SABAH - Derin Devlet
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
  » Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Derin Devlet
Kenan Evren'den sağlıklı yaşam reçetesi
Evren'le derin devlet toplantıları
Evren: Devlet zaaf içindeydi... Biz geldik
Evren: Derin devlet... Var... Bir realite...
Demirel'le dolu dolu derin devlet
Önce brifing
Derin devlete tıbbi yorum
Halk patlarsa derin devlet güçlenir
Bayrağa saygısızlık... Halkın tepkisi...
Demirel derin devleti anlatıyor

Derin Devlet

Derin devlet dizisi sona erdi. 6 gün Süleyman Demirel'i yazdık. 4 gün de Kenan Evren'i. En çok gelen sorulardan biri derin devlet dizisinin zamanlaması ile ilgiliydi. Neden şimdi?...

Tarihi Mektup
12 Eylül 1980 askeri müdahalesinin ilk yazılı belgesi SABAH'ta. Demirel, 12 Eylül sabahı Genelkurmay Başkanı Org. Kenan Evren imzalı "Feshedildiniz, Hamzakoy'a gidiyorsunuz" mektubunu ilk kez Yavuz Donat'a açıkladı

Yönetime el koyduk hükümet feshedildi
Evren "Sayın Süleyman Demirel" diye başladığı mektubu "TSK yönetime el koymuştur. Hükümetiniz feshedilmiş, parlamento üyeliğiniz düşmüştür. Talimatı getiren subayın ikazlarına uyunuz" diye sürdürüyor.

Su testisi su yolunda kırılır, haydi gidelim
Demirel'in o gün "Saat 05.30. Nahit Menteşe mektupla geldi. Saat 06.45. Evden ayrıldık. Su testisi su yolunda kırılır. Allah'ın takdiri ne ise o olur. Gidelim" notu düştüğü günlüğün sayfası da SABAH'ta...

Bir saat sonra Hamzakoy'a
Evren'in mektubunda "Hamzakoy-Gelibolu'ya götürüleceksiniz. Bir saat içinde hazır olunuz" diye yazıyor. Demirel ve Ecevit'i eşleriyle birlikte gösteren bu fotoğraf mektuptan iki saat sonra Hamzakoy yolunda çekildi.

***
Derin devlet yaşayan bir olay (4 Nisan 2005 Pazartesi)

Kenan Evren'le yaptığımız konuşmanın "ilk bölümünün" yayınlandığı gün...
Demirel, Evren'in sözlerini dikkatle okudu.
- Sayın Demirel... Derin devlet konusu okuyucularımızdan büyük ilgi gördü.
- Elbette... Türkiye'nin büyük bir olayı... Yaşayan bir olay.
- Efendim sizi kimler aradı?
- Kimler aramıyor ki?.. Devletin işlemesi lazım... Geçmişte yaşanan birtakım arızalar, Türkiye'nin gelecekte daha iyi olması bakımından önemli... Herkes önemsemeli.
Süleyman Demirel:
- Birkaç gündür tepkileri değerlendiriyorum... Olumlu... Kötüleyen yok... Aranan istikrardır... Hikaye anlatılmadı... Geçmişten ders çıkarılarak, geleceğe ümitle bakılması için tecrübeler aktarıldı.
- Efendim, deniliyor ki, Demirel neden derin devlet işinin daha da derinine inmedi?
- Ben sorulara yanıt verdim... Şimdilik bu kadar verdim... Belki bir başka zaman......

Bir başka bahara


Derin devlet dizisi sona erdi.
6 gün Süleyman Demirel'i yazdık.
4 gün de Kenan Evren'i.
En çok gelen sorulardan biri:
- Derin devlet dizisinin zamanlaması... Neden şimdi?
Cevap, İbrahim Tatlıses'ten esinlenmeli:
- Oxford vardı da okumadık mı?
Daha önce derin devleti anlatan oldu da, yazmadık mı?

