|
|
|
|
|
|
|
|
|
Ne yapsa olmuyor: 2-2
52 bin taraftarı önünde Şampiyonlar Ligi'ne veda eden Fenerbahçe, devler arenasında yine istediği sonuca ulaşamadı. İstikamet UEFA!.
Kiev'deki ilk ayağın ardından sürekli aynı konu konuşuluyordu: Dinamo Kiev süratli çıkıyordu ve bu deplasmanda oynadıklarında onlar için önemli bir avantaj olabilirdi. Fenerbahçe seyircisi maç öncesi muhteşemdi. Düdük çaldı Kiev 5. dakikada ilk ani atak şansını yakaladı. Ara pasına Önder- Can ikilisi bakakalınca Shatskikh fırladı ve golü atıverdi. Sanki uyarılar başka bir maç içindi. Olmamalıydı, bu kadar erken gol yiyip bu coşkuya gölge düşmemeliydi. 12. adam yine görevini sürdürüyordu. 10. dakikada Semih'in düşürülüşü soru işareti olurken Fener topa, Kiev pozisyonlara hakim görüntüdeydi. Gecenin adımıza umutlanılabilen tek anı 35.dakikada Appiah'ın şutuyla gelen beraberlik golü oldu. O da çok sürmedi. 42'de yine bir ara pas ve yine Shatskikh: 1-2. Bu kadar tedbir alınan pozisyondan yenilen iki gol kabus gibi Kadıköy'e çöküverdi.
TECRÜBE BUDEĞİL 4 gole ihtiyacı olan Fenerbahçe aynı kadroyla ikinci yarıya başladı. Dağınık, moralsiz, bazen de beceriksiz... Tribünden de belli isimlere homurdanmalar uzun aradan sonra duyuluyordu. 56'da genç Kerim'in uzaktan vuruşuyla gelen golü, uzaklaşan Şampiyonlar Ligi'ne teselli yaklaşımıydı. 'Acaba mucize olur mu' derken 60'da Tümer'in pasına Semih'in geç kalışı herkesi kahretti. Ardından yiten pozisyonlar beraberinde dakikaları da götürdü. Ve bitiş Fenerbahçe'nin de 100. yılında Şampiyonlar Ligi'ni göremeyişinin acı gerçeği oldu. Maç öncesi Tuncay, "Bizim artık Avrupa tecrübemiz var" demişti. Tecrübe bu olmasa gerek. O pozisyonlar harcanırken 'tecrübe' eksikliği kokuyordu. Tartıya koyduğumuzda Fenerbahçe ağır bastığı rakibi karşısında iki maçta sesini çıkaramadı. Nasıl olacak bilemiyoruz ama Fenerbahçe Avrupa stresini üzerinden atmalı. Her sezon söylenen "Yenilsen de yensen de" şarkısı rafa kalkmalı..
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|