SABAH - 12/09/2004 - Evlilik saçma sevgidir aslolan

Şu an 12 Eylül 2004 - Pazar tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

	Yazarlar

	Günün İçinden

	Ekonomi

	Gündem

	Siyaset

	Dünya

	Spor

	Hava Durumu

	Sarı Sayfalar

	Ana Sayfa

	Dosyalar

	Arşiv

	Etkinlikler

	» Günaydın

	Televizyon

	Astroloji

	Magazin

	Sağlık

	Cuma

	Cumartesi

	Aktüel Pazar

	Otomobil

	Sinema

	Çizerler

Google Arama

	Evlilik saçma sevgidir aslolan
	Tam zamamında evlendim değil mi!
	Arkadaşlarımın isimlerini ayağımın altına yazdım!
	Gönül işleri zaman içinde öğreniliyor

Evlilik saçma sevgidir aslolan

Ezel Akay'la yaptığı sürpriz evlilik bir zamanların 'sabah şekeri' Şebnem Dönmez'e çok iyi gelmiş. Ortalıkta gözükmediği dönemleri soranlardan bıkmış: Benim dibe vurduğumu hissettiğim dönemler de oldu, zirveye çıktığım zamanlarda. Önemli olan şu an çok mutluyum.

Herkes onu ilk kez ya güzellik yarışmasıyla tanıdığını düşünüyor ya da "Sabah Şekeri" olarak... Şebnem Dönmez'in büyük kitlelerle buluşması bu şekilde olsa da biz bir grup semtli onu güzellik yarışmasından çok önce, okul yıllarından tanıyoruz. Şehremini Lisesi'nin en popüler kızı, mahallemizin delikanlılarından Levent'in sevgilisiydi o. Ama o zamanlar sevgililikten kasıt yanyana yürümekten ibaretti. Sonra güzel kız hem Türkiye hem de bizim mahallenin delikanlısı için "Rüya Kız" oldu. Güzellik yarışmasında kazandığı birincilik sonrasında 16 yaşından beri şov dünyasının içinde yer alan ve bu yıl mesleğinde 14'üncü yılını kutlayan Şebnem Dönmez geçtiğimiz günlerde yönetmen Ezel Akay ile yaptığı sürpriz evlilikle tüm dikkatleri üzerinde topladı. Basına haber verilmeden gerçekleşen düğünün ilk ayrıntılarını okuyup, fotoğraflarını göreceğiniz bu röportaj aslında genç yıldızın yeni yayın dönemindeki projeleri anlatması için yapıldı. Ama röportajın ilerleyen dakikalarında konu yine dönüp dolaşıp aşka ve evliliğe geldi.

* Tam 14 yıldır şöhretsiniz. Fotomodellikten şov girl'lüğe ve oyunculuğa kadar pek çok iş yaptınız. Geçen senelerin kritiğini yaptığınızda ne düşünüyorsunuz? Valla şimdi hesaplayınca ne kadar uzun zaman olmuş gerçekten de! Her şeyden önce yola çıkış noktamdan çok daha fazlasını elde ettiğimi düşünüyorum. Dream Girl'e katıldığımda lise 2'ye giden bir öğrenciydim. Güzellik yarışmasından sonra fotomodellik ve mankenlikle para kazandım. Sonra televizyon sunuculuğu başladı. Hayal ettiklerimin ötesinde şeyler yaşadım.

* Hep iyi şeyler mi yaşadınız? Kötü anlamda da şeyler yaşadım. Ben kötü şeyler yaşayınca kendini geri çeken biriyim. Üzerine üzerine gitmem. O yüzden büyük acılar ve kayıplar yaşamadım. Bu 14 senenin içerisinde etrafımda bir dairenin oluştuğunu düşünüyorum. Şu anda 30 yaşındayım. Kendimi hem çok genç hem de çok şeyler yaşamış gibi hissediyorum. Başarılar da yaşadım, bulunduğum topluma uyamadığımı hissettiğim zamanlar da oldu.

* Peki sizin mesleki yaşantınız çok programlı planlı bir şey miydi? Yoksa rüzgar nereden estiyse siz o tarafa mı gittiniz? Oyunculuk noktasına kadar yaptığım şeyleri daha önce planlamıştım. Şimdi ne yapacağım dediğim noktada oyunculuk karşıma çıktı. Oyunculuğu hiç düşünmemiştim. Oysa televizyonda sunuculuk yaptığım yıllarda çok oyunculuk teklifi almıştım. Ama çok önemsediğim ve saygı duyduğum için girmemiştim. Bu kadar seveceğimi bilseydim o zamanlar girerdim bu işe. Oysa "Ya şimdi yapacak bir şey kalmadı" dediğim noktada oyunculuk hayatıma girdi.

7 SENE GEÇTİ AMA...
* Sokaktaki insan Şebnem Dönmez'i nasıl görüyor? Sabah Şekerleri hikâyesinin beyinlere kazılı olduğunu söyleyebilirim.

* Hâlâ mı? Evet hâlâ sokakta insanlar benimle karşılaştıklarında 'Sabah Şekeri' lafını duyuyorum. 1997'den bu yana 7 sene geçtiği halde öyle tanıyorlar. Bu çok enteresan.

* Bu kadar başka iş yaptıktan sonra bu sizi rahatsız etmiyor mu? O dönemden beri çok samimi buldukları için hâlâ öyle seviyorlar diye düşünüyorum. Ayrıca yaptığım diğer işleri de seviyorlar.

* Ama hayatınızda zigzaglar çizdiğiniz, dibe vurduğunuz zamanlar da... Dibe vurduğumu hissettiğim anda olmuştur, zirvede olduğunu hissettiğim zaman da... Bunu röportajlarda hep yapıyorlar. "İki yıl gözükmemiştiniz. O zaman ne gibi bunalımlar yaşamıştınız?" diye soruyorlar. Çünkü insanlar hayalkırıklığı ve mutsuzluk hikâyeleri duymaktan çok hoşlanıyor. Oysa ben hiç öyle bir dönem yaşamadım ve bu tür sorulardan sıkıldım. Kaldı ki şu an çok mutlu bir dönemden geçiyorum.

* Okan Bayülgen'le oynadığınız dizide nasıl bir rolünüz var? "Size Baba Diyebilir miyim?" dizisinde üç çocuk annesi bir psikiyatristi canlandırıyorum. Farklı bir rol oynamaktan dolayı mutluyum. Okan'la çalışmak da çok zevkli. İşine çok titizlik gösteren biri ve oyunculuğu özlemiş. Bir de "Kızlar Kulübü" isimli TV programı üzerinde çalışıyoruz. Ayça Şen'le benim enerjim üzerine kurulmuş bir proje. Tüm set çalışanlarından, konuklara herkes kadın.

DİLEK SANCILI HABER MERKEZİ