Demirel "dört duvar arasındaydı."
Dışarı çıkmak istiyordu, doktorlar bırakmıyordu.
Ziyaretçi kabul etmek istiyordu, doktorlar engel oluyordu.
Açıkçası "doluydu."
Böyle bir dönemde sohbet derin devletten açılınca...
Biraz "kurcaladık."
"Zemberek" boşaldı.

En çok sorulan sorulardan bir başkası:
- Konuşulanların tamamı yazıldı mı?.. Yazılmayan bölümler ne kadar?
Yanıt:
Dinlediklerimizin hepsini yazmadık.
Bir kısmı "ambargolu."
Beyanın sahibi "of the record" dedi... Yazılmamak üzere... Teypte olsa bile, kağıda dökmedik.

"Değişik çevrelerden" arayanlar oldu.
Ellerinde "belge, bilgi" olanlar.
"Konuşmak" isteyenler.
İçlerinde "devletin önemli yerlerinde görev yapmış olanlar" da var.
Hepsi de derin devletle ilgili "bir şeyler" anlatacaklar.
Hangi birini yazalım?
Soli Özel aradı:
- Okuyucu kimliğimle telefon ediyorum... Derin devletin yazılması gerekiyordu... Teşekkür ederim.
Ahmet Taşgetiren, yazdıklarımızla yakından ilgilenenlerdendi.
Şöyle dedi:
- Devam edecek misiniz?.. Etmelisiniz... Demirel biraz daha derine inecek mi?.. İnmeli.

Kimbilir...
Belki bir başka bahara.

Baba'nın dağarcığı (5 Nisan 2005 Salı)

Kenan Evren'in anlattıklarının ikinci bölümünün yayınlandığı gün. Demirel, Evren'i okudu.

- Sayın Demirel... Bazı kişiler, içlerinde siyasetçi de var, üniversite hocası da, gazeteci de... Diyorlar ki... Sayın Demirel'in dağarcığında daha çok şey olmalı.
- Doğru... Var.
- Yine diyorlar ki... Baba, derin devlet olayının tümünü anlatmalı.
- Anlatırız, anlatmasına da... Neyse.
- Neden neyse?
- Başka türlü anlatırız.
- Ne zaman?
- Şart mı?
- Talep var.
- Hele tamamen iyileşip, çalışmaya başlayalım.

Süleyman Demirel:
- Sözlerimiz güncelin üzerinde... Kişilerle ilgisi yok... Polemik amacını gütmüyor... Kimseyi hedef almıyor... Aranan, devlette istikrardır... Devletin işlemesidir... Devlet sokakta bulunmadı ki.

Derin Demirel (6 Nisan 2005 Çarşamba)


Kenan Evren'le sohbetin üçüncü bölümü yayınlandı. Demirel sabah ilk olarak onu okudu.
Süleyman Demirel:
- Bütün bunlar... Yani anlattıklarımız, Türkiye'de derin devletin mevcudiyetini ispatlamak için anlatılmadı... Devletin, başka ülkelerde olduğu gibi işlemesi için anlatıldı.

Efendim bir de "derin Demirel" var... Bildiklerinizi tam anlatmıyorsunuz.
- Olur, anlatırım anlatmasına da... Derin devlet neden devreye giriyor?.. Veya soruyu şöyle soralım: Devlet bir gün niçin derin devlet oluyor?
- Niçin?
- İşte Türkiye bunu düşünsün... Benim istediğim, devlete güvenin en üst seviyede tutulması... Sistemin darbesiz, müdahalesiz işlemesi.
Demirel:
- İşleyen devlet için, işleyen demokrasi şart... Aslolan bu... Saygın parlamento, saygın siyaset, saygın siyasetçi... İşleyen demokrasi için halkın demokrasiye sahip çıkması ve çıkarılması lazım... Ben diyorum ki, halkın devlet üzerindeki hakimiyeti artsın.

- Sayın Demirel... Çok kişi diyor ki Demirel bir kapalı kutu... Devletin kara kutusu... Daha açık konuşsun, her şeyi söylesin.
- Çok mu istiyorlar.
- Evet.
- Öyleyse... Dur bakalım...

