Ramazan'da içme, bayramda ipini kopar... Yok ya!
Mis gibi bayram gelmiş, büyüklerimizin ellerinden küçüklerimizin gözlerinden öpmüşüz. Sonraa hafif kazık kıvamına erdiğimizden el öpüp, havayı almışız. Ha hava almak demişken anlatmadan geçemeyeceğim. Şimdi ben bayramı gazetede geçirdim ya, eh ekmeğimi buradan çıkartacağım. Koskoca Hıncal Uluç'a bayram seremonisi yapıp, hem sağ hem sol el öpme çalışmalarına girdim. Pamuk elini cebine attı, beni zıp zıp zıplattı. Velhasıl cüzdandan çıkarta çıkarta iki yüz elli binlik madeni para çıkarttı. "Uğur parası yap, paraya paraya demezsin" arkası gevrek kahkahasını patlatıp, beni 'ellerim bomboş yüreğimde bir sızı' kıvamında bıraktı. Hey gidi günler heey! Nerede eski bayramlar... Derken akşam oldu. Benim kanka Leyla'nın doğum günü... Arkadaşlar toplanıp bir yemek üstü eğlenceye akma niyetindeyiz. Dediler ki, mekan Asmalı Mecsit'teki La Flamm. Ora nire yahu? Sorduk soruşturduk Babylon'un yanıymış meğer, hani tam köşe... Hepimiz Nişantaşlıyız; Nişantaşı-Tünel dolmuşu kıvamında toplanıp mekana vardık. Cidden bu sene Tünel tarafı tamamdır! Geçen sefer Peradox şimdi La Flamm. İkisi de süper mekanlar. Herkese tavsiye. Hoşgeldin kıvamında; böyle şaraplı, meyveli, karanfilli, gazozlu punch misali bir içki ikram edildi. Şimdi gurmeler, şarapçılar "Olur mu gazozlu şarap, artık bu işin suyu çıktı" demesinler, valla da olmuş ben afiyetle hüplettim. İçerisi çok şık, duyduğuma göre mekanın işletmesini, nur içinde yatsın, meşhur Tuzla'daki Adil Balıkçısı sahibi Adil Yüceer'in oğlu Alper yapıyormuş. Mönüsünde mezeler, et yemekleri, zeytinyağlılar, salatalar vs. mevcut. Ben şiddetle, favalı enginar ve Cafe de Paris soslu eti öneririm. Yani Cafe de Paris'e aş ermiştim buradaki bomba! Yıkılıyooo, sevenlerine duyurulur. Neyse mamaları gömdük aranıyoruz, nereye aksak? Yürüme mesafesi Nu Pera kapalı. Yanında Wanna var. Kapının önünde paparazziler, içerisi daha sakin bar kıvamında, Nevra Serezli yemek yemiş çıkıyor. Arabalardan pek havalı abiler ablalar iniyor. Zaten gece kulübü kapısında BMW'lerden, Range Rover'lardan inişlere hastayım. O ne eda abicim... Sanırsınız Jennifer Lopez- Marc Anthony galaya gelmiş... Bari mahalle barlarına bakalım dedik; Nişnataşı'na döndük. Abdi İpekçi aleminde çoğu yer kapalı. Şu Reasürans Pasajı altındaki Koridor'dan bam bam müzik sesleri gelmekte. Tam yürüyoruz cadde üstünde. Olaya gel! Delikanlının birinin kanı cidden delirmiş. Alkol hadisesi tavana vurmuş, on kişilik bir grup içinde naralar atmakta. Kavga kıyamet şekli. Çocuk çam yarması, beyaz gömlek, kumaş pantolon. Gömlek dışarı çıkmış, kollar kıvrılmış ana avrat arkadaşlarından birine sövüp, kavga ediyor. Ben de kitledim bakıyorum. Abicim çocuk sen hızını alama, kız arkadaşının kolundan tut, kızı it. Kız yere uç, kafayı kaldırıma çarp. Sağdan soldan millet koşuşturdu, abiyi ayıracak. Ben kıza atladım. Kız şaşkın; "İlk defa böyle bir şey oldu" diyor. "Yahu bu işin ilk sonu yok, saçmalama gel atla taksiye evine git" diyorum, dinletemiyorum. O sırada yanımdaki arkadaşım Can delirmiş, çocuğa gayet sakin ve abice 'kadına el kalkar mı' tonunda laflar ediyormuş. Bir baktım; Can'ı yaka paça deli oğlanın arkadaşı getirmez mi? "Nooldu Can?" Bu alkol deposu kalkmış; Can'a da ana avrat girmiş mi? Bakıyorum tam arkamızda iki adet polis bakınmakta. Gözüm tümden döndü tabii "Afedersiniz de siz polis değil misiniz, niye seyrediyorsunuz" diye çıkışınca, telsizlerine sarıldılar da geçmiş olsun artık. Sinirler bozuk, grubun yarısı Çırağan Q Jazz Club'da. Biz de gittik. Tabii o asap bozukluğuyla nereye kadar toplarsan kendini? Ama Q Bar nefisti. Sahnede selvi boylum Lezlie Harrison. Süper sesi, nefis şarkıları, esprileriyle gecemizi direkten döndürdü. Ama diyeceğim şu ki... Ne bu rezillik ya? Her bayram alkol komasına girip, ipini koparmak da ne demek oluyor. Sen bir ay Ramazan diye içki içme, daha biter bitmez sapıt. Ona buna, dostlarına, sevgiline küfürler et, milletin bayramını mahvet. Ayıp değil mi? Sonra o çocuğun arkadaşlarını da ayakta alkışlıyorum, nasıl tutmadınız bu adamı, nasıl bunca içirdiniz? Pes valla pes. Allah islah etsin!
*** Çok pardon! Gözlerinin önündeki kavgayı durup izleyen polisler... Çok pardon da bir de patlamış mısır verelim de seyirlik olsun!
|