Mehmet Sait Kılıç

Mehmet Sait Kılıç

25 Nisan 2018, Çarşamba

Reis, Amerika'yı anasından doğduğuna pişman etti

YPG'li teröristler daha düne kadar Amerika'nın kendilerini Kuzey Suriye'de konuşlandıracağı beklentisi içindeydiler.

Taşlar yerine oturduktan sonra da bölgenin kendilerine kalacağını umuyorlardı, bir tür DAİŞ misali...

Öyle ya, YPG, hem seküler, hem Türkiye düşmanı hem de Erdoğan'dan ölesiye nefret eden bir terör örgütüydü. Yeni bir köpekti.

Terör örgütünü bu noktaya conilerin ittiğini, onları Amerikalıların "Bağımsız Kürt devleti için arkanızdayız, az bekleyin, bu sefer bu iş tamam" diye dolduruşa getirdiklerini bilmeyen kaldı mı?

Pek kalmadı gibi...

Gelelim ampirik gerçeğe.

Geçen hafta, Amerika'nın en çok satan gazetelerinden The Wall Street Journal'da önemli bir haber vardı.

Haberde, DAİŞ'le mücadele sona erdikten sonra Amerika'nın Kuzey Suriye'de Araplardan oluşan bir ordu kuracağından bahsediyordu...

Amerikalılar bununla ilgili olarak Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır'la görüşmüş ve onlardan kurulacak ordu için asker talep etmiş...

Demek ki Amerika, YPG'yle olan stratejik işbirliğini yani taktiksel birlikteliğini ciddi bir revizyona tabi tutacak... Bölgeye onun yerine bir Arap gücü konuşlandıracak...

Bu yeni gelişmeler lehimizedir. Suriye'nin toprak bütünlüğü açısından da son derece önemlidir...

Bakın nereden nereye... Amerika'nın tasarladığı bu plan, akıllara soru işaretleri düşürmüyor değil.

Bu mümkün müdür? Yani, Amerikan basınında kalem oynatan çakalların ileri sürdükleri gibi Kuzey Suriye'de bir piyon değişikliği ihtimali var mıdır? Olabilir mi?

Amerika yıllardır kendilerine her türlü desteği verdiği ve onları ayakta tutmak için bir tarafını yırttığı teröristleri şimdi birdenbire öksüz bırakabilecek midir?

Bunu zaman gösterecektir.

Belki de Amerika uygulayacağı bu planla yeniden müttefik mertebesine yükselecektir...

Öte yandan atılacak bu adımlar Kürtler ile Araplar arasındaki gerilimi zirveye taşıyacaktır.

Arapların teröristlerin ensesine alıcı kuş gibi çökmesini sağlayacaktır.

İşin sonunda da Kürtlerin sözde savunma güçleri Arap ordusunun denetimi ve gözetimi altına girecektir.

Böylece bağımsız Kürt devleti kurma hayali de bir başka bahara kalacaktır.

Belki de bu hamleler Kuzey Suriye'deki Kürt kantonlarını bile tasfiye edecektir.

Neden?

Çünkü Arap ordusunun emrine girecek sözde Kürt güçleri zamanla bölgedeki kantonları koruyamayacak hale gelecektir de ondan.

Daha ne!

Amerika'ya bu adımları attıran güç, Cumhurbaşkanımızın bu konudaki dik duruşu, azmi ve kararlılığıdır!

Amerika'ya benzer geri adımları Cerablus, El Bab ve Afrin'de de attırmadık mı?

Keza, Cenevre'de yapılan "yedi Suriye toplantısına" terör örgütlerinin katılmamasını Amerika'nın eliyle biz sağlamadık mı?

SON DAKİKA