SABAH - 28/03/2007 - Şelale Kadak

Şu an 28 Mart 2007 - Çarşamba tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

kapat

Servislerimiz

Kapat

	RSS		Arşiv

	Kırmızı Alarm		Detaylı Arama

	Canlı Borsa		Sarı Sayfalar

	Sesli Haber		Yazarlar

	Podcast		Wap Sabah

	Egazete		Cep Sabah

	Kültür Sanat		Hava Durumu

	Astroloji		Sabah Çocuk

	E-posta		Uçak Seferleri

	Okur Temsilcisi		Mobil

Bizimle çalışmak ister misiniz?

Google Arama

SMS:
SK yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder

	Nüfusun yarısı öteki yarıdan eksik tutulamaz!
	Has'ın karnesi pekiyi, ya diğerlerinin ki?

Has'ın karnesi pekiyi, ya diğerlerinin ki?

Büyük hayırsever Kadir Has "Vatan Borcumu Ödüyorum" isimli kitabının yeni baskısını bana da göndermişti. Zarfın içinde 13 Mart'ta kaleme aldığı bir de mektup vardı. Son dört yılın olaylarını da ilave ettiğini anlatıyor ve 'başkasının yaşamından ders almasını bilenlere ne mutlu' diyordu.
Kitabı ve mektubu elime geçtiği günün ertesinde Has'ın vefatıyla ilgili haber cep telefonuma geldi. İçimin burkulduğunu hissettim.
"Hayat, beşik ile mezar arasındaki bir sınav süresidir" özdeyişine yer verdiği mektubunu okurken, Kadir Has'la bir yıl kadar önce üniversitesinde yaptığımız sohbeti ve birlikte yediğimiz öğle yemeğini hatırladım. Sohbet esnasında bir ara sesinin tonu yükselmişti. Bazı haberleri okudukça biraz sinirlendiği, biraz üzüldüğü belliydi. Kendisi gibi hayır yapan insanların çoğalmasını çok arzu ediyordu ve "Niye hep zenginlere ait büyüklük listeleri yayınlanıyor. Bence hayırseverlik karnesi yayınlanmalı" diyordu.
Kadir Has'ın bu çağrısını pek duyan olmadı. Zaten böyle bir liste olsa bütün notları pekiyi olan açık ara tek isim Has olurdu. Tamam, Türkiye'de hayır işlerine para harcayan sadece Kadir Has değil. Büyük şirketlerin patronlarından, ismini belki de hiç duymadığımız pek çok isim hayır işleri yapıyor. Ama Kadir Has'ın büyük bir farkı vardı. O kişisel servetinden yani vergisi ödenmiş servetinden büyük hayır işleri yapıyordu. Yani şirketlerin yaptığı ve vergiden düştüğü sosyal sorumluluk projelerinden değildi onun yaptıkları. Üstelik yaptığı hayırlar paraya vurunca 500 milyon dolar gibi büyük bir servet ediyordu.
Türkiye gerçekten geçen hafta büyük bir hayırseveri, bu ülkenin ona kazandırdığını tekrardan bu ülkeye hediye eden büyük bir insanı kaybetti.