kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

AB ve egemenlik

Tarihin cilvesine bakın. Atatürk'ün "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" diyerek cumhuriyeti ilan etmesinin 81'inci yıldönümünde Başbakan Erdoğan, Roma'da Türkiye'nin üye olursa egemenlik haklarının bir bölümünü AB kurumlarına devretmesini öngören Avrupa Anayasası'na imza koyuyor.
Bazıları "Egemenlik devri" yerine "Egemenlik paylaşımı" ifadesinin daha doğru olduğunu söylüyor. Bazılarına göre ise, "Yetki devri" denilmesi gerekiyor.
Tercih sizin. Ancak "Egemenlik devri" yetkili çevrelerde ağır basıyor. Örneğin Adalet Komisyonu Başkanı Köksal Toptan, 26 Eylül'de Meclis'in 124'üncü birleşiminde yaptığı konuşmada, "AB yolunda elbette egemenlik hakkımızdan yer yer fedakarlık edeceğimiz konular olacak" dedi.

Sindirimi kolay değil

Avrupa Anayasası'nı hazırlayan Fransa eski Cumhurbaşkanı Valery Giscard d'Estaing başkanlığındaki Konvansiyon'da Türkiye'nin temsilcileri de yer aldı. Sayalım: Hükümet adına önce Mesut Yılmaz katıldı, iktidar değişikliğinden sonra yerini Yaşar Yakış'a bıraktı, o da Abdullah Gül'e. Bir önceki Meclis adına Ali Tekin, Ayfer Yılmaz, Kürşat Eser ve Emre Kocaoğlu görev yaptı. Seçimden sonra bayrağı Zekeriya Akçam, Kemal Derviş, İbrahim Özal ve Necdet Budak devraldı.
İyi ama bugün Roma'da, Conservatori Sarayı'nda imzalanacak AB Anayasası hakkında Türk kamuoyu ne biliyor? O görkemli sarayın 25 Mart 1957'de AB'nin temeli Avrupa Ekonomik Topluluğu'nun kuruluş anlaşmasının da imzalandığı, Mikelanj'ın fresklerinin süslediği salonda Erdoğan'ın 28 liderle birlikte imza koyacağı Anayasa'yı sindirebilecek miyiz?
Bu soruların yanıtı yok. Çünkü 4 bölüm, 450 madde ve yığınla ekten oluşan Avrupa Anayasası, Türkiye'de hiç tartışılmadı. Kamuoyu Anayasa'da Avrupa'nın Hıristiyan geçmişine atıf yapılsın mı, yapılmasın mı kavgalarını biraz biliyor, o kadar.
Türkiye'de tartışılmıyor ama Avrupa'da kıyamet kopuyor. Hele Türkiye gibi "ulus devlet" modeli üstünde kurulan, ülkenin bölünmez bütünlüğü ve laiklik ilkelerine yaslanan Fransa'da iktidarıyla muhalefetiyle tüm partiler neredeyse parçalanmanın eşiğine geldi.
Zira Anayasa'yı karıştırdıkça, inceledikçe "dehşet verici" maddelerle karşılaşılıyor ve "Fransa'nın temellerine dinamit konuluyor", "Cumhuriyet tehdit altında" feryatları yükseliyor.

10. Madde'de ne var?

Buyurun size bir örnek. Anayasa'nın "Birliğin Temel Hakları Antlaşması" başlıklı 2'nci bölümünde, "Düşünce, vicdan ve inanç özgürlüğü"nü düzenleyen 10'uncu maddesi:
"Herkes düşünce, vicdan ve inanç özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, tek başına ya da başkalarıyla birlikte topluluk halinde ve herkesin önünde veya özel olarak, din ya da inanç değiştirme özgürlüğünün yanı sıra, ibadette, öğretimde, uygulamada ve törenlerde dinini veya inancını açıkça ortaya koyma özgürlüğünü de içerir."
Fransızlar'a göre, bu madde laiklik ilkesinin sonu anlamına geliyor. Örneğin hukukçu sosyalist senatör Michel Charesse şöyle diyor: "Bu maddeyle, devlet okullarında dini simgeleri yasaklayan yasayı (yani türban yasası) rafa kaldırmak zorundasınız. Bu maddeyle örneğin bir memur işini bırakıp görev yerinde ibadet edebilir, sınıfta ders yapılırken pekala bir öğrenci yere seccadesini serip namaza durabilir... Bu maddeyle her türlü tarikata ve örgüte cemaatleşme hakkı tanınıyor."
Bu bir maddeyle ya bizde neler olur; siz düşünün...
"Türkiye ile müzakerelerin başlaması mutlaka üyelikle sonuçlanacağı anlamına gelmez. Kimbilir belki de koşulları ağır bulan Türkiye masadan kalkabilir" diyen Chirac'a kızıyoruz ama haklı.
Bu tür maddeler içeren Avrupa Anayasası'nı ve öngörülen egemenlik devirlerini benimsemeye hazır mıyız? Şimdiden tartışmakta yarar var...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Laiklerin zaferi   / 28-10-2004
 Chirac'ın hesabı   / 27-10-2004
 Odalara düşen görev   / 26-10-2004
 Saatli bomba   / 25-10-2004
 Üzgünüz Leyla   / 24-10-2004
 Önemli seçim   / 23-10-2004
 İkinci onay   / 22-10-2004
 Bir kriz öyküsü   / 21-10-2004
 Lozan tam uygulansaydı   / 20-10-2004
 Petrol, kömür, nükleer   / 19-10-2004
ERDAL ŞAFAK
AB ve egemenlik
Tarihin cilvesine bakın. Atatürk'ün...
ÖMER ÇELİK
Bayramın özü..
Atatürk, Nutuk'a şöyle başlar:...
ÖMER LÜTFİ METE
Yine 'Türkiyelilik' sihirbazlığına dair
Dünkü yazıma...
UMUR TALU
100'üncü yıla doğru
Futbol kulüplerinin bile 100'üncü...
ERGUN BABAHAN
29 Ekim ve Türkiye gerçeği
Yine bir Cumhuriyet...
Vatikan yeşil ışık yaktı
Vatikan'ın en yetkili bazı isimlerİ, Türkiye'nin AB'ye alınmamasını...
İtalya Cumhurbaşkanı Türkiye mektubu yazdı
Ciampi, İtalyan Meclisi'ne sunulan Türkiye raporundaki olumlu...
Sıcak çikolata
Sıcak çikolata
Yarınki Beşiktaş-F.Bahçe maçında tüm gözler çikolata renkli iki...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.