Devrim Demirel


Kenan Evren bize demişti ki:
- İstanbul'a gittim... Harp Akademileri Komutanı Org. Bedrettin Demirel'e sordum... Ne yapalım?.. Bana dedi ki: Müdahale... Başka çare yok.
Dün merhum Org. Bedrettin Demirel'in oğlu Devrim Demirel telefon etti:
- Evren Paşa, babamın okul arkadaşı... Harbiye'den de sıra arkadaşı... Babamın anılarına göre, Kenan Paşa bu konuyu ilk önce babama açmış... Babamın yanıtı da şöyle olmuş:
- Komutanım... Ordunun alt kademesi rahatsız... Alt kademeden serzenişler geliyor.
Devrim Demirel "bu ayrıntıyı yazarsanız ailece memnun olacağız" dedi.
Yazıyoruz.

Erkan Mumcu

Sayın Demirel... Bir Ispartalı daha Genel Başkan oldu... Sayın Erkan Mumcu.
- Gönülden başarılar dilerim.
- Ne yapar?.. Şansı nedir?
- Siyasette laf başta değil, sonda söylenir... Siyaset karmaşıktır, şartları değişiktir... Zaman gösterir... Shakespeare diyor ki: Siz işin sonuna bakın.

Demirel'in ajandası

İsmet İnönü "günlük" tutardı. Günün önemli olaylarını "ajandasına" not ederdi. İnönü'nün alışkanlığını Demirel sürdürüyor.
Günün önemli konularını "Süleyman Demirel başlıklı ajandasına" not ediyor. İşte Demirel'in 12 Eylül 1980 sabahı el yazılı notları. "Su testisi su yolunda kırılır" sözü de ihtilal sabahı notlarının arasında.

Derin mektup

12 Eylül döneminde askeri yönetim tarafından, siyasi liderlere yazılan mektuplar hep "Bay" diye başlardı.
"Bay Süleyman Demirel" gibi.
"Bay Bülent Ecevit" gibi.
Bunun tek istisnası var.
12 Eylül günü sabaha karşı Kenan Evren'in yazdığı mektup.
"Sayın Süleyman Demirel" diye başlayan ve "bir saat içinde hazırlanıp evi terk etmesi" istenen mektup.
Bu mektubu, derin devlet dizisi bağlamında Demirel'in "özel arşivinden" gün ışığına çıkarıyoruz.

Yeni adres Hamzakoy

Demirel'e mektup yazan Evren, "Yeni adresiniz Hamzakoy, isterseniz eşinizi de götürebilirsiniz" diyordu. Demirel ve eşi Nazmiye Hanım ile Bülent Ecevit ve eşi Rahşan Hanım, o gün aynı uçakla yeni adreslerine götürüldüler.

Demirel: Evren'in değerlendirmeleri dürüst

Sayın Demirel... Sayın Kenan Evren'in değerlendirmelerini okudunuz... Ne diyorsunuz?
- Sayın Evren'in değerlendirmeleri gayet dürüst... Gerçekleri olduğu gibi aksettirmiş... Sizin yazı dizinizde geçmişteki olayların şu veya bu şekilde cereyan ettiği meselesine girilmedi... Başka bir şey yapıldı.
- Yapılan nedir?
- Sayın Evren'in ve benim konuşmalarım, bir büyük olayın, bazı sayfalarıdır... Olayın tümü için söylenecek çok şey var... SABAH'ta yayınlananlar, büyük olaya dair bir fragmandır.

Demirel:
- Türkiye'de ilk defa iki Cumhurbaşkanı, fevkalade karışık bir devrin içine dair düşüncelerini, gerçekçi ve hislerden uzak biçimde söylediler... Türkiye için aydınlatma ve aydınlanma yönünden büyük olaydır.

Tayyip bey... Ve Çankaya...

