kapat
   
28 Aralık 2006 Perşembe
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
SMS:
MB yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 

Ankaralılar, yurdu ve dünyayı tribünden mi izliyor?

Garip bir tablo var siyaset arenasında... Sanki hepimiz tribünlerde oturuyoruz ve Türkiye'nin sorunları, bizi ancak "İzleyici" düzeyinde ilgilendiriyor. İşin daha garibi, şeref tribününde oturan devlet fonksiyonerlerinin de sahadaki olaya bakışları aynı gibi.
Sanki Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri Cumhurbaşkanlığı'nın ilgi alanında değil... Veya AB-Türkiye ilişkilerindeki dalgalanmanın ekonomiye yansımaları, Genelkurmay'ı hiç ilgilendirmiyor...
Türkiye ekonomisinde ne olursa olsun, savunma harcamalarına nasıl olsa kaynak bulunur.
Hep rahmetli Vehbi Koç'u hatırlıyorum. Bir gün bakardım, Vehbi Bey'in alt dudağı düşük, yüzü asık. "Ne oldu Vehbi Bey, kötü bir haber mi aldınız" diye sorunca, "Mehmet Bey, farkında değil misin, hala yağmur yağmadı. Bu yıl tarımda üretim düşecek" diye cevap verirdi.
Vehbi Koç endüstri ve ticaret sektöründeydi. Ama bilirdi ki, tarımda üretim düşünce, talep düşüşü de gelir ve bu hem endüstriye, hem ticarete yansırdı.

KOLTUK KAVGASI
"Koltuklar" a dönük kronik kavga yine depreştiği için, "Ankaralılar" olayın bütününe bakmıyorlar. Avrupa Birliği'nde tren raydan çıkarsa veya ekonomi sarsılırsa yahut Irak krizi Türkiye'ye olumsuz yansırsa, bu sadece iktidarda kim varsa onun sorunu olacak.
Kimse bir genel "Durum değerlendirmesi" yapmaya tenezzül etmiyor. "Rejim kavgası" içerikli "Çankaya'ya kim çıkacak " tartışmaları yapmak, Ankaralılara daha kolay geliyor.
Şöyle bir genel tabloya bakmayı denersek...
1- Gümrük Birliği Türk ekonomisi açısından hayati önem taşıyor. "1994'te yani Gümrük Birliği başlamadan Türkiye-AB dış ticaretinde ihracat/ithalat endeksi yüzde 54.8 iken 2004'te aynı endeks 75.8'e yükselmiştir. Aynı dönemde yani 1994-2004 arasında ise Türkiye'nin genel dış ticareti içinde ihracat/ithalat endeksi yüzde 52.2'den yüzde 64.8'e çıkabilmiştir.
Yani Türkiye'nin AB'ye ihracatının ithalatına oranı genel ihracatının ithalatına oranından daha fazla artmıştır." (Eser Karakaş/ Star)
2-Türkiye için bir bölgeye yapılan ihracatın artması hayati önem taşıyor. Çünkü Türkiye bu yılın ocakekim dönemini kapsayan on aylık sürede, 97.1 milyar dolar döviz geliri elde ederken, 125.1 milyar dolar da döviz harcaması yaptı.
Türkiye'nin döviz geliri bu dönemde 107 milyar dolarlık ithalat harcamalarına bile yetmedi. Türkiye'nin döviz gelirlerinin 71.4 milyar dolarını ise bavul ticareti de dahil ihracat gelirleri oluşturdu.

KIBRIS SORUNU
3- Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerindeki, "Limanlar" sorununa endeksleyip, Gümrük Birliği'ni de topallatmak ne akla, ne de mantığa uyar. Neticede Türkiye limanların açılması yükümlülüğünü de içeren Gümrük Birliği Protokolü'nü 2005'te imzalamıştır.
Burada sorun Kıbrıs'ı çeyrek yüzyılı aşkın çözümsüz bir kriz konusu olmaktan çıkarmanın yollarını bulamamaktan kaynaklanıyor. Ve ayrıca tek sorun Kıbrıs Rumlarının AB üyesi olması değildir. Çünkü Kıbrıs Rumları'nın bütün Kıbrıs'ı temsil ettiğine ilişkin karar Birleşmiş Milletler kararıdır.
4- Görev süresi biten Kofi Annan, Kıbrıs AB'ye üye olmadan sorunun çözümlenmesi için çok gayret sarf etti. "Annan'ın önerilerini, Güney Kıbrıs 2003'te Katılım Antlaşması'nı imzalamadan önce kabul etseydik bugün Kıbrıs sorunu bütün dış politikamızı bloke edemeyecekti. Federal bir Kıbrıs Avrupa Birliği'ne girseydi, ileride yine AB içinde iki bağımsız devlet formülü dahi gündeme gelebilirdi. Bugün Güney Kıbrıs, tek başına AB üyesi olduğundan bu formülü AB'nin kabullenmesi neredeyse imkânsızdır. Bu açmaza nasıl sürüklendiğimizin hikâyesini hepimiz biliyoruz. Nasıl çıkacağımızı bilmiyoruz." (İlter Türkmen/ Hürriyet)

