ABD'nin Missouri eyaletinde 9 Ağustos 2014'te 18 yaşındaki silahsız siyahi genç Michael Brown'ı öldüren polis memuru Darren Wilson'ın yargılanması bitti. Ülke çapında protesto gösterilerinin düzenlenmesine neden olan olayın ardından toplanan ve 9'u beyaz 3'ü siyahiden oluşan 12 kişilik jürinin kararını, St. Louis Savcısı Robert McCulloch birçok TV kanalından canlı yayımlanan basın toplantısı ile açıkladı. Jürinin olayın gerçekleştiği anda ve ardından toplanan fiziki delilleri incelediğini ve birçok görgü tanığını dinlediğini kaydeden McCulloch, detaylı bir sürecin ardından polis memuru Wilson'ın "kendisine verilen yetkiler dahilinde hareket ettiği ve cezai yargılamaya gerek görülmediğine" karar verildiğini söyledi. Jüri üyelerinin kararları ve kimin ne yönde oy kullandığı bilgilerinin gizli olduğunu ve açıklanmayacağını da belirten McCulloch, soruşturma sürecinde kayıt yapılmadığını da dile getirdi.
'HAYAL KIRIKLIĞI'
İşte bu açıklamadan sonra geçen ağustos ayında başlayan siyah öfke en üst noktaya çıktı. Gerçi Michael Brown'ın ailesi "karardan büyük hayal kırıklığı duyduklarını ancak karara ilişkin yapılacak protesto gösterilerinin barışçıl bir şekilde gerçekleştirilmesini" istedi. Ancak başta Ferguson olmak üzere birçok ABD kentinde gösteriler düzenlendi. Missouri Eyaleti'nde Vali Jay Nixon, karar açıklanmadan olağanüstü hal ilan etmiş ve bugün okulların tatil edildiğini duyurmuştu. St. Louis'de Ulusal Muhafız Birlikleri kritik binaları koruma altına alırken Vali Nixon, halka "barış, karşılıklı saygı ve itidal" çağrısında bulundu. St. Louis Emniyet Müdürü Jon Belmar, gösteriler sırasında 12 işyerinin ve iki polis aracının ateşe verildiğini, 29 kişinin gözaltına alındığını belirterek, gece boyunca "150 el ateş edildiğini" duyduğunu söyledi. Öte yandan 120 kentte daha destek gösterilerinin yapılacağı bildirildi.
'IRKÇILIK SÜRÜYOR'
Kararın açıklanmasının ardından Washington'da Beyaz Saray'ın önünde toplanan bini aşkın kişi ise ülkede ırkçılığın devam ettiğini savundu. Göstericiler, buradaki protestolarının ardından ABD Kongresi ve Yüksek Mahkeme'ye yürüdü. Şehrin ana bulvarından yürürken kavşaklarda yere oturan protestocular, trafiği engelledi ancak tüm gösteri barışçıl havada geçti. Çoğunluğu öğrencilerden oluşan grup, "Siyahların hayatı da değerli" ve "Adalet yoksa barış da yok" sloganları attı. New York'ta göstericiler, kararın açıklanmasının ardından polis barikatını aşarak Wall Street'e yöneldi. Göstericiler, polisin Wall Street'e girişi engellemesi üzerine "adalet yoksa barış da yok" sloganları ve pankartlarla Times Square'e gitti. Burada bir süre tepkilerini sloganlarla dile getiren göstericilere zaman zaman polis müdahale ederken, bazı göstericiler gözaltına alındı. Kaliforniya'nın Oakland kentinde göstericiler bazı işyeri ve araçlara saldırdı. Çok sayıda kişi gözaltına alındı.
OBAMA: KARARI KABUL EDİN
Kararın açıklanmasının ardından Beyaz Saray'da kameraların karşısına geçen ABD Başkanı Barack Obama "bazı insanların bu karara katılırken, bazılarının çok büyük hayal kırıklığına uğradığını ve bu konudaki reaksiyonların anlaşılır olduğunu" söyledi. Ancak barışçıl protesto çağrısında bulunan Michael Brown'ın ailesine katıldığını ifade ederek, kendisi de barışçıl gösteri çağrısında bulundu. Obama "Brown'ın ailesi herkesten daha çok kayba sahip, onların bu isteklerini onurlandırmalıyız" diye konuştu. Obama, ABD'nin kanunlar ülkesi olduğunun altını çizerek, karardan öfke ve hoşnutsuzluk duyanlar olsa da Amerikalıların jürinin verdiği kararı kabul etmesi gerektiğini kaydetti.
NEDEN YARGILANMAYACAK?
Savcı Robert McCulloch, bazı tanık beyanlarının aksine, otopside Brown'ın arkadan vurulmadığının ortaya çıktığını söyledi. Savcı 60 tanığın ifadesinde birbiri ile çelişen noktalar olduğunu ve tanıkların beyanlarının fiziki kanıtlarla uyum içinde olmadığını söyledi. McCulloch "Tanıkların çoğu vurulma anını görmediklerini kabul etti" dedi. Olayla ilgili federal soruşturma ise devam ediyor.
Mahkeme Michael Brown'ı öldüren polis memuru Darren Wilson'a ceza verilmemesine karar verdi.