Sayın Demirel... Siyaset mühendisisiniz... Cumhurbaşkanlığı seçimi için ne diyorsunuz?
- Cumhuriyet döneminde 59 hükümet, 10 Cumhurbaşkanı var... Ve her Cumhurbaşkanı'nın gelişi, gidişi birbirinden farklı.
- Bu defa ne olacak?
- Türkiye'nin aradığı devlet istikrarı... Ve bütün kuralların işlemesi... Kurallar hür ve serbest bir ortamda işlerse, telaşa gerek yok.

Demirel:
- Seçimle gelinecek yerlere insanlar gelir ve giderler... Ne gelişleri problem olur, ne gidişleri... Ama kurallar işlemez veya işlemeyeceğine dair bir izlenim doğarsa, problem çıkar.

- Genel Başkan olarak böyle bir Meclis aritmetiğini arkasına alan Tayyip bey, Cumhurbaşkanlığı seçiminde ne yapar?
- Cumhurbaşkanlığı gibi önemli bir makama insanların heves etmemesi mümkün değil... Hele Cumhurbaşkanı seçtirecek siyasi gücü elinde tutanlar, bunu, birine hediye ediyormuş gibi bir istikamete sapmazlar... Kendileri için kullanırlar... Bu da yadırganacak bir şey değildir.

Demirel:
- Bugünkü Meclis çoğunluğunun seçeceği kimsenin, kamuoyu tarafından yadırganıp, yadırganmaması ayrı konu.
- Yani?
- Anayasa diyor ki, son turda Meclis'teki oyların yarıdan bir fazlasını alan Cumhurbaşkanı olur... Bu kesin... Yalnız, 2002 seçimlerinin getirdiği bir zaaf var.
- Nedir?
- Yüzde 35 oy ile Meclis'te yüzde 66 sandalye.

Demirel:
- Cumhurbaşkanı'nın daha yüksek bir temsili taşıması doğru olur... Yani şu söylenir: Yüzde 35 oyla geldi... Ama bunda hukuki yanlışlık yok... Zaten hukuki doğrular yetse, siyasi krizlere hiç gidilmezdi.

- Sayın Demirel... Çare?.. Ve sonuç?
- Şu anda hiçbir çaresi yok... Çıkması, hukuken yanlış değil... Çıkar... Ama 2002 şartlarından dolayı zaman zaman tartışmalara sebep olur, o kadar.





ÖMER LÜTFİ METE
Derin devlet ama kiminki?
MEHMET BARLAS
"Derin Devlet" bir anda nasıl "Devlet" oluverir..
Derin devlet ve sığ demokrasi..
Selülite savaş açma zamanı
Hemen hemen tüm kadınların ortak sorunu olan selülit, yazı burnunuzdan getirebilir. Bu nedenle iyisi mi siz...
"Medeni Olun" tasarısı kabul edildi
Tasarı Yeni Türk Ceza Yasası dışında tutulan ve genel ahlak, çevre ve sağlık gibi toplum düzenini ihlal eden...
Türkiye'nin ulusal kimlik meselesi
Türkiye ulusal kimlik meselesini tartışıyor... AB'den azınlıklar konusunda gelen uyarılar tartışmaya yeni...
Türkiye'de Masonluk
Masonlarla ilgili aklınızda tek bir soru işareti kalmayacak. SABAH sır dolu bir dünyanın kapılarını...
Mavi deniz kıpkırmızıydı
Çanakkale destanının 90'ıncı yıldönümünde dev yazı dizisi.. Destanı 'onlar' anlatıyor... İngiliz albay:...
BDDK Banka ve Kredi Kartları Kanunu Tasarısı Taslağı
Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu (BDDK), Banka ve Kredi Kartları Yasa Taslağı'nı açıkladı. Banka...
Oscarlıların en yaşlısı
Western filmlerinde en hızlı silah çeken kovboy olarak ünlenmişti. 75 yaşındaki Clint Eastwood şimdi de en...
AB Konseyi'nin Türkiye Raporu
Aşağıda ECRI'nın (Irkçılık ve Hoşgörüsüzlüğe karşı Avrupa Komisyonu - European Commission against Racism...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu