kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Celik @ SABAH
 

Politik güvenlik

Venedik - Uluslararası toplantılarda güvenliğin aşırı/yoğun bir biçimde konuşulması iyiye işaret değildir. Normal bir dünyada güvenlik örgütlerinin toplantılarında bile sadece güvenlik gündemlerinin olmaması gerekir. Çünkü güvenlik sadece güvenlik pratikleriyle elde edilemeyecek kadar geniş bir kapsama sahiptir.
Fakat şimdilerde güvenlik örgütlerinin toplantılarında kötümser analizler eşliğinde sadece güvenlik konuşuluyor. Bununla da kalmıyor, politik, kültürel ve ekonomik eksenli toplantılarda da artık birinci maddeyi güvenlik temelindeki risk analizleri oluşturuyor.
Güvenliğin sadece kendine indirgenen bir konu olması ve politik, kültürel ya da ekonomik konuları "yutması", dünyanın güvenlik konusunda "kırılgan" bir dönemden geçtiğini gösterir. Güvenlik ve benzeri konular ne kadar az konuşuluyorsa dünya o kadar güvenlidir, gündem ne kadar güvenlik konularıyla doluysa dünya o kadar az güvenli bir yerdir.

***

Güvenliğin sadece askeri tedbirler ya da asayiş önlemleriyle ilgili bir konu olmadığı konusunda, en azından Soğuk Savaş'ın bitimiyle ciddi bir yol alındı. Güvenlik maliyetlerinin azaltılmasından tutun da, güvenlik pratiklerinin güçlendirilmesine kadar bir dizi konunun özünde politik bir sorun olduğu algılandıkça, çözümün büyük çerçevesinin de politik olması gerektiği kavrandı.
Dünya üzerindeki politik ilişkiler sağlam kurallara bağlı olarak işlemedikçe, güvenliğin sağlama alınması da mümkün değil. Politik ilişkileri sağlam "kurallara" ve "değerlere" bağlama çabası olmaksızın elde edilecek güvenlik ortamı son derece kırılgandır. Bu güvenlik ortamında herkesin güvenliği değil, sadece büyük güçlerin güvenliği gözetilir. Böyle bir güvenlik ortamı ise sahtedir; herkesin güvende olmadığı yerde hiç kimse güvende değildir.
Güvenliği politik bağlamından kopararak daha da güçlendireceğini sanma yanılgısı geçmişte Eski Roma İmparatorluğu'nda görüldüğü gibi, bugün de "Yeni Roma" olma iddiasındaki ABD'de görülüyor. ABD, 11 Eylül olayları sonrasında kendi güvenliğini sağlamlaştırma adı altında "önleyici saldırı doktrini" üretince, bu, sadece kendi güvenliğini hesaba katma adına dünyanın geri kalanının güvenliğini riske sokma anlamına geldi.
Zaten bu süreçte politik değerleri ve kuralları temsil eden uluslararası kurumların nasıl kenara itildiğini ve bunun da güvenlik kavramını politik, kültürel ve ekonomik bağlamlarından nasıl "boşandırdığını" izledik...

***

Bu sürecin ise hem ABD'yi hem de dünyayı daha güvenli kılmak yerine daha güvensiz kıldığı çok açık bir gerçek. Aynı şekilde "yeni güvenlik anlayışının hedefi" olan Irak ve Afganistan da düne göre daha güvenli yerler olarak kabul edilmezler.
Bugün tüm dünyanın güvenliği için, güvenliği yeniden politik bağlamına oturtmak gerekiyor. Yani "güvenlik politikaları"ndan daha önce "politik güvenliğin" varolması gerektiği anlaşılmalıdır.
Güvenliği diğer alanlardan kopuk bir konu olarak ele almak her zaman tehlikelidir. Bu tehlike bugün her alanda boy gösteriyor. Güvenlik ancak politik çerçevesi içinde sağlamdır.
Arafat'ın ölümüyle ortaya çıkan Ortadoğu tablosuna, 11 Eylül sonrası güvenlik paradigmasıyla yaklaşmak ise felaketin kapısını çalmak demektir. Bu kapıyı kendi güvenlikleri adına açmaya çalışanlar, kapının arkasındaki karanlıkta uzun yıllar kaybolacaklardır.
Çok geç olmadan güvenlik algısını ve pratiklerini politik değerlere yeniden bağlamak gerekiyor. "Politik güvenlik" olmadan, gerçek güvenlik elde edilemez.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Arafat ve Araf   / 12-11-2004
 Felluce, ABD ve Avrupa   / 10-11-2004
 Bütünsellik, farklılık ve azınlık   / 08-11-2004
 Siyasal nâzımlık, güç ve rıza   / 05-11-2004
 Medeniyetçilik ve bağnazlık   / 03-11-2004
 Bayramın özü..   / 29-10-2004
 Demokratik refah stratejisi   / 27-10-2004
 Demokratikleşme şiddetin barınağı değildir   / 25-10-2004
 Türkiyesizliğin aynasında Avrupa   / 22-10-2004
 Küresel kardeşlik   / 20-10-2004
ÖMER ÇELİK
Politik güvenlik
Venedik - Uluslararası...
MAHMUT ÖVÜR
İmar Komisyonu'nda ne oldu?
İstanbul Büyükşehir Belediye...
MUHARREM SARIKAYA
Baykal: Erdoğan ile iyi niyetlerimizi...
YAVUZ DONAT
Bayram sonu gündemi
Ankara'nın göbeğinde "Kızılay...
Cezaevinde bayram sabahı
Koğuşların demirli penceresinden her yaştan kadın kız haykırışları...
Salonlar G.O.R.A'lı
İki yıldır merakla beklenen G.O.R.A. 215 kopyayla 420 salonda...
Cem Uzan eski çiftliğine baskın yaptı
Cem Uzan eski çiftliğine baskın yaptı
Genç Parti lideri Cem Uzan, 21 korumasıyla birlikte TMSF tarafından...
Filistin'e bayram hüzünle geldi
Filistin'e bayram hüzünle geldi
İslam dünyasının en acı en hüzünlü en kanlı bayramı bu. Bir yanda...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.