kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Eşimin beni bir 'İrina'yla aldatmasından korkmam
Eşimin beni bir 'İrina'yla aldatmasından korkmam
Gençliğimde iyi ki çılgınlıklar yaptım

Eşimin beni bir 'İrina'yla aldatmasından korkmam

atv'nin 'Hayatım Sana Feda' dizisinde Tamer Karadağlı'nın uğruna karısını aldattığı 'İrina' adlı Rus bir hayat kadınını canlandıran Asu Emre eşinden emin: Adımlarını izlemem. Beni aldatmasından korkmam.

Meslek hayatına fotomodel olarak başlayan, ardından da ekranlara transfer olan Asu Emre uzun bir sessizlik döneminden sonra atv'nin iddialı dizilerinden 'Hayatım Sana Feda' ile yeniden ekranlarda... Oyunculuğu çok sevdiğini ve sette vakit geçirmenin kendisini çok mutlu ettiğini belirten Emre, dizide canlandırdığı Rus hayat kadını 'İrina'ya sahip çıkıyor ve onun her şeyi aşkından yaptığını söylüyor. "Bir oyuncunun 'şu rolü canlandırmam' demek gibi bir lüksü yoktur" diyen Emre ile ortalarda görünmediği dönemde neler yaptığını ve yeni dizisini konuştuk...

* Bir süredir ortalarda görünmüyordunuz. Nerelerdeydiniz?

İki üç yıl ortalarda yoktum. Nedenini bilmiyorum. Birtakım aksilikler üst üste geldi ama sektöre küstüğümü söyleyemem. Herkesin hayatında durup kendini sorguladığı, ben ne yapıyorum dediği dönemler vardır. Ben de öyle bir dönem geçirdim. İçime döndüm ve kendimi dış dünyaya kapattım. Bu benim için çok faydalı oldu. Yoksa belki de yanlış projelerin içinde olacaktım. Bir de kısmet meselesi. O dönemde başka işler yaptım. Tuğçe Eyilik'le çalıştım. Birlikte reklam ajansı kurduk. Ben boş durabilen biri değilim.

BENİMKİ MODERN EVLİLİK

* Bu süreçte evlendiniz. Sektörden koptuktan sonra sakin bir hayat sürme arzusu muydu sizi evlenmeye iten neden?

Aldığım karar işlerime ara vermemle alakalı değildi. Ben zaten çok planlı hareket eden biri değilim. Hayat bana ne getirirse öyle yaşıyorum. Bütün bunlar aynı döneme denk geldi. Benim yalnız kalmaya, kendimi tanımaya ihtiyacım olan bir dönemdi ve onun için yaşandı. Bana gerçekten çok getirisi oldu o boşluk döneminin.

* 'Artık evde oturup dolma yapacağım' diyerek evlenmediniz yani...

O şekilde bakmadım olaya. Zaten eşim Ali Dinçer'le iki yıllık bir ilişkimiz vardı. Şimdi üç yıllık evliyim ve çok mutluyum. Eğer doğru insanla yapılmışs, evlilik çok güzel bir şey. Ben evlendikten sonra eve kapanmaya karşıyım. Zaten bu tür evlilikler kötü sonuçlanıyor. Ben zaman zaman kız arkadaşlarımla gece dışarı çıkarım. Eşim de kendi arkadaşlarıyla çıkabilir. Bunun adı modernlikse biz modern bir çiftiz ama bunun ilişkimize bir zararı yok. Mütevazı bir hayatımız var.

* Şimdi 'Hayatım Sana Feda' ile yeniden ekranlardasınız. Dizide bir hayat kadınını oynuyorsunuz. Bu rolü kabul ederken hiç tereddüt ettiniz mi?

Bu projeden önce 30 bölüm kadar 'Melekler Adası'nda oynadım. 'Hayatım Sana Feda'daki 'İrina' rolü için teklif gelince hiç tereddüt etmedim çünkü diziyi Gani Müjde yazıyor. Başrolde Tamer Karadağlı oynuyor. Arkamızda Süreç Film gibi çok iyi bir şirket var. Diziyi Tarkan Karlıdağ çekiyor. Bunların dışında çok dişi bir karakteri oynuyorum. Bunu herkes ister. Bunun bana teklif edilmesi onurdur. Tabii dizi olduğu için bir riski var. Ben 'İrina'yı çok seviyorum, benim bir parçam oldu. İlk defa bana hiç benzemeyen bir karakteri oynuyorum. Yalnızca duygusallığımız benziyor.

* 'Çakır' karakterinin ölümünden sonra cenaze namazları kılınan bir ülkede hayat kadını rolünü oynamak risk değil mi sizce?

Bunun böyle algılanıyor olması benim işimi ne kadar iyi yaptığımı gösterir. İnsanların 'İrina' karakterinin yaşadığına inanıyor olmaları benim için iyidir. Sonuçta bu bir iş. Tabii ki oyuncunun belli kuralları oluyor. Ama bir oyuncunun 'hayat kadınını oynamam' diye bir kuralı olmaz.

* Peki Rus bir karakteri canlandırmadan önce Rus aksanı üzerinde ya da hayat kadınları hakkında araştırmalar yaptınız mı?

