kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Odada yokmuşum gibi davranıyorlar
Odada yokmuşum gibi davranıyorlar

Hematoloji servisinde on iki gündür yatıyorum. Hocalar, asistanlarıyla birlikte her gün vizite geliyorlar. Kendi aralarında konuşup, bana bir şey demeden odadan çıkıp gidiyorlar. Konuştukları benim hastalığım, ama konuşmalarından bir şey anlamıyorum. İçlerinden biri bari, benim anlayacağım şekilde bilgi verse olmaz mı? Her gün bir sürü tahlil yapılıyor, benden kan alıyorlar. Sonuçlarından haberim olmuyor. Dosyaya bakıyorum, benim anlayabileceğim gibi değil. Eş, dost gelip durumumu soruyor. Ben kendi durumumu bilmiyorum ki, onlara söyleyeyim.

Maalesef bu okuyucumun dile getirdiği sorun, her gün yüzlerce hastanede yaşanan benzerlerinden sadece biri. Hekimler; hasta hakkında, hastanın yaşamı, geleceği hakkında karar verirlerken, sanki hasta yokmuş gibi davranabiliyorlar. Hastanın kendisi hakkında bilgilenme, karar süreçlerine katılma ve son sözü söyleme hakkını görmezden gelebiliyorlar. Hekimin misyonu; hastanın talebi durumunda ve talebi ölçüsünde kendisine yardımcı olmak. Bununla yetinmeyip, hastayı dışlayarak onun yaşamına hükmetmeye kalkışılması, tam bir yetki aşımı. Hastanın teşhis veya tedavi için hekime başvurması veya hastaneye yatması, onunla 'eti senin, kemiği benim' mantığıyla bir sözleşme yapıldığı anlamına gelmez.

BUYURGAN HEKİM
'Madem benden yardım istiyorsun, o halde kendini bana teslim et. Ben ne istersem onu yapayım. Bana soru sorma, kararlarıma itiraz etme. Bana güven. Ben, zaten senin için doğru olanı yapıyorum' anlayışıyla davranan buyurgan hekim, adeta baba rolü oynuyor. Hastaya söz hakkı tanımıyor. Hasta ise adeta kurbanlık koyun gibi çaresiz, dışlanmış, kendi hayatı üzerinde tasarruf etme yetisinden mahrum bir halde, çevresinde olan bitenleri şaşkınlıkla seyrediyor. Her şey olup bittikten, teşhis kesinleştikten ya da tedaviye karar verildikten sonra, yasal zorunluluk gereği hastadan onay almak için bilgilendirme yapılması yeterli değil. Doğru olan, her muayene ve tetkikten sonra, bulguların hastalarla paylaşılması. Oysa, hastasının kan basıncını ölçtüğünde, bulduğu değeri hastasına söyleyen hekimlerin sayısı yok denecek kadar az.

BİLGİLENME HAKKI
Hasta, günlerce, haftalarca serviste, poliklinik kapılarında, laboratuvar önlerinde merak, endişe ve korkuyla çeşit çeşit muayenelerden geçip, istenen tetkikleri yaptırmak için koşuşturup duruyor. Ama bir Allah'ın kulu çıkıp da, kendisine nelerin, niçin yapıldığını ve sonuçların nasıl çıktığını söylemiyor. Oysa hastalar, şikayetlerinin başladığı günden itibaren sağlıkları, yaşamları ve gelecekleri hakkında endişeler duyarlar. Kötü olasılıkları düşünürler. Ölüm ve sakatlanma korkusuna yakalanırlar. Zaten, hastaları hekime taşıyan da bu endişe ve korkularıdır. Hekime düşen; hastasının bu durumunu anlayıp, onun merak ve endişelerini giderecek şekilde sürekli bilgi akışı sağlamak, tanı ve tedavi sürecinin her aşamasında elde edilen sonuçları hastayla paylaşıp, bir sonraki adımı onunla birlikte planlamaktır.

Prof. Dr. Tevfik Özlü

DİĞER SAĞLIK HABERLERİ
 Ameliyat olmak için en doğru tarih ne zaman?
 En iyi cerrahı ameliyat hemşiresine sorun
 Kobay olmadan yeni teknikten yararlanın
 Çocuklarda panik atak ihmale gelmez
 Tere elektrotlu çözüm
 Vardiya prostat nedeni
 Erkek cerrah ailesini unuttuğu için başarılı
 Çekirdek çitle endişen geçsin
 İdeal doğumun yaşı 25
 Mastürbasyon sorunum var
 Cerrahınız genç mi yoksa yaşlı mı olmalı?
 Güzel kalmanın formülü: Seks
 Mutlu cinselliğin 10 altın kuralı
 Odada yokmuşum gibi davranıyorlar
 Cildinizi soğuklardan nasıl korursunuz?
Bir zamanlar onlar da 18'di
Bir zamanlar onlar da 18'di
Bugünün merakla takip edilen ünlü isimlerinin 18 yaşındaki hal ve...
Çocuklar bu kitaplarla çıtır çıtır felsefe yapıyor
Çocuklar bu kitaplarla çıtır çıtır felsefe yapıyor
Çocuklara hayatın işleyişini 'doğru sorular sorarak' düşündüren...
Magazin sevmem polemik istemem
Magazin sevmem polemik istemem
Genç kızların sevgilisi Keremcem "Kimsenin üzerine basarak yükselen...
Köy ekmekli kahvaltı keyfi
Köy ekmekli kahvaltı keyfi
'Adem'in Trenleri' filminin ardından 'Ezo Gelin' dizisi için...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.