|
|
Özel kanallar TRT'yi beslemek zorunda mı?
Tasarıyı duyunca çok şaşırdım. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, özel elektrik üreticilerinin maliyet sorununu çözmek için bir formül bulmuş. Buna göre, elektrik faturalarındaki TRT payı kaldırılacakmış. TRT'ye yıllık 230 milyon YTL'lik gelir sağlayan bu yüzde 2'lik pay ise özel televizyon kanallarının reklam gelirlerine yansıtılacakmış. Bu formülün büyük tepki çekeceğini hesaplayan bürokratlar, B Planı hazırlamayı da ihmal etmemişler. Bakanlık, ikinci bir seçenek olarak İngiltere'nin devlet televizyonu BBC'nin finansman modelinden esinlenerek bir sistem oluşturmuş. Buna göre; TRT'nin eksilen geliri, Hazine'de oluşturulacak bir fondan karşılanacakmış. Yani sizin, benim, hepimizin cebinden... Hatırlanacağı gibi, 2003 yılında elektrik faturalarına yansıtılan yüzde 3.5'luk pay, yüzde 2'ye indirilince TRT, maaşları bile ödeyemeyecek hale gelmişti. Şimdi bu payın sıfırlanması demek, TRT'nin iflası anlamına gelecek. Bunu göze alamayan Bakanlık, özel kanalların reklam gelirlerini sağıp, TRT'yi emzirmeyi planlıyor. Yani TRT, yattığı yerden özel televizyonların reklam gelirlerine ortak olacak. Oh ne alâ!.. "Yattığı yerden" ifadesini açıklamak için reytinglere şöyle bir göz atmak yeterli. Kumandalardan silinen TRT, sıralamada yedinci kanal pozisyonunda. Yıllardır iktidar borazanlığından başka bir şey yapmadığı iddiasıyla eleştirilen, iki yıl liberal, bir yıl cumhuriyetçi, üç yıl muhafazakâr çizgi izleyen, konulduğu kabın şeklini alan, her dönem iktidarların arpalığı olmakla suçlanan, kadrolaşmada liste başı gösterilen, yüzlerce bankamatik çalışanı olduğu iddia edilen, "Türkiye'nin en büyük KİT kamburu" diye anılan, üretkenliği ve reklam pastasındaki payı giderek azalan TRT yatacak, özel televizyonlar çalışıp ona bakacak. Ya da TRT'nin hatalı yönetiminin faturası, vatandaşın cebinden çıkacak. Yok öyle yağma...
|