Rus aksanıyla konuşmak için Hilali Hasanov adlı Azeri bir drama yönetmeninden ders aldım. Onun dışında etrafımızda çok Rus bayan var. Kötü anlamda söylemiyorum. Evlerimizde çalışan hizmetçiler, arkadaşımız olanlar... Onlarla vakit geçirmeye çalıştım. Yaptığım bu çalışmalar bana yetti.

MAGAZİN İLGİMİ ÇEKİYOR

* Dizide evli bir erkeğin karısını aldatışı anlatılıyor. Günümüzde bu tip olaylar çok sık yaşanıyor. Dizinin böylesi bir gerçeğe parmak basması sizce izlenmesi açısından bir avantaj mı?

Bu konu her zaman insanların ilgisini çeker. İşin içinde merak unsuru var. Hepimizin içinde başkalarının hayatını gözleme dürtüsü var. Magazin bu yüzden çok izleniyor. Kendimi tutmaya çalışsam da ben de bunları merak ediyorum. Bu aldatma konuları eskiden de vardı ama belki bu kadar konuşulmuyordu. Bu tür olaylara sıradan insanların hayatlarında daha sık rastlanıyor. İnsanların neden aldattığını, tek eşliliğin yalan olup olmadığını, evliliğin toplumsal bir dayatma olup olmadığını ne ben çözebildim; ne de bilim adamları.

* Evli bir bayan olarak bir gün eşinizin sizi bir 'İrina' ile aldatmasından korkuyor musunuz?

Aldatılmaktan, terkedilmekten ya da ölümden korkmuyorum. Böyle korkuların insanları aşağı çektiğini düşünüyorum. O yüzden üstüne gitmiyorum. Kocam beni üç sene sonra bir Rus kadınla aldatırsa diye düşünürsem hayatım zindan olur. Kocasının her adımını gözetleyen insanlar da var. Onları da anlıyorum. Belki başka bir eksiklikleri vardır da kendini bu şekilde gösteriyordur. Kimileri aldatılmaya da göz yumuyor. Boşanıp gidemeyen bir kadın korkar tabi. Zor mevzular bunlar. Her ilişkinin ayrı kodları var.

* Peki aldatmaya neden olan kadının mı yoksa aldatılanın mı yerinde olmak istemezdiniz?

Hiçbirinin yerinde olmak istemezdim. En zoru da Tamer Karadağlı'nın durumu. Çünkü o istemeden böyle bir şeyin içine giriyor. O ailesini de karısını da çok seven biri. Hayatı boyunca türlü sıkıntılar çekmiş, kimse tarafından sevilmemiş olan 'İrina' ise hayatında ilk defa romantik bir adama rastlıyor ve ona aşık oluyor. Adam karısından çiçeklerden bahsedermiş gibi bahsediyor. 'İrina' da onu elde etmek istiyor. Kızamayız aslında 'İrina'ya.

* Yani aşk evli bir adamı baştan çıkartmayı affettiriyor mu?

Bunu bilmiyorum, izleyici karar verecek. Ama aşk hastalıklı bir durum. Aşık olunca insan hiç yapmayacağı şeyleri yapabiliyor. O yüzden aşık olmak kötü bir şey. Uzun süre aşık kalmak da kötü. Avuçların terlemesi, mide krampları... Bir ömür bunlarla yaşanabilir mi? Aşk insanın gözünü kör edebiliyor.

BÜLENT İPEK MAGAZİN

DİĞER GÜNAYDIN HABERLERİ
 'Küre'de şıklık yarışı
 Eşimin beni bir 'İrina'yla aldatmasından korkmam
 Ve huzurlarınızda 'Yandım Ali'
 Çapkın, savaşı ve sevişmeyi biliyor
 'Garaj İstanbul' tiyatro oluyor
 Beni kullanarak kitabının reklamını yapıyorsun!..
 Doğum gününü Cruz ile kutladı
 "Henüz 'Rüya Kızlar'ı izlemedim"
 Kazım Koyuncu anısına albüm
 Müziğiyle İngilizleri kışkırtan piyanist
 Halk ne diyor?
RAHŞAN GÜLŞAN
Annecim, pasaportum nerede?
Başlığı okur okumaz...
ÖZAY ŞENDİR
Almanya'ya git Tayland'a gitme
İzmir'in CHP'li Belediye...
SİNAN ÖZEDİNCİK
Arnavutköy'de farklı bir ruh
İstanbul'un tarihi...
Fobisi olanlar artık dişçi koltuğunda uyutuluyor
Fobisi olanlar artık dişçi koltuğunda uyutuluyor
Dayanılmaz ağrı çekmesine rağmen dişçi koltuğuna oturmaktan korktuğu...
Diyet obez de yapar şeker hastası da
Diyet obez de yapar şeker hastası da
Daha az yağ tüketmek kolesterolü düşürüyor ama gizli gizli şeker...
Ex aşkına geri döndü!
Ex aşkına geri döndü!
Fenerbahçe Ülker Basketbol Takım Kaptanı İbrahim Kutluay ex aşkına...
Aralarına Ruslar girdi!
Aralarına Ruslar girdi!
Can Ateş Martin&Martin Sigorta ve Reasürans Brokerliği Yönetim Kurulu...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.