| |
|
|
Gettolar
Çarşamba'daki "İslami Getto" ve İsmailağa cemaati Sabah'ın gündeme getirmesi ve gündemde tutmasıyla hayli tartışılır oldu. Kimileri, Çarşamba'daki "İslami gettoyu" "Vay bu ne rezalet" diye eleştiriyor. Ancak ben kendi adıma böyle düşünmüyorum. Benim burada tartışmaya "gerek" bulduğum bölüm işin "hukuk" boyutu. Yani burada bir "linç" gerçekleştirilmesi ve burada yaşayan cemaat içindeki bazı unsurların kendilerine güç vehmedip "mafyalaşması." Bunun dışında orada kendilerince bir "getto" oluşturan kişilerin tercihlerini tartışmaya değer bulmuyorum. Bunun 21. yüzyıl Türkiye'si ile veya Türkiye'nin koştuğu hedeflerle alakası yok. Çünkü dünyanın en gelişmiş, en medeni toplumlarına sahip ülkelerde de benzer "gettolar" var. Bunların en bilinen örneği ABD'de "Amishler." Bunların değil mahalleleri, ilçeleri hatta kentleri var. "Ortodoks" Hıristiyanlığı en uç noktasında yaşıyorlar. Benzer biçimde Yahudiliğin yaşandığı gettolar ABD'de, Avrupa'nın bazı kentlerinde ve İsrail'de var. Bunlar inançlarını, kendi diledikleri gibi yaşama özgürlüğüne sahip. Ancak bir şartla. Ülkenin genel hukuk kurallarını kabul edip, "Çok hukuklu" bir ortam yaratmadan ve en az bu kadar önemlisi, "Kendileri dışındaki kişilerin yaşam koşullarına müdahale etmeden." Çarşamba'dakiler de isterse şalvar giyer, isterse paçalı don. Ama kendi hukuklarını uygulayamazlar ve hiç kimseyi kendileri gibi olmaya zorlayamazlar. Zorlarlar ve buna karşı devlet sessiz kalırsa sorun o zaman başlar...
|