Mecburiyetten yeniden doğan Tiffany son yıllarda renkli kimliği ile ön planda. Genel Müdür Mergen'e göre moda değişse bile renkleri solmayacak.
1990'lı yıllarda Türkiye'nin hemen her köşesinde mağazası olan Tiffany&Tomato 1997'in sonbahar ayına gelindiğinde bir anda battı. Sahibi Sedat Onur, o günün parası ile piyasada 7 trilyon borç takarak yurtdışına kaçınca dedikodular da ayyuka çıktı. Bu kaçış kuşkusuz bir çok kurumu da zor duruma düşürdü. Bunlardan biri de Tiffany&Tomato markası için gömlek üretimi yapan Moda Teks'in sahibi Engin Tayfun idi. Elinde konteynerler dolusu gömlekle ve 100 bin dolarların üzerinde alacakla başbaşa kalan Tayfun çözümü Horoz Grubu ile birlikte Tifanny&Tomato'nun icradan satışa çıkarılan markasını satın almakta buludu. Ancak o zaman markanın sadece "Tiffany" bölümünün isim hakkı alındı ve Marka Tekstil adlı "yeni bir şirket" kurularak, "yeni bir yola" çıkıldı.
REKLAMSIZ GEÇEN YILLAR İşte 1998 yılında icrada başlayan yeni Tiffany son dönemde "rengini" belli etti. 1999 yılında şirketin Genel Müdürlük koltuğuna oturan Cem Mergen, 1.5 milyon dolar olan ciroyu bugün 20 milyon dolara çıkarmış durumda. 2004 yılı hedefi de 27 milyon dolar düzeyinde. Oysa Tiffany'in 1999 yılından 2003 yılına kadar büyümesi sessiz sedasız olmuş. Genel Müdür Cem Mergen, "2003 sonbaharına kadar bir tek reklam filmi yapmadık, ilan vermedik. Çünkü söyleyecek sözümüz yoktu. Kısıtlı bir sermaye ile yola çıktık ve kazandığımızı mağazaya yatırdık. Amacımız önce markanın değerini yükseltmekti. 2002 sonunda lacivert olan logomuzu değiştirmeye karar verdik. Turuncu bir logo belirledik ve 2003 yılı kış sezonunda ilk defa reklam yapmaya başladık. Çünkü artık söyleyecek sözümüz vardı" diyor. Bugün 5 tanesi bayilik olmak üzere 35 mağazaya ulaşan Tiffany'in bundan sonraki amacı Anadolu'da Gaziantep, Trabzon, Eskişehir, Mersin gibi illere de gitmek. "Biz üretim yapmıyoruz, hiçbir zaman da yapmayı düşünmüyoruz" diyen Mergen, modelleri belirledikten sonra ürünlerini Türkiye'de ve Pakistan, Çin gibi ülkelerde ürettirdiklerini belirtiyor. Canlı renkleri ile ön planda olmayı kendine hedef aldıklarını anlatan Mergen, "Peki bu konsepti belirlerken Benetton'dan mı esinlendiniz?" sorumuza şu yanıtı veriyor: "Aslında Benetton gibi renge sahip çıkmış bir markanın olması bizim bu işe girmemizi engelliyordu bile. Ama ürünlerine baktığımızda aslında artık onların rengi kaybettiğini gördük. Daha komplike ürünlere kaydılar. Bir de tabi kesinlikle aynı kulvarda değiliz. Müşteri ve fiyat yapısı farklı. Biz daha alt segmentte konumlanmış durumdayız." Aslında Tiffany isim olarak Tiffany&Tomato markasının bir devam. Ancak bugüne gelinceye kadar hemen herşey değişmiş. Tomato markasının o dönemde başka bir tekstilci tarafından alındığını anımsatan Genel Müdür Mergen, "İyi ki de tüm markayı satın almamışlar" dedikten sonra bunun nedenini şöyle açıklıyor: " O zaman bu bilinçle mi böyle hareket edildi bilmiyorum. Ama çok da iyi olmuş. Çünkü Tiffany&Tomato olarak devam etmek çok yanlış olacaktı. Sermaye değişti, ürün konsepti değişti, ortaklar değişti. Yani aslında herşey değişti."