TÜRKİYE - AB
Evet... Bu saptamalar hepimizi ilgilendirmeli. Ne siyasette ne de diplomaside "Dediğim dedik, çaldığım düdük" felsefesi uygulanabiliyor. Süper devletler bile yapamıyor bunu. Otoriter rejimlerde diktatörün akıllı ve bilinçli olması yeter. Ama demokrasilerde tüm seçmenler akıllı ve bilinçli olmak zorunda.
Ülkenin tüm sorunlarının sorumluluklarını ağzıyla kuş tutmaya çalışan iktidar partisine bırakmak ve devlet bordrosundan maaş alanların da "Bakalım ne olacak" diye başarısızlık beklemeleri genel akıl kurallarını zorlar.
TürkiyeAvrupa Birliği ilişkilerinin son gelişmeler ışığındaki durumuna gelince...
"Bu koşullarda AB ile müzakere devam eder. Türkiye'nin önünde teknik olarak zaten bir yol haritası var. Tarama sürecinin sonunda nelerin yapılması gerektiğini biliyoruz. Eğer siyasi irade varsa, AB'ye niyetimiz varsa, biz işimize bakarız. AB üyesi bir ülkeyi, Güney Kıbrıs'ı tanımıyor olmamıza ve limanları Güney'e açma konusunda ön şart niteliğindeki yükümlülüğümüzü -hangi nedenle olursa olsun- yerine getirmememize rağmen, AB ile müzakereye devam ediyoruz." (Hasan Cemal/ Milliyet)

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Sosyal demokrat değil muhafazakâr cumhuriyetçi...   / 12-12-2006
 Gerçek hayat bir poker oyunu değildir   / 11-12-2006
 "Devletin resmi görüşü" ile siyaset karşı karşıya mı?   / 10-12-2006
 Kimin neden sinirlendiğini anlamak mümkün...   / 09-12-2006
 Siyaset hem vizyon hem misyon hem de cesaret gerektirir   / 08-12-2006
 Biz de bir zamanlar süper devlet değil miydik?   / 07-12-2006
 Genç bedende bilinçli beyin neden olmasın ki?   / 06-12-2006
 Yine iç dinamiklerle dış konjonktür arasında sıkıştık...   / 05-12-2006
 Tony Blair'in ve Turgut Özal'ın doğru tercihleri...   / 04-12-2006
 Papa kalbinin yanında aklını da İstanbul'da bıraktı mı?   / 03-12-2006
YILMAZ ÖZDİL
Büyük Mustafa...
Ters...
ERGUN BABAHAN
Ölü avukatları neye koyarlar?
Çevre kirliliği veya balık...
MEHMET BARLAS
Ankaralılar, yurdu ve dünyayı tribünden mi...
FATİH ALTAYLI
Orhan Pamuk'u onurlandırmak
Başlık belki yanlış oldu.
UMUR TALU
Sözüm meclisten dışarı
Güç, kudret ve iktidar;...
ERDAL ŞAFAK
Gözden kaçanlar
Muhalefet iktidara, iktidar da Brüksel'e...
Nükleer İtiraf
İsrail Başbakanı, İran'ı eleştirirken ülkesinin de nükleer silahı...
Diktatör kuyruğu
Şili'nin eski diktatörü Pinochet'nin cenazesi dün yakıldı ve külleri...
F.Bahçe'ye 3 maç
F.Bahçe'ye 3 maç
F.Bahçe'ye G.Saray maçındaki olaylar nedeniyle 3 maç seyircisiz...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu