Suç ve Ceza!

Yolda yürürken, yemek yerken, kahvemi yudumlarken, ya da telefonum çaldığında hep aynı soru. Nedir Beşiktaş'ın başına gelenler? Çok şey yazıldı çizildi Beşiktaş'ın durumunu anlatmaya çalışan. Olanlara şöyle bir göz atalım istedim.

Bakınız; Beşiktaş'ta bilanço sekiz kırmızı, 67 sarı kart. Bu inanılmaz rakam; Beşiktaş'ın kart sıralamasında birinci sıraya yükselmesine, fair play sıralamasında ise sonuncu sıraya düşmesine neden oldu. En yakın takipçisi Çaykur Rize bile (sekiz kırmızı, 40 sarı kart) bu başarıda (!) Beşiktaş'a yetişmekte zorlanıyor. İki kırmızı, iki de sarı kart nedeniyle 4 kez ceza alan Zago ise Beşiktaş'ın bu alandaki "rekortmeni". Cezadan nasibini alan sadece futbolcular değil. Beşiktaş İnönü Stadı da nasibini aldı cezalardan. Bir sezonda "iki defa kapatıldı". Beşiktaş'ın bir sezonda iki defa sahasının kapatıldığına ilk kez şahit oluyorum. Bu nedenle ligin 12.haftasından sonraki 22 maçlık maratonun ancak dokuz tanesini kendi evinde oynayabilecek Beşiktaş. Geçen hafta MTV'de yaptığımız programdan önce kuliste "Bak abi" dedi Sergen.. "Ceza aldığımız Konyaspor (1-1) ve İstanbulspor (1-2) maçlarından ancak bir puan çıkartabildik".

Bedel ödemek
Beşiktaş bir bakıma "öfkesinin ve disiplinsizliğinin bedelini" ödüyor. İki defa sahası kapanan, oyuncularının gördüğü kartlar ile bu alandaki birinciliği elinde tutan Beşiktaş'ın bu olumsuzlukları yaşaması kaçınılmazdı. Garip hakem kararları da eklenince Beşiktaş'ın düşüş süreci hızlandı."Keskin sirke gerçekten zarar verdi Beşiktaş'a". 8 puan önde iken bile bitmek tükenmek bilmeyen, gerginlik yaratan demeçler; dedikodular başladı kulislerde. Önceden ilan edilmeye başlanan şampiyonluk havası da yaramadı.

Anlayacağınız herkes "el birliği ile yapmış yapacağını". "Hakem" deyince Papila aklıma geldi. Hani Samsun-BJK maçının kahramanı Cem Papila. Üç büyüklerin "kollanmadığını" ispat için canını dişine takan hakemimiz. Konya'nın kolu kanadı kırılınca (Zafer Biryol ve Altan kart cezalısı) Fenerbahçe ile oynanacak maç verildi Papila'ya. Böylece "niye diğer büyüklerin maçına verilmedi ?" diyenlere güya (!) cevap vermiş oldu federasyon. "İlginç" bir maç olacak. Başkan Bilgili "işi ele aldı". Uzun zamandır ilk defa bu denli takımın içinde başkan. Teknik heyet ve futbolculara yansıması olumlu oldu bu yaklaşımın. Havayı değiştirdi takımda. Elazığ maçında bu değişim hissedilecek gibi. Yarışın bu puan farkı ile devam ettiğini düşünsek bile F.Bahçe, İnönü'ye geliyor. Tek farklı galibiyet bile Beşiktaş'ı liderliğe taşımaya yetiyor. Yani; kaybedilmiş henüz bir şey yok. Kazanılacak çok şey "şampiyonluk" var. Bütün mesele futbolculara bunları anlatabilmek. İşte bütün mesele bu.