 |  |
 |
|
Antalya'da gurur dolu günler..
 Gidip görmeniz gerek, anlatmak zor.. Aylar aylar önce sevgili kardeşim Yusuf (Hacısüleyman) bana, yönettiği Xanadu'yu gezdirirken, "Spamız hazır değil. Onu ayrı yapıyoruz" demiş ve planları anlatmıştı. Yarım kulak dinlemiştim..
Gezerken gördüm ki, az anlatmış..
Xanadu, dünya çapında, dünya güzeli bir spa yapmış..
Bu bölüm genelde otel ve tatil köylerinin güneş görmez alt katlarında, ya da çardak gibi bahçelerde oluşturulur.
Yusuf "Otele çok harcama yapınca, spayı beklettik" dedi.. Arazide ayrı bir yeri ayırıp bir kenara koymuşlar. Parayı temin edince buraya bu sarayı dikmişler..
Efsane bir yer..
Normal bir vatandaş gibi gidebilirsiniz.
Biraz paraya kıyarsanız, iki kişinin ayni anda yararlanabileceği suitler var.. Dolar milyoneri, ya da Arap şeyhi iseniz o zaman da öyle bir özel daire var ki, içinde her, ama her şey olan.. Spa'nın tüm nimetlerinden kendi dairenizde yararlanabilirsiniz, dışarı tek adım atmadan..
Nasıl güzel bir yerleşim, nasıl zevkli bir dekorasyon ve nasıl güzel bir işletme..
Sordum.. Spadan yararlanmak için otel konuğu olmak şart değil. Günü birlik dışardan da gidebilirsiniz..
Ben yazmaya kalksam bir hafta sürer, gene de yetmez.. Bu yüzden diyorum ki, yolunuz düşerse Antalya'ya, Belek'te Xanadu'ya gidin ve ülkenin gururu bu tesisi görün.. Müze, sergi gezer gibi gezin ve bu ülkede neler oluyor görün..
Dünyanın dört bir yanından gelmiş masaj ustalarına vücudunuzu bırakmanız şart değil. Görün sadece.. Gözünüzle görün anlattığımın azı varken, çoğunun olmadığını..
Xanadu'da nefis bir yemek yedik, Yusuf'la.. Sonra spayı gezdik.. Sonra da bir senkronize masaj yaptılar bana.. Ayni anda dört el..
Olmaz böyle şey.. Gerçekten olmaz..
Bu arada.. Ne yemeğe para ödedim, ne de masaja.. Yusuf'un ağırlaması idi ikisi de.. Şimdi böyle adet çıktı ya, "Vallahi, billahi parasını ödedim" demek moda haline geldi inandırıcı olmak için. Benim okurum beni bilir..
Bu arada.. Benim için tatil, altı yıldır Sami.. Altın Yunus'ta tanıştık, başladık. Birlikte Süzer'e, ordan da Kaya'ya transfer olduk. Bu yaz hep Kaya'ya gidiyorum, müthiş de vakit geçiriyorum. Geçen defa Emine'yi yazmıştım size..
Bu defa ikinci Emine'yi keşfettim. Minyon, dünya şirini bir masöz.. Bir de tatlı sohbeti var.. Bol okuyor, okuduklarını da anlatıyor, vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz.. İşte birini naklediyorum..
Kuzey Kutbu'na yakın bir yerde araştırma yapmaya giden iki bilim adamını anlattı. Yaz günleri 23 saat güneş ya.. Uyku için saat ayarına karar vermişler. Alarmı 8 saate kurup girmişler çadıra.. Biri hemen hor.. Ötekini uyku tutmamış. Tek başına da canı sıkılıyor. Saatin ayarını bozmuş.. Bir saat sonra "Zırrrr!". Öteki de uyanmış. Gün boyu bir saat uyuyup sekiz saat uyudum sananda zerre uyku alemeti yok, öteki felaket.. Ertesi gün ayni oyunu tekrarlamış bilim adamı.. Arkadaşı gene canavar gibi, kendisi sallanıyor..
Yani 8 saat uyumakla, uyuduğunu sanmak ayni etkiyi yapıyormuş insanda..
Emine komple.. Önce Türk Hamamı kese.. Sonra istediğiniz türden bir masaj.. Sonra gene Türk Hamamı'nda köpük masajı ile yağlardan kurtulma..
Fatih Sultan Hıncal'ın tatili bu işte..
Gülben gecesi nasıl keyifti.. Ve de Besim'in Tıpa Tıp Kalinkası.. 6 yıldır, 60 kez izledim, hepsinde ilk defa gibi ölüyorum..
Side'de Anadolu Ateşi'ni izledim bu arada.. Bir gururum da o.. Mustafa Erdoğan ekibi harikalar yaratıyor. Gene ellerim şişti, sesim kısıldı..
Özer'in Club Otel Sera bünyesinde yarattığı Tuğra'yı gezdim.. Dünyayı gezen biri olarak söylüyorum. Böyle bir mücevher mağazası dünyada yok. Gidin onu da gezin ve bana diyin bakalım, diyebilirseniz, "Özer senin arkadaşın da ondan yazıyorsun" diye..
Yusuf da, Özer de, Mustafa ve Sami de arkadaşlarım.. Olağanüstü işler başarıyorlar, ben de gururla yazıyorum işte arkadaşlarımın başarılarını..
Türkiye'de harika işler yapılıyor, oluyor.. "Ne olacak bu ülkenin hali" diyenlere inat!..
|
