliler ve Çinliler, dijital ortama aktarılarak, bir yerden ötekine gönderilebilen işleri ABD'lilerin, Japonların elinden alıyor.
Türkiye ise Çin rekabetinden henüz ' ucuz mal' düzeyinde etkileniyor. Mesela Anadolu Ajansı'nın geçtiği habere göre, Çin'den gelen ucuz, plastik nazar boncukları yüzünden İzmir'deki birçok boncuk atölyesi kapandı.
Bir zamanlar İngiliz sömürgesi olduğu için bu Hindistan'da İngilizce gayet yaygın. Hem Türkçe bilmedikleri, hem de Türkiye'deki bilişim sistemleri (geniş bant vs.) yeteri kadar gelişmediği için Hintliler ya da Çinliler ' hizmet' sektöründe Türkiye'deki Türklerle rekabet etmiyor.
Ancak hiç kuşkunuz olmasın: Türkiye'nin ekonomisi ve teknolojisi geliştikçe bu da olacak!
Gördüğünüz gibi karşımızda bir 'süreç' var. Dünya ekonomisi artık böyle işliyor. Ama bakıyorsunuz, bir profesör kalkmış ' küreselleşmenin yalanları'ndan söz ediyor. Sanki küreselleşme bir kişiymiş de, vaatlerde bulunabilirmiş gibi!
Bunun adı gerçeklerden kaçmak için kafayı kuma gömmektir.
Not: Çetin Nuhoğlu'yla kalite konusunda ilginç şeyler konuştuk. Onlara önümüzdeki günlerde değineceğim.
|
