kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Teknoloji
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Nebil Ozgenturk @ SABAH
 

Söz Memduh Ün'de!

Nİhayet, Memduh Abi'yle "hayat yolculuğu" yaptık! Memduh Ün'den sözediyorum, melodram ve polisiye filmlerin unutulmaz rejiösörü. Halit Refiğ'den Feyzi Tuna'ya, Ülkü Erakalın'dan Tunç Başaran'a, pek çok usta rejisörün de hocası Memduh Ün'den. Türk Sineması'na muhteşem filmler armağan ettiği gibi, kendi deyimiyle "kötünün kötüsü" filmleri de bela eden Memduh Ün'den.
Doğrusunu söylemek gerekirse, yaşam ayrıntılarını (dolayısıyla da sinemadaki macerasını) en çok merak ettiğim rejisörlerden biriydi Memduh Ün.
Matruşka misali, açıldıkça içinden başka bir Memduh Ün çıkacağını da, anlattıkça müthiş maceralar içeren bir hayat öyküsü gelip geçirdiğini de tahmin ediyordum!
Yani çözüldükçe açılan, açıldıkça açılan bir hayat. Ki nitekim öyle oldu.
Fatma Girik'le, Fato'muzla, kırk yılı aşan "hayat ortaklığı" bile, başlı başına bir serüvendi zaten. Ve yine ellibeş yıllık sinemacılığı sırasındaki sürati, rekabetleri, iyi filmleri, kötü filmleri, aklında gezinen bin tilkiyle Yeşilçam sokağındaki gezintileri, kırdıkları kırıldıklarıyla, başarıları, başarısızlıkları, yan sokaktaki tanıklıkları, sekseninde dahi görkemli sinema projeleri hayal etmesi, gencecik öğrencilere deneyimlerini aktardığı hocalığı, şunlar, bunlar.. Samimi söylüyorum saatlerce konuşup anı dinlediğim bir yönetmeni, göklere çıkarmak niyetiyle değil..
Sahiden çok ilginç bir serüvenin kaptanlığını yaptığı için, yani bir "Pazar yazısı" ekseninde, içinizi ısıtacak, gülümsetecek, şaşırtacak "Memduh Ün anektodları" paylaşmak için yazıyorum bu satırları. Yani, Pazar ola hayrola diye..

***

Mesela, önce, o ilginç seks filmleri furyasından bir Memduh Ün tanıklığı ve yaşanmışlığıyla başlayalım.
70'lerin sonu..
Sinema salonlarında "sıklıkla civcivin ve kuşun çıktığı, beş dakkada Beşiktaş'a gidildiği, kayıkçının küreğiyle, sapıyla uğraşıldığı, ah değil oh dendiği dönemler.
Yeşilçam sokağında, kırmızı noktalı filmlerin biri bitiyor, diğeri başlıyor.
Beyaz filmlerse (zaten, yılda en fazla bir iki çekilen) salonlarda yüz bulmuyor..
Ülkenin dört bir yanırnda, hemen hemen sadece seks filmleri oynatılıyor.
Uyanık ve gözü dönmüş kimi yapımcılar da işin daha da hardını çıkarıyor, daha da azıyor!
(Yeri gelmişken bir çift laf edelim; Biraz da dönemin bilinçli politikası gibi sanki, o günlere kadar, 'gözünün üstünde kaşın var' diye pek çok filmi yasaklayan sansür kurulları, nedense yüzlerce seks filmine "pas" verdiler birdenbire!)
Neyse..
Sinema portföyünde, Üç Arkadaş gibi, Toprak Ana gibi her kesimin alkışladığı ve pek çok hasılat rekorlu Ayhan Işık'lı filmler olan Memduh Ün, bu dönemi bir anlamda "işşiz" geçirmeye niyetlidir.. Yani seks filmlerine, ne yapımcı ne de rejisör olarak "hizmet" vermek istememektedir. Ama. Bir yapımcı arkadaşı vardır; zor durumdadır, iflas noktasına gelmiştir, "ailesel ya da sosyal bir film" çekmesi de çözüm değil! ve tek kurtuluş yolu, sözkonusu yapımcının birkaç "baldırbacak eser"e, "motor" demesi!
Memduh Ün, başarılı yönetmendir ya..
"Arkadaş hatrına çiğ et yenir!" ya..
Ün de zamanında defalarca ortaklık yaptığı ve sıkı dostu olan yapımcı adına, dönemin "seks yıldızları"nın da oynayacağı bir oyuncu listesi hazırlar ve başlar çekip çevirmeye.. Filmin adı, "Kadınım"dır..
Ortada bir senaryo vardır haliyle.. Harici çekimler.. Kadın, erkek lokantada buluşmalar, İstanbul sokaklarında gezmeler. Memduh Abi, bunları bir bir çeker, kendi kreatif üslubunca..
Ama işin asıl "can damar"ına yani seyircinin iştahını giderecek sahnelere geldiğinde.
"Ben çekemem bunları, utanırım, prova üstüne provaya tahammül edemem" der ve..
O "kırmızı noktalı planları"n çekimlerini yine o sıralarda rejisörlük yapan ve kendinden daha genç meslektaşlarına devreder.. (Oksal Pekmezoğlu mesela..)
Ün o "dahili mekanlar"a dahi gitmez..
"Siz şu yatak sahnelerini çekin, ben sonra montajda bakarım" diye haber gönderir. Derken, çekimler biter, Memduh Ün, montajda, tabii ki harikalar yaratır, filmler, tabii ki iyi iş yapar.. Ve ardından bir iki film daha çekilir aynı yöntemle, aynı arkadaş hatrına"..
Ve o "sevgili arkadaş".
Sıkıntıdan, yani, iflastan kurtulur! Bu arada Memduh Ün jenerikte Turhan Ün adını kullanır.
Ama aradan yıllar yıllar geçer,"furya" son bulur, hatta, film şirketlerine baskınlar yapılır, o seks filmleri artık yasaklanmıştır.
Ahlak polisi, şirketin depolarında "hard" sayılabilecek bir bobin film bulur! Ün, gözaltına alınır, ama ünlü ve saygın bir rejisördür, onun çektiğine inanmazlar ya da beklemezler ve serbest kalır ertesi gün. Ancak, polis şefliğinden ayrılırken, bir komiser Ün'ün kulağına fısıldar. "Sizden beklemezdik Memduh Bey!"
***

Minik bir hikaye daha..
50'lerin sonu. Ün, şöhreti ve gücü yerinde bir yapımcı-rejisördür.. O günlerde Yeşilçam sokaklarında ilginç bir anlayış var.. Kalabalık sahneler ya da küçük roller için İstanbul'un dört biryandan kadın-erkek "oyuncu adayları" diziliyor, şirketlerin salonlarına, yapımcıların insafına göre seçiliyorlar, ya da gönderiliyorlar.. Seçilemeyenlerin haliyse o andan itibaren harap! Hayaller yıkılmış, zorluklar, kötü niyetli insanların eline düşmeler, şu, bu..
Bir seçim sırasında mavi gözlü, (Ün'ün ifadesiyle, erkek kaşlı, toparlak yüzlü) genç bir kız da gelir annesiyle.. Kimi yapımcılar beğenmemiş, geri göndermeye niyetlenmiştir.
Ama, Ün, seçer o genç figüran adayını ve makyaja, cilaya, kostüme gönderir.. Daha sıkı bir rol de verir.. Ve o genç kız, birkaç yıl sonra, sinemanın dört büyük kadın yıldızından biri olarak doğacaktır.. Adı, Fatma Girik'tir.
***

Ah ki ne ahhh.. Daha neler var neler.. Ben dinlerken çok keyiflendim.. Çok şaşırdım, çok hüzünlendim.. Devamı, Çarşamba'ya atv'ye, Bir Yudum İnsan'a..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Ölü şehrin türkücüsü   / 14-03-2004
 Pornografik Susuz Yaz!   / 13-03-2004
 Diyarbakır'daki Yeşilçam!   / 07-03-2004
 Yol öyküleri, Siirt notları.. (1)   / 06-03-2004
 Eski kuruşlarınızı çıkarın!   / 29-02-2004
 Bahtı kara Erol Büyükburç!   / 28-02-2004
 Çizgi filmin gücü...   / 22-02-2004
 Haftanın notları...   / 21-02-2004
 Söz Memduh Ün'de!   / 15-02-2004
 Ve Süreyya... Ve Yücel...   / 14-02-2004
ERDAL ŞAFAK
Kale düşer mi?
Antalya'da yerel seçimle ilgili dördüncü...
MANSUR FORUTAN
Futbol üzerine arıza yaklaşımlar
Kanaryam'ın Gençler'e...
MEHMET BARLAS
Yerel seçim, siyasetin sonu değil başlangıcıdır!
Tarhan...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Fatih Terim ve vefa.!
Özel bir kimliği, özel bir...
SAVAŞ AY
Piyasalarda durum ne merkezde?.
Dün sabahtan akşama...
HINCAL ULUÇ
Moskova Moskova olmaktan çıkıyor..
O güzelim Arbad...
Ofsayt da yoktu Beşiktaş da
Ofsayt da yoktu Beşiktaş da
Lucescu'nun Türkiye kariyerinde galibiyet görmediği D.Bakır, yine...
Cesaretimiz kalmadı
Cesaretimiz kalmadı
Lucescu, "Son haftalardaki hakem kararları yüzünden futbolcularımın...
İzmir meydan savaşı
İzmir meydan savaşı
AK Parti lideri Erdoğan üç büyük ili kazanmak, CHP tek kalesini...
Erdoğan: Türkiye ortalaması diyemem
Erdoğan: Türkiye ortalaması diyemem
Başbakan, "Türkiye ortalaması diyemem" derken, muhalefet de...
'Seni evlendirmem' dedi kızını öldürdü
'Seni evlendirmem' dedi kızını öldürdü
Ebru, çiçeği burnunda bir polis memuruydu. Bir polise aşık oldu.
'Gazeteler bana çok kinlendi'
Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, bir krem reklamında...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | ON Magazin | Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Teknoloji | Otomobil |Sinema | Hobi | Çizerler
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.